ويكيبيديا

    "giyiyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ترتدي
        
    • كان يرتدي
        
    • يلبس
        
    • ترتدى
        
    • تلبس
        
    • يرتدى
        
    • ترتديه
        
    • يرتديه
        
    • ارتدت
        
    • ارتدى
        
    • مرتدية
        
    • ويرتدي
        
    • يرتدون
        
    • ترتديها
        
    • مرتدياً
        
    Fotoğrafın yeni çekilmiş olması gerekti çünkü fotoğrafta modelin elbisesini giyiyordu. Open Subtitles لابد أنها كانت حديثة، لأنها في الصورة كانت ترتدي ثوباً حديثاً،
    Onunla görüştüğümde domuz derisi giyiyordu. Şu an ise timsah derisi. Open Subtitles لقد كانت ترتدي جلد الخنزير عندما قابلتها و الآن بجلد التمساح.
    Sandra ise elbise ve topuklu ayakkabı giyiyordu ve makyaj yapmıştı. Open Subtitles حسنا كين كان يرتدي كنزة وحذاء تنس ساندرا كانت ترتدي فستانا
    Eşofman giymiyordu, ince çizgili bir takım elbise giyiyordu. TED ولم يكن يلبس هذه السراويل الرياضية القطنية، كان يلبس حلة مقلمة.
    - Gri mi giyiyordu dedin? - Hayır. Open Subtitles هل تقول بأنها كانت ترتدى رداءً رمادياً ؟
    Yani sadece külot mu giyiyordu? Open Subtitles هل تعنين انها لم تكن تلبس سوا ملابسها الداخليه؟
    Koyu bir takım elbise giyiyordu ve yüzünde o kadar olgun, o kadar derin bir acı vardı ki ona zor bakıyordum. Open Subtitles ،كان يرتدى بزة غامقة و على وجهه رأيت الحكمة و ألم قديم و عميق حتى أنني لم أستطع النظر إليه مباشرا ً
    Dur tahmin edeyim fırındaki kasiyer kız, bale çorabı giyiyordu. Open Subtitles دعني أخمن أمينة الصندوق في المخبز كانت ترتدي مدفئات للساق
    Şey, görüyorsunuz, efendim, dolabından aldığı soluk mavi renkli bir gecelik giyiyordu. Open Subtitles كما ترى سيدي كما ترتدي ثوب نوم شفاف أحضرته من الخزانة
    Hâlâ ata binen kadınların, ayrık eteklerini giyiyordu. Open Subtitles انها لا تزال ترتدي التنانير مقسمة من فرسها
    Bikini üstü giyiyordu pullu bir kuyruğu, ve yapılmış saçları vardı. Open Subtitles لقد رأيت حورية البحر لقد كانت ترتدي صدرية ..و كان لديها ذيل متقشر جميل و اعتقد أن لديها شعر مستعار
    Kendisi NSA'nın direktörü ve ABD siber komutanı, ancak o gün dört yıldızlı general üniformasının yerine kot pantolon ve tişört giyiyordu. TED مدير وكالة الأمن القومية وقائد قيادة الحرب الإلكترونية، ولكن عوض بدلته ذات الأربع نجوم، كان يرتدي سروال جينز وقميص.
    Özel günlerde daha düzgün pantolonlar giyiyordu. TED للمناسبات الخاصة كان يرتدي بنطلونات أكثر ملائمة.
    Marks and Spencer etiketli bir gömlek giyiyordu. Open Subtitles لقد كان يرتدي قميصاً, مع علامات وملصق سبينسر عليه.
    O adam bir Süpermen pelerini ve külotlu çorap giyiyordu. Senden daha çılgındı. Open Subtitles كان يلبس ثياب و جوارب سوبرمان إنه مجنون أكثر منك
    Evet. Bronz düğmeleri olan mavi yün bir giysi giyiyordu, sanırım. Open Subtitles اه,نعم,لقد كانت ترتدى فستانا صوف ازرق بزراير معدنية,لو لم أخطئ
    Islanınca şişip ağırlaşmış bir kürk giyiyordu. Open Subtitles كانت تلبس معطف من فراء والذى أصبح كبيراً وثقيل بالماء
    Koyu bir takım elbise giyiyordu ve yüzünde o kadar olgun, o kadar derin bir acı vardı ki ona zor bakıyordum. Open Subtitles ،كان يرتدى بزة غامقة و على وجهه رأيت الحكمة و ألم قديم و عميق حتى أنني لم أستطع النظر إليه مباشرا ً
    O eski resimde bunu giyiyordu değil mi? Open Subtitles لقد كانت ترتديه فىِ تلك الصورة القديمة ، صحيح؟
    Evet, ikisi de kumral, biri büyük, diğeri de bu kadar şey giyiyordu, ne bileyim ne giyiyordu. Open Subtitles أجل، كلاهما بنيا الشعر أحدهما بهذا الحجم والآخر حوالي.. ويرتدي لا أدري ما الذي يرتديه
    Kahlo günlük yaşamında geleneksel Tehuana elbisesi giyiyordu ve kendisini, yöreye özgü maneviyata kaptırıyordu. TED في حياتها اليومية، ارتدت كاهلو لباس تيخوانا التقليدي منغمسة بنفسها في الروحانية الأصلية.
    İkincisi, katil koyu bir palto ve açık renk bir şapka giyiyordu. Open Subtitles ثانيا، القاتل ارتدى معطفا قاتما وقبعة ذات حافة
    Onunla görüşmelerimizin ikisinde de, aynı giysiyi giyiyordu. Open Subtitles في كلتا المرتين التي قابلتها فيهما تكون مرتدية نفس الرداء
    50 yaşlarında filandı. Efendi görünümlü, eski moda bir smokin giyiyordu. Open Subtitles ربّما كان في الـ 50 عاماً مظهر أنيق، ويرتدي حلّة قديمة
    Hepsi ABD üniforması giyiyordu ve bu yüzden benim için soru ve cevap bayağı kolay oldu. TED وجميعهم يرتدون الزي الرسمي للولايات المتحدة الأمريكية، لذا بالنسبة لي، السؤال والجواب في الحقيقة أصبح أسهل ما يكون.
    Bu Hattie'nin. Onu dün giyiyordu. Open Subtitles انها قبعة هايتى, لقد كانت ترتديها بالأمس.
    Çelik yelek giyiyordu, ama faydası olmadı. 3 değişik silahtan 39 değişik kanıt var olay mahallinde. Open Subtitles وُجد مرتدياً سترة واقية ولكنّ ذلك لم يساعده وُجدت 39 رصاصة فارغة من 3 أسلحة مختلفة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد