Bir makineydi fakat canlıydı. Şey gibi... dans pisti ışıkları gibiydi. | Open Subtitles | كانت ألة ولكنها كانت حية , كانت مثل هالة من الضوء |
Ve senin vurma seslerin sanki bir ağaç düşüyor gibiydi. | Open Subtitles | و أذكر صوت ضربك للسمكة كان الأمر مثل تقطيع شجرة |
Ne büyük bir trajedi. Orada büyümek cennette olmak gibiydi. | Open Subtitles | أنت تعلم مثل هذه المأساة دائماً تكبر أكنك في الجنة |
Bana göre, bütün bu şey tam bir korku filmi gibiydi. | Open Subtitles | بالنسبة لي، كان هذا الشيء بأكمله أشبه ما يكون بالعرض المرعب. |
Benden iyi olduğunu biliyor gibiydi. O halde ona ne yapabileceğini gösterelim. | Open Subtitles | و كأنه كان متأكد أنه أفضل مني لنره إذن ما يمكنك فعله |
Sanki hayvanlar gibiydik... sanki davranışlarımız üzerinde bir kontrolümüz yokmuş gibiydi. | Open Subtitles | لقد كنا مثل الحيوانات كما لو أننا لا نعرف مفهوم السيطرة |
Sen uyanmadan işe giden ve başkalarıyla yatıp kalkınana karışmayan bir eş gibiydi. | Open Subtitles | أنها مثل الزوجه التي تغادر قبل أن تستيقظ ولا تمانع إذا كنت نائم |
Hayır, daha büyük değildi, bu sanki senden Schwarzenegger'e geçer gibiydi. | Open Subtitles | لا ، هذا لم يكن أكبر هذا مثل الذهاب منك لشوارزنيغر. |
Ailemle, kardeşlerimle, sanki, "Hepiniz, beni sadece yalnız bırakın." gibiydi. | Open Subtitles | مع عائلتي , مع اخوتي كان مثل ان يتركوك وشأنك |
Güneşin kalbindeki gece ve fırtına gibiydi. Geçmişten gelen, sonsuza giden biri. | Open Subtitles | كان مثل الليل والعاصفة في قلب الشمس إنه عريق ولا نهاية له |
O tıpkı bir... çakal gibiydi yâda bir... kurt yâda bir, bir ayı! | Open Subtitles | هو كَانَ مثل , اوه هو كَانَ مثل ذئب بري أَو ذئب، أَو |
Bu işin peşini bırakmayacaktı. Terrier köpeği gibiydi Bay Carstairs. | Open Subtitles | وهو لن يدع الأمر يمر هكذا,مثل الكلب , السيد كاستيرز. |
Yakın zamanlarda hiç gergedan ellemedim. Ama, zımpara kağıdı gibiydi. | Open Subtitles | .لم أتحسس أي وحيد قرن مؤخراً .لكنّه مثل ورق الصّنفرة |
Her gün tekrar tekrar yüzüne tahta bir şeyle vurulması gibiydi, kazık gibi. | Open Subtitles | كل يوم كان أشبه أن تكوني مطعونةً بشيء خشبي غير حاد مراراً وتكراراً |
Tıpkı biri gerçekten kocaman ve ağır bir şey düşürmüş gibiydi. | Open Subtitles | كان و كأنه أحدهم قام بإسقاط شئ كبير جداً و ثقيل |
Bu listeye baktığımda -- benim için yaşayanların Zebur'u gibiydi -- farkına vardım ki, bunu kızlarımız için yapmış olsakta, biz de beraberinde çok değişmiştik. | TED | وكما انظر اليه اليوم .. انه يبدو كما لو انه ترنيمة عيش لقد ادركت .. ان ما كنت اقوم به لبناتي قد غيرني انا ايضاً |
Baba gibiydi. Yaptığım işle ilgili herşeyi bana o öğretti. | Open Subtitles | كان لي بمثابة والدي، علّمني كل شيء أعرفه فيما أمارسه |
Son partiden sonra banyo, patlamış bir çorba fabrikası gibiydi. | Open Subtitles | آخر حفلة في الحمام بدت على أنها إنفجار معركة للحساء |
İradelerin çarpışması gibiydi ve ve aniden Rahip Gamino vaazına devam etmeye başladı. | Open Subtitles | و كأنها حرب ارادات و من ثم فجأة عاد الاب غامينو الى عظته |
Sanki, Çinli akrabalar bir ay boyunca evinize misafir olmuş da 12 oturum boyunca bebeklerle konuşuyor gibiydi. | TED | وكان الأمر وكأن أقارب من الماندرين أتوا للزيارة لمدة شهر وجاءوا إلى منزلكم وتحدثوا إلى الأطفال في حدود أثني عشرة جلسة. |
Samantha’nın sesi konsantre kırmızı meyve boyası örneği gibiydi. Pembe bir ses elde etmek için onu vekilinin kayıtlarıyla aşılayabilirdik. Aynen böyle. | TED | صوت سامانثا يشبه عينة مركزة من صبغ الطعام الأحمر الذي يمكننا أن نبثه في تسجيلات بديلها للحصول على صوت وردي كهذا. |
Kıtanın fişinin takıldığı bir an varmış gibiydi ve ben bunu görmek istiyordum. | TED | يبدو الأمر و كأن قارة بأكملها يتم تشغيلها، فأردت رؤية هذا الأمر. |
Onu tanıdığım zamanki hâliyle aynı görünüyordu. Sanki hiç yaşlanmamış gibiydi. | Open Subtitles | بدى تماماً مثلما عهدته قبلاً، كما لو أنّه لم يتقدم عُمراً. |
Oldukça kontrol edilemez gibiydi. Ve belli bir açıdan, arşırı derecede karmaşık görünüyordu, Kargaşa içinde kargaşa içinde başka bir kargaşa. | TED | ولم يكن من السّهل كشف خفاياه. وبمعنى ما، بدا وكأنّه في منتهى التعقيد، مجرد فوضى، فوضى وفوضى. |
O sesi unutamam. Şeytanın gazı gelmiş gibiydi. | Open Subtitles | أطفال صغار مغطيين باللون الوردي يبكون. والضجة كانت مثل كانت ك إمتلاء بطن الشيطان بالغازات. |
Tedavinin ilk aşamaları ağır bir grip hastalığı gibiydi. | TED | المراحل المبكرة من الإنسحاب تشبه إلى حد كبير حالة سيئة من الانفلونزا. |
Boğulma kalp sıkışması, sırılsıklam terleme gibiydi. | Open Subtitles | و كأنني كنت أختنق, خفقان قلبي نقعت في العرق |