Gustav dedi ki, kaleye su taşımak için bunu kullanıyorlarmış. | Open Subtitles | غوستاف قالَ بأنّهم يَستعملونَها في جلب الماء إلى القلعة |
Gustav, dünya serserilerle dolu her zaman da öyle olacak. | Open Subtitles | العالم مليء بالمتنمرين يا غوستاف وسيكون دوماً كذلك |
Cehennemde çok fazla çocuk olduğunu sanmıyorum, Gustav. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أعتقد أنه يوجد العديد من الأطفال في الجحيم يا غوستاف |
İnsanlar çok etkilendi. Geriye tek Gustav ile tanışmaları kaldı. | Open Subtitles | الناس متحمسون جداً , كل ما تبقى هو مقابله جوستاف |
Hizmetlerimi Leipzig Üniversitesi'ne sunuyorum umarım Professor Gustav Lindt ile çalışabilirim, çünkü kendisi benim alanımda önemli bir isimdir. | Open Subtitles | انا اعرض خدماتى لجامعة ليبزك هنا على أمل العمل مع البروفيسير جوستاف ليندت و المتخصص فى مجالى |
Carl Gustav Jung I. Dünya Savaşı sırasında geçirdiği uzun bir psikolojik rahatsızlığın ardından dünyanın en önde gelen psikoloğu oldu. Karısı Emma ve metresi Toni Wolff'tan daha uzun yaşadı ve 1961'de huzur içinde öldü. | Open Subtitles | عانى كارل قوستاف جونق من إنهيار عصبي أثناء الحرب العالمية الاولى مما مكنه من ان يصبح مختص نفسي عالمي. |
Evet. Adamlarına karşılık ilk çaldığınız resim, Gustav Klimt resmi. | Open Subtitles | نعم , شعبك في صفقة استبدال اللوحة الاولى التي سرقتها, غوستاف كليمنت |
Bu bir Gustav Stickley mi? | Open Subtitles | يا لهي أهذه أريكة من تصميم غوستاف ستيكلي؟ |
Ayrıca uzmanlar, annesiyle babasının iyi geçinmesi Gustav için iyi olur demişlerdi, biliyorum. | Open Subtitles | ويقول الخبراء ان يتحتم على والدي غوستاف الانسجام |
Gustav'ın nasıl olduğuna dair mesaj veya bir fotoğraf göndeririz diye anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا ان نتواصل للاطمئنان على غوستاف |
Telefonunu açmıyorsun. Benim günümde Gustav'ı aldığını mesajla söylüyorsun. - Neler oluyor böyle? | Open Subtitles | لاتردين على تلفونك وتأخذين غوستاف في اليوم الذي يكون معي |
Herhalde yakında Gustav'ı o beslemeye başlar sen başkalarıyla düşüp kalkarken. | Open Subtitles | قريبا ستطعم غوستاف بينما تضاجع احدى النساء |
Gustav dönmeden önceki hayatını sürdüremeyeceğini anlamamış gibisin. | Open Subtitles | لا تستطيعي ان تعيشي كما كنت قبل قدوم غوستاف |
Faberge yumurtaları. Gustav Faberge duysa kafayı yerdi. | Open Subtitles | بيضتا فابريجي كان غوستاف فابريجي سيجن إذا تفطن للأمر |
- O ejderhasından düştü ve biz onu kumdan çıkarmak için saatlerce uğraştık. - Gustav, sana tokat atmamı sağla! | Open Subtitles | سقط من فوق تنينه وقضينا ساعات في محاولة لإخراجه من الرمال غوستاف ، لا تجعلني اجعل لك لكمة |
Gustav'a seni gönderdiğimi söyle. -Unutmayacağım, dostum! | Open Subtitles | .أخبر جوستاف انى أرسلتك لن انسى هذا يا صديقى |
Ama Gustav amcasıyla birlikteyse gayet iyi demektir. | Open Subtitles | ولكنها مع عمها جوستاف ولهذا فأنها ستكون على ما يرام |
Gustav Graves Bir adam çağırdı ve bir yıl içinde elmasları keşfetti. | Open Subtitles | رجل اسمه جوستاف جريس اكتشف الماس هناك من سنة او اكثر |
Sizin baskılarınız beni yeni bir yüz sahibi olmak zorunda bırakınca size iğrenç bir kişilik olan Gustav Graves'i sundum. | Open Subtitles | اترى, عندما تتدخل القوة لتتقدم الى العالم فى مرحلة جديدة انا اخترت واجهة القذر جوستاف جرافز عليك |
Gustav Graves isimli bir adam, bundan bir yıl kadar önce,ordaki elmasları keşfetti. | Open Subtitles | رجل اسمه جوستاف جريس اكتشف الماس هناك من سنة او اكثر |
İsminin Gustav olduğuna gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | هل فعلاً , تصدق ان اسمه قوستاف ؟ |
Doğru. Dr. Gustav. | Open Subtitles | نعم الدكتور غوستار |
İffet saflıktan gelir, yaşlılığın sancılı sonucu olarak ortaya çıkmaz... ve sen yaşlandın Gustav. | Open Subtitles | الطهر هو هدية النقاء لم يكن نتيجة مؤلمة للشيخوخة وانت عجوز يا غستاف |