ويكيبيديا

    "hak ediyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تستحق
        
    • يستحقّ
        
    • تستحقّ
        
    • يستحق أن
        
    • يستحقه
        
    • هو يستحق
        
    • يَستحقُّ
        
    • ويستحق
        
    • وتستحق
        
    • يستحقُ
        
    • تستحقين
        
    • يستحقها
        
    • فهو يستحق
        
    • أستحق
        
    • انه يستحق
        
    Yaşamayı hak ediyor mu etmiyor mu sorgulamak bize düşmez. Open Subtitles كونها تستحق الحياة أو الموت أمر لا يرجع إلينا تقريره
    Ve ben Phoebe'nin bunu yaşamasını istemiyorum. Daha iyisini hak ediyor. Open Subtitles وأنا لن أدع فيبي تخوض ذالك مرة أخرى إنها تستحق الأفضل
    İlk sorumuz, Bay Subra: Serbest bırakılmayı hak ediyor musunuz? Open Subtitles أول سؤال يا مستر سوبرا هل أنت تستحق الإفراج ؟
    Herkes bir ölümü hak ediyor. Ben yaşlanmış bir şekilde ölecektim. Open Subtitles كلّ شخص يستحقّ الموت و أنا أودّ أن أموت في سنّ الشيخوخة
    Ve söyleyebilirim ki, onsuz bunları kesinlikle yapamazdım, yani övgüyü fazlasıyla hak ediyor. Open Subtitles و بوسعي إخباركم، كنتُ سأتخبّط في الظلام بدونها، لذلك فهي تستحقّ الكثير التكريم
    Bu popo güzel bir kot pantolonu hak ediyor derim. Open Subtitles و أنا أقول أنّ هذهِ المؤخرة تستحق رداء جينس جيد.
    O zaman kıskançlığınızı değil şefkatinizi hak ediyor. Kıskançlık mı? Open Subtitles حسنا , لذلك فهي تستحق شفقتك . لا غيرتك عليها
    Beş dakikalık bir konuşmadan daha fazlasını hak ediyor! Böyle mi oldu artık? Başka bir yol bulamadığımız için insanları mı öldüreceğiz? Open Subtitles وهي تستحق اكثر من مناقشة خمس دقائق ،أهذا ما وصلنا له ، بأن نقتل شخص لأننا لم نقرر شيء أخر لفعله له
    Hadi ama, Em. En azından birimiz mutlu olmayı hak ediyor. Open Subtitles بربك يـآ أيم، على الاقل وآحده منآ تستحق ان تكون سـعيده
    O senden daha iyisini hak ediyor. Burayı bir daha arama. Open Subtitles ، وهي تستحق أفضل منك .. ولا تعاود الاتصال هنا ثانية
    Eğer Sara konusunda haklıysak, birkaç volttan daha fazlasını hak ediyor. Open Subtitles اذا كنا على حق بشأن سارا فإنها تستحق بعضاً من الفولتات
    Ona düzgün bir cenaze yapabilmeyi dilerdim, bunu hak ediyor. Open Subtitles هي تستحق جنازة لائقة أتمنى أني أستطيع أن أعطيها ذلك
    Bu tür adaletsizliklerin beraberinde ortaya çıkan toplumsal zorluklar bir takım ilgiyi hak ediyor. TED التحديات المجتمعية التي تظهر مع هذا النوع من عدم المساواة تستحق بعض الاهتمام.
    Her bir veri dizisi bir hayat ve hikâyeleri saygınlıkla anlatılmayı hak ediyor. TED كل سطر بيانات بمثابة حياة تستحق أن تُحكى قصتها بكرامة.
    O anne çocukların alınmasını hak ediyor mu? TED هل تستحق تلك الأم يا ترى أن يُؤخذ أطفالها منها؟
    Bu kara parçasında bizim gibi acı çekmeyi hak ediyor. Open Subtitles إنّه يستحقّ أن يعاني على هذه الجزيرة مثل سائرنا
    Halk bu simgeyi hak ediyor. Open Subtitles تستحقّ الأجيال أن يكون عندها هذا بينما ياندمارك.
    Hepsi istediği gibi bir insan olma şansını hak ediyor. Open Subtitles كل واحد فيهم يستحق أن يُمنح الفرصة ليكون علي حقيقته
    Bırak dünya kendini paramparça etsin, hak ediyor! Open Subtitles دع العالم يفجر نفسه الى قطع ان ذلك ما يستحقه
    Grup davasız onsuz var olmaz. Masada bir yeri hak ediyor. Open Subtitles تصنيف القضية لم يكن ليوجد لولاه هو يستحق مقعد على الطاولة
    Niles, gerçek ve dürüst cevabı hak ediyor. Open Subtitles النيل تَعتمدُ عليّ. يَستحقُّ جوابي الحقيقي والصادق.
    Bence baban, ülkemize onurluca hizmet etti ve kızının düğününe katılmayı hak ediyor. Open Subtitles أعتقد ان أباك خدم دولتنا بكل صدق ، ويستحق ان يحضر زواج أبنته
    Müthiş biri o. Evli bir erkekten daha iyisini hak ediyor. Open Subtitles إنها مذهلة وتستحق أكثر من علاقة قصيرة مع رجل متزوج
    Her çocuk kendi renginin rahatlığında öğrenme güvencesini garantileyen bir eğitimi hak ediyor. TED يستحقُ كل طفل التعليم الذي يضمنُ له السلامة لأن يتعلم وهو يشعرُ بالراحة بهويته ولون بشرته.
    Her ne kadar bunu hak ediyor olsan da ne yazık ki kalitemi bozamam. Open Subtitles إنني أرقى من أن أفضحكِ حتى إن كنتِ تستحقين ذلك
    Her ne belanın içindeyse, bunu hak ediyor. Open Subtitles أياً كانت المشكلة التي يكون بها فهو يستحقها
    Beni çok eğlendirdi. Alacağı her kuruşu hak ediyor. Open Subtitles لقد حعلنى مستمتعة للغاية فهو يستحق كل قرش
    Gerzek hapiste olmayı hak ediyor. Dükkan soymak hiç akıllıca değildi. Open Subtitles هذا الأحمق أستحق أن يدخل السجن سرقة المتجر كانت فكرة سيئة
    Hey, o sadece aptal bir çocuk... ve gebermeyi hak ediyor. Open Subtitles مهلا، انه صبي غبي. انه يستحق أن يموت سخيف.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد