Aynı zamanda o gece sana basketbol bursunu kabul edip gideceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | وكانت ايضا الليلة التي اخبرت بها اني سأذهب لأقبل بمنحة كرة السلة |
Elime para verince, gideceğimi ve başımın çaresine bakacağımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقدين يمكنك أن تضعي مالاً بين يدي و سأذهب لأهتم بنفسي؟ |
İnançlarım uğruna ölmeye cesaretim var çünkü nereye gideceğimi biliyorum. | Open Subtitles | لدي الشجاعة للموت من أجل معتقداتي لأنني أعرف أين سأذهب |
gideceğimi asla bilmemeli. | Open Subtitles | لا يجب أن يعرف أبداً أنني ذاهبة للإقامة هناك. |
Öldüğünden emin olmadan gideceğimi sanmıyordun, değil mi? | Open Subtitles | هل حقا كنت تظن أنني سأرحل دون أن أتأكد من أنك مت؟ |
Sizler için çok üzgünüm ama başka nereye gideceğimi bilemedim. | Open Subtitles | أنا آسف لـ إزعاجكم ولكن لم أعرف أي مكان آخر أذهب إليه |
Hastaneye gideceğimi, biliyordum sanki tahmin etmiştim ve orada ne diyeceğimi de sanırım biliyordum, ama hikayeyi yalanları, ağzımdan çıkana kadar bilemiyordum. | Open Subtitles | اعتقد اني عرفت اني ذاهبه للمستشفى... واعتقد اني عرفت ماذا ساقول لكني لا اتذكر تعرف القصه, والكذب قبل ان يخرج من فمي |
Bu arada, bu hafta sonu kampa gideceğimi söylemiş miydim? | Open Subtitles | حقاً, هل ذكرت أنني سأذهب للتخييم في نهاية هذا الأسبوع؟ |
Bu öğretmen ne içmiş böyle, üniversiteye gideceğimi düşünüyor? | TED | يا رجل، ماذا تدخن هذه المعلمة كي تفكر بأنني سأذهب للجامعة؟ |
O güne kadar hep uzaya gideceğimi düşünmüştüm, çünkü bunun için çalışmıştım. Aynı zamanda sanata da ilgim vardı. | TED | كما ترون، لقد أفترضت دائماً بأنني سأذهب إلى الفضاء، لأنني تتبعت كل هذا، لكني كذلك أحببت الفنون والعلوم. |
Gittiğin her yere gideceğimi şimdiye kadar öğrenmeliydin, sevgilim. | Open Subtitles | حاليا يجب ان تكون عرفت انني سأذهب حيثما تذهب يا عزيزي |
Nereye gideceğimi, kiminle konuşacağımı bilemedim. | Open Subtitles | لا أعرف ، إلي أين سأذهب ولاأعرفإليمنأتحدث. |
Yarın dişçiye gideceğimi düşündüm herhalde. | Open Subtitles | ولكن يجب ان يكون هناك علاقة بين الأفكار غدا سأذهب إلى دكتور الأسنان الخاص بى |
İşi bittiğinde size katılacak. Hayır. Ona otele gideceğimi ve onu orada bekleyeceğimi söyleyin. | Open Subtitles | كلا , أخبريها أنتِ بأننى سأذهب إلى فندقها وسأنتظرها هناك |
Dün, nereye gideceğimi, yaşlı kemikleri ne yapacağımı bilmediğimi söylüyordum. | Open Subtitles | أتذكرين قولدي بالأمس أخبرتك لم أعلم إلى أين سأذهب ماذا سأفعل بهذه العظام القديمة؟ |
Biraz sabırlı olmalısınız çünkü nereye gideceğimi henüz tam olarak bilmiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تكون صبوراً معي لأني لا أدري أين أنا ذاهبة تحديداً. |
Babama teyzeme gideceğimi söyledim. Karın yarın dönecek değil mi? | Open Subtitles | .لقد أخبرت والدي بأني ذاهبة إلى منزل خالتي زوجتك لن تعود إلا غدا، أليس كذلك؟ |
O çeki almadan gideceğimi sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أنني سأرحل بدون ذلك الشيك فأنت مجنون |
Başka kime gideceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لم أستطع التّـفكير في أيّ شخص آخر أذهب إليه. |
Ayrıca Leslie'ye onunla bu akşam Rotary Kulübü yemeğine gideceğimi söyledim. | Open Subtitles | في الحقيقه اخبرت ليزلي اني ذاهبه الى العشاء اليوم |
Biliyorum burada olamam ama başka nereye gideceğimi bilemedim. | Open Subtitles | أعلم أنه لا يجب علي التواجد هنا لكني لا أعرف مكانا آخر للذهاب إليه |
Nereye gideceğimi biliyorum. Lence'in oğlu yanında kalmama izin verecek. | Open Subtitles | .لديّ مكان لأذهب إليه ابن لينسي، سوف يدعني أبقى |
Benimle ana kapıya on beş kişi gelsin. Beyazlara benim gideceğimi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | احتاج 15 رجل مسلحا معي عند البوابة الرئيسية يمكنك ان تبلغ البيض انا راحل |
İlgimi ifade etmek için ne kadar ileri gideceğimi merak ettiysen cevabı aldın herhalde. | Open Subtitles | إن كنت تحاولين معرفة إلى أين سأصل إليه للتعبير عن مدى اهتمامي، فأعتقد أنك قد عرفت. |
O yüzden reaktöre nasıl gideceğimi birinin söylemesi lazım. Biliyorsun. | Open Subtitles | لذا أريد من أحدكم أن يخبرنى كيف أصل إلى المفاعل |
Özür dilerim. Kime gideceğimi bilemedim. Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لمْ أعرف مَنْ سواكِ ألجأ إليه أحتاج مساعدتك |
MR: gideceğimi ya da yapacağımı ben önermiyorum, ama ... | TED | ام.ار: لم أكن أقترح انني سوف اذهب وأقوم بذلك ,لكن... |
Ahıra koşturdu, bense olduğum yerde kaldım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | ذهب مُسرعاً إلى هناك، وأنا بقيت في مكاني ،جاهلاً وجهتي |
Nereye gideceğimi bilemedim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف مكان آخر لأذهب اليه |
Uzaklaşacağım ve geri gelip gideceğimi kim bilebilir. | Open Subtitles | سأغيب بعيدا و من يعرف إذا كنت سأعود |