ويكيبيديا

    "hücrelerinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خلايا
        
    • في خلاياه
        
    • زنزاناتهم
        
    • بالخلايا
        
    • في الخلايا
        
    • زنزانات
        
    • في خلاياها
        
    • زنزانتهم
        
    Bu reseptörler hem solunum, hem de merkezi sinir sistemi hücrelerinde bulunuyor. Open Subtitles تلك المُستقبلات تم إيجادها في خلايا كل من الجهاز التنفسي والجهاز العصبي
    İnanın ya da inanmayın, tütün bitkisinin hücrelerinde yetişen bir maddeyle, gribe karşı bir aşı geliştirme denemeleri devam etmekte. TED صدق أو لا تصدق، بأن هنالك محاولة مخبرية جارية للقاح ضد الانفلونزا التي كانت تنمو في خلايا نبات التبغ.
    Makalede, kırmızı üzüm kabuğundan elde edilen kimyasal bir maddenin, üzerlerine damlatıldığında bazı kanser hücrelerinde yaptığı değişiklikten bahsediliyor, bir yerlerde bir laboratuvarda, bir tezgahın üzerindeki test tübünde bu olmuş. TED إنه وصف التغيرات في إنزيم واحد عندما تقوم بوضع نقطة منزوعة من قشرة حبة عنب حمراء على بعض خلايا السرطان في وعاء إختبار على إحدى طاولات أحد المختبرات في مكان ما.
    İlk ipucum hücrelerinde çok miktarda laktik asit birikmesiydi. Open Subtitles دليلي الأول هو تجمع كبير للحمض اللبني في خلاياه.
    Herkes hala hücrelerinde efendim. Open Subtitles الجميع بداخل زنزاناتهم يا سيدي
    Pankreasın insülin salgılayan hücrelerinde anormal büyüme mi? Open Subtitles نمو غير طبيعي بالخلايا الكامنة بالإنسولين بالبنكرياس؟
    Söyleyebildiğim kadarıyla en büyük sorununuz test aşılarının etkili olabilmesi için insan hücrelerinde yeterince varlık gösterememesi. Open Subtitles مشكلتك الأكبر تلك تصحيحات الإختبار أخفق في أظهار الحضور الكافي في الخلايا الإنسانية الّتي ستكون فعّالة.
    Günümüz yakıt hücrelerinde biz bunu platinle yapıyoruz. Yaşam ise çok çok yaygın bir demirle. TED في خلايا الوقود التي نصنعها، نصنعها من البلاتينيوم. وهي تصنع في الحياة من نوع مشهور جداً جداً من الحديد.
    Araştırmacılarımız hem kadın hem de erkeklerde akciğer tümör hücrelerinde belirli genlerin var olduğunu buldu. TED لقد وجد باحثينا أن هناك جينات معينة في خلايا ورم الرئة لدى كلا الرجال النساء والرجال.
    Dr. Hersch'in aldığı lomber ponksiyondan omurilik sıvısındaki kırmızı kan hücrelerinde bir fazlalık olduğu görülüyor. Open Subtitles والبزل القطني الذي أخذه الطبيب هيرش أظهر فائض زائد من خلايا كريات الدم الحمراء في السائل المخي النخاعي
    Bu yemekler sayesinde Yüzbaşı Hastings'in gri hücrelerinde büyük gelişmeler oldu. Open Subtitles و لهذا الطعام يعود الفضل في تطور خلايا الكابتن "هستنغز" الرمادية
    Efendim, naquadria hücrelerinde enerji yüklenmesi var. Open Subtitles سيدي هناك تراكم طاقة في خلايا الناكوادريا
    Fitch. Biyolojide, hangi kan hücrelerinde demir vardır? Kırmızı mı, beyaz mı? Open Subtitles إجابةٌ صحيحة، فيتش، في الأحياء، أي نوعٍ من خلايا الدم يحتوي الحديد، الحمراء أم البيضاء ؟
    Beyaz hücrelerinde radyasyon tespit ettim ve onun yabancıl partikül sayısı grafiklerde yok. Open Subtitles اكتشفت وجود بقايا إشعاع في خلايا دمه البيضاء و جزيئاته الغربية تم إحصائها في المخططات
    Vücut hücrelerinde üretilen anormal proteinler birer birer organ yetmezliğine neden olur. Open Subtitles بروتين غير طبيعي يتراكم داخل خلايا جسده يقوم بإيقاف أعضاءه يفسر كل شئ
    Semptom değil ama ya toksin yıllar önce yağ hücrelerinde depolanmışsa ve şimdi kan akımına karışıyorsa? Open Subtitles هذا ليس عرضاً لكن ماذا لو كانت السموم مخزّنةً في خلاياه الدهنيّة منذ عام؟
    Mahkumların kendi dava dosyalarını hücrelerinde saklama hakları var. Open Subtitles حسنا، هذا الأمر يبدو معقولا - يسمح للنزلاء بأبقاء ملفات قضاياهم معهم في زنزاناتهم.
    Yağ hücrelerinde eski günlerden kalma uyuşturucular olabilir. Open Subtitles لكن قد يكون بعضها عالقاً بالخلايا الدهنية منذ الأيام الخوالي
    İnsan dokusunda proksimal embriyonik hücrelerinde yapışma benzerlik eğimini elde etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أحاول أن أصل إلى الإنجاز تميل الخلايا الشبيهه إلى الإلتحام في الخلايا الرابطة الدنيا للأنسجة البشريه
    Ölüm hücrelerinde çalışma ayrılacağına sahip olarak altı yıl en yüksek güvenlikli [cezaevinde] bulundum. TED لقد كنت محظوظة بأن اعمل في زنزانات المحكومين بالاعدام في السجون مُحكمة الحراسة لمدة ستة سنوات
    Çoğu bakterinin hücrelerinde, her duruma uyabilen ve virüssel DNA'yı tespit edip yok edebilen CRISPR adlı bir bağışıklık sistemi mevcuttur. TED لدى أنواع عديدة من البكتيريا في خلاياها نظام مناعة تكيفي يدعى كريسبر وهو يساعدها على رصد الحمض النووي المصاب بالفيروسات وتدميره.
    Bu sabah hücrelerinde öldüresiye bıçaklanmışlar. Open Subtitles ماذا؟ طعنوا حتى الموت في زنزانتهم هذا الصباح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد