ويكيبيديا

    "getiren" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أتى
        
    • جلب
        
    • أحضر
        
    • جاء
        
    • أحضرك
        
    • يحضر
        
    • جلبت
        
    • جالب
        
    • اتى
        
    • جلبك
        
    • صانع
        
    • أحضرني
        
    • احضرك
        
    • جلبوا
        
    • توصيل
        
    Pekala söyleyin: sizi buraya getiren nedir bu kimsenin uğramadığı yere? Open Subtitles إذن أخبرونى ماذا أتى بكم إلى صندوق الرمال القصى الخاص بنا؟
    Ama ikimiz de biliyoruz ki seni mutfağıma getiren şey bir hançer değildi. Open Subtitles لكنْ كِلانا يعرف أنّه لمْ يكن الخنجر هو ما أتى بك إلى مطبخي
    Ve dünya genelinde yüzlerce insanı, kurtarma için bir araya getiren şeydi. TED وهو ما جلب مائة ألف شخص للخارج لإنقاذ من حولهم من الحرب.
    Bir kaç rapor yazmaktan kurtulmak için iskeleti bize getiren kim? Open Subtitles من أحضر لنا البقايا البشرية فقط لكي يتخلص من الأعمال المكتبية؟
    Aynısı senin için de denebilir. Seni buraya getiren ne? Open Subtitles يمكنني قول المثل عنكَ ما الذي جاء بكَ إلى هنا؟
    Seni bu eve getiren neydi Ajan Mulder? Open Subtitles ما الذي أحضرك إلى هذا المنزل, أيها العميل مولدر؟
    Her biri mahkeme salonuna kendilerine özgü bakış açısı getiren 12 kişiler. Open Subtitles بل هم 12 فرداً يحضر كل منهم وجهة نظره الخاصة إلى المحكمة.
    Bu fikir benden çıkmadı, konuyu gündeme getiren sendin öyle değil mi? Open Subtitles هذه الفكرة كله لم تنشأ مع لي. عبقرية لديك جلبت عليه حول.
    Ama ikimiz de biliyoruz ki seni mutfağıma getiren şey bir hançer değildi. Open Subtitles لكنْ كِلانا يعرف أنّه لمْ يكن الخنجر هو ما أتى بك إلى مطبخي
    Bu beni, bana sormadan dünyaya getiren insanlardan biri olarak onun görevi. Open Subtitles هذا واجبه لقد أتى بي إلى الحياة من دون ان أطلب ذلك
    Peki seni bana getiren nedir, Joh Fredersen? Open Subtitles و ما الذي أتى بك إلى هنا يا جوه فريدريسن ؟
    Bu karabasanı buraya getiren şey. Bu prensimizi öldüren şey. Open Subtitles هذا ما جلب الشبح إلى هنا هذا ما قتل أميرنا
    Peşinde olduğun adam, yani kardeşini buraya getiren adam bu adam değil. Open Subtitles الرجل الذى تطارده، هو الذى جلب أختك الى هنا ليسّ هذا الرجل
    Evet, ama bu pis, şeytani alışkanlığı eve getiren bendim. Open Subtitles أجل ولكنّي أنا من أحضر هذه العادّة الشيطانيّة القذرة لمنزلكم
    Onun kopyasını şirkete getiren benim. Şimdi geri adım atamam. Open Subtitles أنا الذي أحضر المخطوطة ، لا يمكنني الإستقالة الآن ..
    Ama onu getiren adam işim daha bitmeden onu almaya geldi. Open Subtitles لكن الشخص الذي أحضره إلى هناك جاء لأخذه قبل انجازي للحلاقة
    Buraya yumurta getiren Frank lpsey'i tanıyanınız var mı? Open Subtitles هل أحد يعرف من هو فرانك ابسى الذى جاء إلى هنا و معه البيض؟
    Peki, sizi şehrin öbür ucuna getiren neden nedir? Open Subtitles إذن، مالذي أحضرك كل تلك المسافة إلى المدينة؟
    Eve pastırmalı wafflerı getiren tek kişi olmana izin veremem. Open Subtitles لن أدعك فقط أنتِ من يحضر الوافل واللحم المقدد للمنزل.
    O Mara. Tüm bu ızdırabı buraya getiren sürtük o. Open Subtitles انها السافلة مارا التي جلبت كل هذا البؤس الى هنا
    Sizler artık, olağan sellere iyi bakış açısı getiren yüce firavun Hermenthotip'in malısınız! Open Subtitles انتبهوا, أنتم الآن من ممتلكات الفرعون هيرمنحوتب جالب الخير و الفيضاناتِ السنوية
    Selam, rock star. Ben seni buraya getiren ambulans görevlisiyim. Open Subtitles مرحباً يا نجم, انا المسعف الذي اتى بك الى هنا
    Seni şehrin bu tarafına getiren şey nedir? Halka mı karışıyorsun? Open Subtitles ما الذي جلبك إلى هذا الجزء من المدينة , تتجول ؟
    Olur da Huzur getiren'le vurulursak, bir dahaki sefere dirilip aynı gün, aynı saat ve aynı yerde buluşacağımıza dair söz verdik. Open Subtitles وعدنا أنه إذا كنا من أي وقت مضى ضرب بنسبة صانع السلام، المرة القادمة ونحن مجدد، كنا يجتمع في نفس اليوم،
    Yanılmış da olabilirim ama seni bana getiren delikanlıyla ilgili bir fikrim var. Open Subtitles الآن يمكن أن أكون مخطئًا. لدي نظرية عن هذا الصبي الذي أحضرني إليك.
    Dahası sizi bu şehre getiren bana da... ihanet ettiniz... ve beni imparatorun gözünde muhtemel bir suça göz yumar duruma düşürdünüz. Open Subtitles ما هو أكثر لقد خنت العهد الذى منحتنى اياه الذى احضرك الى هذه المدينة ووضعنى تحت طائلة الشك و التواطؤ فى نظر الامبراطور
    Artık Quahog'a kuş gribini getiren o meçhul ve değersiz kişiler olmayacağız. Open Subtitles لن نكون مجرد هؤلاء المجهولين اللاشيء.. الذين جلبوا إنفونزا الطيور إلى كوهوج.
    Yemek getiren firmanın aracı bozulmuş. Open Subtitles . شاحنات توصيل الأطعمة تعطلت بأكملها فى احتفال عيد الشكر الخاص بنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد