| Kendini iyi hissetmediğini biliyorum ama saç iğnesi hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تشعر بدوخة ولكن يجب أن نتحدث عن الدبوس |
| Haydi ama, gerçekten bu konu hakkında konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | تعالي , أظن أنه يجب أن نتحدث عن هذا الأمر |
| - Şu 10 kural hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | و نحن نحتاج الى التحدث بشأن القواعد العشرة |
| Biz de tam seninle görüşmeye geliyorduk. Seninle Curtis Peck hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لقد كنا فى طريقنا لرؤيتك نريد التحدث عن كورتيس بيك |
| Yanılıyorsam da, ne tür bir ilişkimiz olduğu hakkında konuşmamız lazım bence. | Open Subtitles | إذا كنت مخطئًا، عندئذٍ فربما علينا أن نتحدث بشأن نوع علاقتنا الحالية. |
| Sabah bana söylediğin şey hakkında konuşmamız lazım? | Open Subtitles | يجب أن نتحدث حول ما أخبرتيني به في الصباح , حسنا ؟ |
| Yetkililer olarak ölüler hakkında konuşmamız mümkün mü? | Open Subtitles | هل يمكننا نحن الضبّاط أن نتكلم عن الموتى؟ |
| Florida hakkında konuşmamız gerekiyor sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد بأننا ليس من المفترض أن نتحدث عن فلوريد |
| - Bunu evet olarak alıyorum. - Bunun hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | ساعتبر هذه بمثابة موافقة - علينا ان نتحدث عن هذا - |
| Bunun hakkında konuşmamız gerek. Ne istediğini bilmiyorsan sana yardım edemem. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث عن هذا لا يمكنني مساعدتك حتى تخبرني بما تريده |
| İşler hakkında konuşmamız gerek, seni geri yetiştirmemiz gerek. | Open Subtitles | , علينا أن نتحدث عن العمل نعيدك إلى الحياة العملية |
| Saçını yaptırdığın yer hakkında konuşmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب ان نتحدث عن المكان الذى تصففين فية شعرك ؟ |
| Uzun zaman geçtiğinin farkındayım, ...ama annem hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | أعلم أنه مر وقت طويل, لكن... علينا التحدث بشأن أمي |
| Sanırım geçen gece hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | من المُحتمل أنه ينبغي علينا التحدث بشأن ليلة الأمس |
| Artık geleceğimiz hakkında konuşmamız gerekiyor bence. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يجب علينا التحدث عن مستقبلنا, سويًا |
| Geriye dönmeden önce Mavi Böcek hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | قبل أن نعود , ينبغى أن نتحدث بشأن "بلو بيتل". |
| Yeni kira sözleşmeleri ve çalışanların tazminat planları hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نحتاج للحديث عن عقود الإيجار الجديدة ومجموعة شركات العمال |
| - Bence SAT hocası hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا التحدث حول إختبار تقديمك الجامعي |
| Görevimiz hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | ربّان "برانيغن"، يلزمنا التحدث معك بشأن مهمتنا. |
| Biz kardeşiz. Bu tip şeyler hakkında konuşmamız gerekir, değil mi? | Open Subtitles | نحن اخوات، ويجب ان نتحدث بخصوص هذه الاشياء، اليس كذلك ؟ |
| Ama gerçekten Amanda Tanner'a ne olduğu hakkında konuşmamız gerekiyor. Tamam mı, Charlie? | Open Subtitles | ولكن يجب أن نتحدث عما حدث لأماندا تانر مفهوم يا تشارلي؟ |
| Boşver onları. Çirkin hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | إنسهم نحتاج أن نتحدّث عن الوحش |
| Hem gelecek hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أو سننام حيثما نقع علينا التحدث حيال المستقبل |
| Başkanla görüşmem gerek. Onunla önemli bir siyasi girişim hakkında konuşmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | أحتاج أن أتحدّث إلى الرئيس أنا و هو من المفترض، أن نتحدّث بشأن مُبادرة سياسيّة رئيسيّة. |
| Başkan Yardımcısı'nın konuşması hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نَحتاجُ للتَحَدُّث عن خطاب نائب الرئيس, موافق؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 