ويكيبيديا

    "gidiyorlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ذاهبون
        
    • يغادرون
        
    • سيذهبون
        
    • يتجهون
        
    • يرحلون
        
    • ذهبوا
        
    • طريقهم
        
    • سيغادرون
        
    • يتحركون
        
    • متجهون
        
    • يسيرون
        
    • يذهبان
        
    • يذهبون إلى
        
    • ذاهبين
        
    • تتجه
        
    Ama bu savaş, herkes askere yazılıyor. Hemen gidiyorlar. Ben de gidiyorum. Open Subtitles لكنها الحرب يا أنسة أوهارا والجميع ذاهبون للتطوع فوراً وأنا كذلك
    Bilmiyorum. İyi insanlar ve İtalya'ya gidiyorlar. Open Subtitles أنا لا أعرف ، إنهم لطفاء وهم ذاهبون إلى إيطاليا
    Ben bu insanları hayatımda daha önce hiç görmedim ve şimdi gidiyorlar. Open Subtitles لم أرَ هؤلاء الناس من قبل، وإنهم يغادرون.
    Bankadan yine kredi isteyecekler. Haftaya Paris'e gidiyorlar. Open Subtitles وكي يحصل على مزيد من القروض من البنك، الأسبوع القادم سيذهبون لباريس
    Ohmular Kuraktoprakı istila etmiş! Rüzgar Vadisine gidiyorlar! Open Subtitles البحر السام ينتشر أنهم يتجهون ناحية الوادي
    Bütün doğal kaynakları tükettikten sonra da gidiyorlar. Open Subtitles وبعدما يستنزفون كل الموارد الطبيعية به يرحلون
    Buradaki raporlara göre çocuklar ormana hasta olarak gidiyorlar ve iyileşmiş olarak dönuyorlarmış. Open Subtitles فإن الأطفال ذهبوا إلى الغابة مرضى ثم عادوا أصِحاء
    Bu, bozkır ve küçük orman kartalları sıcak hava akımlarını kullanarak Afrika'ya gidiyorlar. Open Subtitles هذه عقبان السهوب ، والعقبان المنقطة الصغيرة، تركب تيارا دافئاً فى طريقهم لأفريقيا
    Bilmiyorum. İyi insanlar ve İtalya'ya gidiyorlar. Open Subtitles أنا لا أعرف ، إنهم لطفاء وهم ذاهبون إلى إيطاليا
    Oklahoma'ya gidiyorlar sanırım, bedava arazi için. Open Subtitles أعتقد أنهم ذاهبون إلى أوكلاهوما للأرض المجانية
    Dostum, tuvalete gidiyorlar! Open Subtitles اوه , يا رجل , أنهنّ ذاهبون الى دورة المياه ؟
    Bu insanlar şehre geliyor, suç işliyor ve gidiyorlar. Open Subtitles هؤلاء الناس يأتون الى المدينة يرتكبون جرائم و يغادرون
    Derry, Maine'den çıkıyorlar. 95 üzerinden Massachusetts'e gidiyorlar. Open Subtitles انهم يغادرون ديرى.. المقر الرئيسى جنوبا على 95 قرب ماساشوسيتس
    Hepsi de Avrupa ve Amerika'daki zengin ailelerin yanına gidiyorlar. Open Subtitles سيذهبون جميعهم للعيش مع عائلات غنيه بأوربا والولايات المتحده
    Şenlik boyunca arkadaşlarım, iki haftalığına Roma'ya gidiyorlar. Open Subtitles العديد من أصدقائى سيذهبون إلى روما لمدةأسبوعينأثناءالكرنفال.
    Kamp servis yolunun batısına gidiyorlar. Hava desteği gönderin. Open Subtitles انهم يتجهون على الطريق غرباً اطلبى الدعم الجوى
    Doğrudan volkan arazisine gidiyorlar Gemimize gidiyorlar! Open Subtitles إنهم يتجهون مباشرة ، صوب حقول البركان إنهم يتجهون ، صوب سفينتنا
    Tabut orada, hazır açılmış mezar orada sonra gidiyorlar ve işte bu. Open Subtitles التابوتَ موجود وكذلك الحفره يرحلون عنا وتنتهي القصه
    Onların yaşındaki çocukların bir çoğu büyük şehirlere gidiyorlar. Open Subtitles معظم الاولاد بسنهم الان ذهبوا ضاعوا بالمدينه الكبيره
    Tamam, onuncu caddeye doğru gidiyorlar. Altıncı caddede yollarını kesebiliriz. Open Subtitles إنّهم يسلكون الشارع العاشر، يمكننا قطع طريقهم عند الشارع السادس.
    Üç hafta içinde ilk dolunayda gidiyorlar.Hazır değiller. Open Subtitles سيغادرون بعد ثلاث أسابيع مع أول إكتمال للقمر ، ليسوا مستعدين بعد
    Kuzey! Kuzeye, Kelt Adalarına doğru gidiyorlar, peki ama niye? Open Subtitles شمالاً , انهم يتحركون شمالاً نحو الجزرِ الكيلتية ، لكن لماذا ؟
    Şef, bir araba çaldılar ve Hollanda sınırına doğru gidiyorlar. Open Subtitles يا رئيس , لقد سرقوا سيارة وهم متجهون للحدود الألمانية الآن.
    Dışarıda makineleşip, hayatın deviniminde kaybolup gidiyorlar. Open Subtitles أما في الخارج فهم تائهون ومبرمجون, يسيرون كيفما اتفق لكسب لقمة العيش
    Bara gidiyorlar ve bu iki kızla tanışıyorlar ve onları öpüyorlar. Open Subtitles و ذات مرة ٍ يذهبان إلى حانة ، و يقابلان فتاتين
    Onlar eve gidiyorlar ama çocuklar evden alınmadan önce sosyal görevliler ofise dönmeli ve bulduklarını ortaya koymalılar. TED يذهبون إلى ذلك المنزل، لكن قبل أخذ الأطفال من عائلاتهم، يجب على الموظفين أن يعودوا إلى مكتب الرعاية ويعرضوا ما وجدوه.
    Ay'a gitmeyi hayal etmek de zor,ama gidiyorlar işte. Open Subtitles من الصعب تخيل انهم سيذهبون الى القمر لكنهم ذاهبين بالفعل
    Belmont'ta kapıya gidiyorlar. Şimdi de son bahisler. Open Subtitles تتجه الخيول الآن إلى البوابة وهذه آخر الحسابات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد