ويكيبيديا

    "gibiydi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مثل
        
    • أشبه
        
    • كأنه
        
    • كما لو
        
    • بمثابة
        
    • بدت
        
    • كأنها
        
    • وكأن
        
    • يشبه
        
    • كأن
        
    • بدى
        
    • وكأنّه
        
    • ك
        
    • تشبه
        
    • كأنني
        
    Bir makineydi fakat canlıydı. Şey gibi... dans pisti ışıkları gibiydi. Open Subtitles كانت ألة ولكنها كانت حية , كانت مثل هالة من الضوء
    Ve senin vurma seslerin sanki bir ağaç düşüyor gibiydi. Open Subtitles و أذكر صوت ضربك للسمكة كان الأمر مثل تقطيع شجرة
    Ne büyük bir trajedi. Orada büyümek cennette olmak gibiydi. Open Subtitles أنت تعلم مثل هذه المأساة دائماً تكبر أكنك في الجنة
    Bana göre, bütün bu şey tam bir korku filmi gibiydi. Open Subtitles بالنسبة لي، كان هذا الشيء بأكمله أشبه ما يكون بالعرض المرعب.
    Benden iyi olduğunu biliyor gibiydi. O halde ona ne yapabileceğini gösterelim. Open Subtitles و كأنه كان متأكد أنه أفضل مني لنره إذن ما يمكنك فعله
    Sanki hayvanlar gibiydik... sanki davranışlarımız üzerinde bir kontrolümüz yokmuş gibiydi. Open Subtitles لقد كنا مثل الحيوانات كما لو أننا لا نعرف مفهوم السيطرة
    Sen uyanmadan işe giden ve başkalarıyla yatıp kalkınana karışmayan bir eş gibiydi. Open Subtitles أنها مثل الزوجه التي تغادر قبل أن تستيقظ ولا تمانع إذا كنت نائم
    Hayır, daha büyük değildi, bu sanki senden Schwarzenegger'e geçer gibiydi. Open Subtitles لا ، هذا لم يكن أكبر هذا مثل الذهاب منك لشوارزنيغر.
    Ailemle, kardeşlerimle, sanki, "Hepiniz, beni sadece yalnız bırakın." gibiydi. Open Subtitles مع عائلتي , مع اخوتي كان مثل ان يتركوك وشأنك
    Güneşin kalbindeki gece ve fırtına gibiydi. Geçmişten gelen, sonsuza giden biri. Open Subtitles كان مثل الليل والعاصفة في قلب الشمس إنه عريق ولا نهاية له
    O tıpkı bir... çakal gibiydi yâda bir... kurt yâda bir, bir ayı! Open Subtitles هو كَانَ مثل , اوه هو كَانَ مثل ذئب بري أَو ذئب، أَو
    Bu işin peşini bırakmayacaktı. Terrier köpeği gibiydi Bay Carstairs. Open Subtitles وهو لن يدع الأمر يمر هكذا,مثل الكلب , السيد كاستيرز.
    Yakın zamanlarda hiç gergedan ellemedim. Ama, zımpara kağıdı gibiydi. Open Subtitles .لم أتحسس أي وحيد قرن مؤخراً .لكنّه مثل ورق الصّنفرة
    Her gün tekrar tekrar yüzüne tahta bir şeyle vurulması gibiydi, kazık gibi. Open Subtitles كل يوم كان أشبه أن تكوني مطعونةً بشيء خشبي غير حاد مراراً وتكراراً
    Tıpkı biri gerçekten kocaman ve ağır bir şey düşürmüş gibiydi. Open Subtitles كان و كأنه أحدهم قام بإسقاط شئ كبير جداً و ثقيل
    Bu listeye baktığımda -- benim için yaşayanların Zebur'u gibiydi -- farkına vardım ki, bunu kızlarımız için yapmış olsakta, biz de beraberinde çok değişmiştik. TED وكما انظر اليه اليوم .. انه يبدو كما لو انه ترنيمة عيش لقد ادركت .. ان ما كنت اقوم به لبناتي قد غيرني انا ايضاً
    Baba gibiydi. Yaptığım işle ilgili herşeyi bana o öğretti. Open Subtitles كان لي بمثابة والدي، علّمني كل شيء أعرفه فيما أمارسه
    Son partiden sonra banyo, patlamış bir çorba fabrikası gibiydi. Open Subtitles آخر حفلة في الحمام بدت على أنها إنفجار معركة للحساء
    İradelerin çarpışması gibiydi ve ve aniden Rahip Gamino vaazına devam etmeye başladı. Open Subtitles و كأنها حرب ارادات و من ثم فجأة عاد الاب غامينو الى عظته
    Sanki, Çinli akrabalar bir ay boyunca evinize misafir olmuş da 12 oturum boyunca bebeklerle konuşuyor gibiydi. TED وكان الأمر وكأن أقارب من الماندرين أتوا للزيارة لمدة شهر وجاءوا إلى منزلكم وتحدثوا إلى الأطفال في حدود أثني عشرة جلسة.
    Samantha’nın sesi konsantre kırmızı meyve boyası örneği gibiydi. Pembe bir ses elde etmek için onu vekilinin kayıtlarıyla aşılayabilirdik. Aynen böyle. TED صوت سامانثا يشبه عينة مركزة من صبغ الطعام الأحمر الذي يمكننا أن نبثه في تسجيلات بديلها للحصول على صوت وردي كهذا.
    Kıtanın fişinin takıldığı bir an varmış gibiydi ve ben bunu görmek istiyordum. TED يبدو الأمر و كأن قارة بأكملها يتم تشغيلها، فأردت رؤية هذا الأمر.
    Onu tanıdığım zamanki hâliyle aynı görünüyordu. Sanki hiç yaşlanmamış gibiydi. Open Subtitles بدى تماماً مثلما عهدته قبلاً، كما لو أنّه لم يتقدم عُمراً.
    Oldukça kontrol edilemez gibiydi. Ve belli bir açıdan, arşırı derecede karmaşık görünüyordu, Kargaşa içinde kargaşa içinde başka bir kargaşa. TED ولم يكن من السّهل كشف خفاياه. وبمعنى ما، بدا وكأنّه في منتهى التعقيد، مجرد فوضى، فوضى وفوضى.
    O sesi unutamam. Şeytanın gazı gelmiş gibiydi. Open Subtitles أطفال صغار مغطيين باللون الوردي يبكون. والضجة كانت مثل كانت ك إمتلاء بطن الشيطان بالغازات.
    Tedavinin ilk aşamaları ağır bir grip hastalığı gibiydi. TED المراحل المبكرة من الإنسحاب تشبه إلى حد كبير حالة سيئة من الانفلونزا.
    Boğulma kalp sıkışması, sırılsıklam terleme gibiydi. Open Subtitles و كأنني كنت أختنق, خفقان قلبي نقعت في العرق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد