En nihayetinde kızlar gittiğinde şuradaki inşaat alanına gider ve topu geri atar. | Open Subtitles | وحين غادرن أخيرًا, ذهب إلى تلك الأرض, حيث يُبنى عليها بيتًا, وقذف بالكرة. |
Bay Yang oğlunu görmek için Seul'e gittiğinde onu yolda görmüş. | Open Subtitles | سيد يانج ذهب الى سيول لرؤية إبنه ولقد رآها في الشارع |
Birinin evine gittiğinde bir saygı göstergesi olarak, ayakkabılarını buzdolaplarına koyarsın. | Open Subtitles | عندما تذهب الى بيت احدهم تضع حذائك في ثلاجتهم كعلامة احترام |
Seviyorum. Cheryl: Aimee oraya gittiğinde pist ve sahaya meraklı olduğunun farkına vardı, bu yüzden birilerini arayıp, bunu araştırmaya başladı. | TED | أنا أحبها. شريل: عندما ذهبت ايمي هناك، قررت ولأنها نوعاً ما فضولية بخصوص سباقات المضمار أن تتصل بأحد وتسأله عن ذلك. |
O gittiğinde ve ben Tong'ları ikna ettiğimde istediğin tüm parayı alacaksın. | Open Subtitles | عندما يذهب وأقود أنا جماعة التونج وأنت ستجني كل المال الذي تريده |
Haber vermeden gittiğinde, yine başını derde soktuğunu anladım. | Open Subtitles | عندما غادر دون كلمة عرفت أنه متورط فى المشاكل مرّة أُخرى. |
Rusya'ya gittiğinde, kalbimde bir yerde onu bir daha göremeyeceğimi biliyordum. | Open Subtitles | عندما غادرت روسيا عرفت من قلبى اننى لن اراها مره اخرى |
Ondan şüphe edersen o gittiğinde acı çekmezsin. | Open Subtitles | شكَ بها، وسوف لا يكون هناك ألم عندما ترحل |
Ve bu sabah Rosa... onu kontrol etmeye gittiğinde, o gitmişti. | Open Subtitles | هذا الصباح . عندما ذهب روزا لتطمأن علية كان قد اختفى |
"Lucky" Hot Springs'e gittiğinde Hot Springs, organize olmuş suç tarafından kontrol ediliyordu. | Open Subtitles | عندما ذهب المحظوظ الى الينابيع الساخنة تمت السيطرة عليها من قبل منظمة الجريمة |
Bombacılar eve gittiğinde içeriye girmesine izin verildi. | TED | حين ذهب قوم القنبلة إلى المنزل، كان يسمح له بالدخول |
Sen onu Tanrı'sını aramaya gittiğinde kaybettin ben ise Tanrı'sını bulduğunda. | Open Subtitles | أنت فقدتيه عندما ذهب يلتمس ربه و أنا فقدته عندما وجد ربه |
Takım elbise, şapka ve dürbün. Yarışa gittiğinde hepsi birbirini tamamlamalı. | Open Subtitles | البدلة والقبعة والنظارة عندما تذهب الى مضمار السباق |
Bachinski, oraya gittiğinde dikkatli ol. | Open Subtitles | باشينسكي.. عندما تذهب إلى هناك بالليل خذ الأمور بتروي |
Bana kızdığını biliyorum ama bilirsin "O gittiğinde güneş bile solar." Tamam mı? | Open Subtitles | أعلم بأنك غاضب مني ولكن أتعلم لاوجود لشروق الشمس عندما ذهبت حسنا ؟ |
İşe gittiğinde durup da kimseyle konuşmuyor, kimseyi aramıyor. | TED | عندما يذهب للعمل، لا يتوقف للتحدث مع أي كان، لا يتصل بأحد. |
Tanrım, babam gittiğinde, ben de onunla gitmek istedim. | Open Subtitles | .. يا إلهي ، عندما غادر كنت أريد أن أذهب معه |
Leydi Astwell gittiğinde Sör Reuben yalnız kaldı. | Open Subtitles | عندما غادرت الليدي ً آستوال ً السير ً روبن ً أضحى لوحده |
Sonradan gittiğinde umurumda olmasını istemiyorum..... sadece yattığım ve sonra kendime kızdığım bir biri olmanı istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أبالي لأي شيء عندما ترحل غداً.. أريدك أن تكون رجلاً نمت ليلة معه ومِن ثَمَّ رحل. |
O zamana kadar hiç ayrılmamış olduğumuzdan, ve hep beraber olacağımızı düşündüğümden, annem gittiğinde ona sarılmadım bile. | TED | و لأننا لم ننفصل أبداً و اعتقدت أننا ستبقى معاً للأبد لم أقم حتى بضمها عندما رحلت. |
Bu gece otel odasına gittiğinde likör lisansımıza bir bakmasını söyler misin? | Open Subtitles | عندما تذهبين لفندقه الليلة هل يمكنك سؤاله بأن ينظر في ترخيص مشروباتنا |
Baban terkedip gittiğinde bakmam gereken 2 çocuğum vardı benim. | Open Subtitles | عندما رحل أبيك لقد كان لدي طفلين علي أن أعيلهم |
"Evdeki çemberin içinde Şeytan gelip güvenlik gittiğinde | Open Subtitles | عندما يكون الهدف المنزل, يختفي الأمان ويتجول الشر |
Annen hayat dolu bir kadındı. Baban o adamla kaçıp gittiğinde bile... | Open Subtitles | والدتك كانت امرأة نشيطة جدًّا، حتّى بعد رحيل أبيك مع ذاك الرجل. |
Sen psikolojini düzeltmeye gittiğinde ben bu ikisiyle burada tıkılıp kaldım. | Open Subtitles | هل تعلمين لقد كنت عالقه هناك مع هؤلاء الاثنيـن عندما ذهبتي تبحثين عن حالتك النفسيه |
Pazartesi işe gittiğinde, ve kendini iyi hissetmediğinde... hiç birisi gelip de... | Open Subtitles | عندما تصل للعمل في بداية الأسبوع وأنت لا تشعر حقاً بأنك بخير |
gittiğinde elinde bir tek hayat boyu düş kırıklıkları kalacak. | Open Subtitles | عندما تغادرين لن تكون أمامك إلا حياة تسودها خيبة الأمل |