Bu muhbirler Ebu Halid Abdüllatif ve Walli Mücahid gibi insanları yakalar. | TED | هؤلاء المخبرين يعتقلون الناس مثل أبو خالد عبد اللطيف و والي مجاهد |
Ve burada benim görmek için Cenova'ya gittiğim Mary Robinson gibi insanları görebilirsiniz, | TED | وبدأنا برؤية الناس مثل ماري روبنسون حيث قابلتها في جينيفا |
Gelecekte, Oberoi gibi insanları yönetmek isterdim benim için kolay bir iş olurdu. | Open Subtitles | في المستقبل ، سوف أستطيع تجنب أشخاص مثل أبروي سوف يكون هذا سهل |
Bir hikaye buldum, harika bir hikaye. Milyonlarca insanı acıdan kurtaran bir adam; annem gibi insanları. | TED | ووجدت قصة.. قصة مذهلة عن رجل أنقذ الملايين من الناس من الألم.. أناس مثل أمي. |
Ama benimki gibi bir bölgede büyürseniz pozitif ayrımcılık sizin gibi insanları engellemek için bir araçtır | TED | لكنكم إذا ترعرعتم في منطقة مثل هذه، فسترون أن التمييز الإيجابي هو بمثابة أداة لإبقاء الناس كما كنتم سابقًا. |
Iron Heights senin gibi insanları zapt edebiliyor artık. | Open Subtitles | يمكن مرتفعات الحديد عقد الناس مثلك الآن. |
Kendin gibi insanları tanımanın senin için önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فعلاً أعتقد أن هذا مهم لك لتعرف الأشخاص أمثالك |
Goa'uldların bizim gibi insanları konukçu olarak kullanan güçlü varlıklar olduklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | أَعتقدُ الجواؤلد كائنات قوية يستعملون البشر أمثالنا كعائل أعتقد أنهم يستعملون قوتهم ليبدو كآلهة |
Benim gibi insanları işsiz bırakıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يتسببون في ضياع فرص العمل للناس من أمثالي |
Senin gibi insanları korkuturdum. Şimdi annen beni korkutuyor. | Open Subtitles | أنا تستخدم لتخويف الناس مثل أمك يخيفني. |
Bazen kendime, Klaus gibi insanları neden hayatıma soktuğumu sorarım. | Open Subtitles | أوه! أنت تعرف، وأحيانا أسأل نفسي لماذا ترك الناس مثل كلاوس في حياتي. |
Sadece Reynaldo Cerrera gibi insanları aklında tut. Onlar ölüm cezasının var olma nedenleridir. | Open Subtitles | يجب أن تأخذي في الإعتبار أن أشخاص مثل رونالدو سيريرا هم سبب وجود عقوبة الإعدام |
Bobby Axelrod gibi insanları o duvarda görmek isterim. | Open Subtitles | أنا أريد أشخاص مثل بوبي أكسلرود علي هذا الجدار |
Annen ve Stiles'ın babası gibi insanları. | Open Subtitles | أشخاص مثل والدتك أو والد "ستايلز" |
Onların tasarladıklarımızı beğenmelerini istiyoruz,o yüzden de senin gibi insanları işe alıyoruz. | Open Subtitles | نريدهم أن يحبوا تصميماتنا لذا نعين أناس مثل |
Yani anında kağıtları hesaplayabildiğin gibi insanları da anlayabilirsin demiştim. | Open Subtitles | ان تستنتج افعال الناس كما تقرأ اوراق خصومك |
Medya senin gibi insanları rahatlatmak için yok Max. | Open Subtitles | حسنا الاعلام لا يتواجد ليجعل الناس مثلك يشعرون بالراحه يا ماكس |
Dinle beni. Benim gücüm senin gibi insanları anlamak. Benim yaptığım bu. | Open Subtitles | قدرتي هي فهم الأشخاص أمثالك هذا ما أقوم به |
Ama senin gibi insanları istiladan kurtaran benim gibi çocuksu insanlar. | Open Subtitles | أنصتي لي الصبية أمثالنا , هم من أنقذوكم من الغزو |
Ben ve sen gibi insanları kandırmak için tüm bunları söylüyorlar. | Open Subtitles | إنها لاستغفال أمثالي إنهم يتحدثون للمغفلين مثلي عن هذه الخرافات |
Sen ve annen gibi insanları, ülkedeki diğer aileleri. | Open Subtitles | ناس مثلك وأمك عائلات أخرى في الدولة |
Benim gibi insanları satın alabileceğinizi sanmak. | Open Subtitles | تظن أنه يمكنك شراء ناس مثلي |
Ne kadar suç işlemesen de o senin ve benim gibi insanları aşşağılamaktan vazgeçmez. | Open Subtitles | إنها جريمة ولكنها لا تكن شيئا لأناس مثلي ومثلك إلا الحقد والكره |
- Bu ibadet gibi insanları huzura kavuşturuyor. | Open Subtitles | -لقد جعلت صلاة " ليس لإلهنا مثيل " صاخبة |
Senin gibi insanları duymuştum. | Open Subtitles | سمعت عن أشخاص مثلك |
Benim gibi insanları sevmezler. | Open Subtitles | - . فهم لا يحبون الناس مثلي من حيث مكاني. |