ويكيبيديا

    "haklarını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقوق
        
    • حقوقه
        
    • حقوقك
        
    • حقوق
        
    • حقوقها
        
    • حقهم
        
    • لحقوق
        
    • بحقوقه
        
    • حقوقهم
        
    • حقه
        
    • بحقوق
        
    • بحقوقك
        
    • حقها
        
    • للحقوق
        
    • حقوقَكَ
        
    Lisansa göre remiksçilerin yarattıklarına ilişkin tüm haklarını Lucas'a vermektedir. TED الترخيص لهؤلاء الممزجون خصصوا جميع الحقوق لمزج يعود إلى لوكاس.
    Eğer gerçekten arkadaşınsa, film haklarını kim alırsa alsın senin adına mutlu olur. Open Subtitles ولو كانت صديقتك حقاً فستفرح من أجلك لا يهم مَن حصل على الحقوق
    Ve, sonradan edinilmiş vatanım olan İngiltere'yi, ancak insani haklarını kaybetmiş birinin hissedebileceği bir tutkuyla seviyorum. TED وأنا أحب انجلترا، بلدي الذي احتضنني، كما قد يفعل شخص خسر أبسط حقوقه الإنسانية.
    - Onun haklarını göz ardı eden yok. - Evet, ediyoruz. Onun haklarını göz... Open Subtitles ـ لم نُنكر عليه حقوقه ـ إن لم نمنحه فرصة,فنحن ننكر عليه حقه
    ES: Her şeyden önce haklarını bir kenara bırakıyorsun. TED إد: حسنًا أول شيء هو أنك تتنازل عن حقوقك.
    Bir ay önce o kitabın sinema haklarını satın aldı. Open Subtitles منذ شهر اشترى حقوق انتاج فيلم لقصة حققت أعلى المبيعات
    Onun yasal haklarını koruyor ve bir şans elde etmesini garantilemeye çalışıyordum. Bu şok edici. Open Subtitles هذا ما كنت أفعله هناك، كنت أقوم بحماية حقوقها المدنية وأتأكد من أن تنال فرصة
    Böylece gençlerin işsizliği ile eğitimi ve ötekileştirilmişlerin ve haklarını kaybetmişlerin göz ardı edilmesini dile getirdim. TED فتحدثت في بطالة الشباب وتعليمهم والتهميش والحرمان من الحقوق
    Toplum olarak, insanların engelli olmadığı savını kabul edersek bu insan haklarını elde edebiliriz. TED كمجتمع واحد نستطيع تحقيق هذه الحقوق وذلك في حال تقبلنا فرضيةَ أن جميع البشر ليسو معاقيين
    Şimdi burada dikkate değer olan, Amerika'da zencilerin medeni haklarını 1960'larda kazanılmış olması. TED الآن، من الجدير بالملاحظة ان الحقوق المدنية في امريكا تحققت في الستينيات.
    Onu gidip versek bile buradaki haklarını sağlamamız gerek. Open Subtitles حتى لو كنا في طريقنا لاعطائه بعيدا يجب علينا حماية حقوقه في حين انه باق هنا
    Erkek arkadaşına haklarını okurken bir silah çıkarıp beni göğsümden vurdu. Open Subtitles عندما كنت أقرا على الفتى حقوقه أخذت المسدس و أطلقت علىِ النار هنا فى الصدر
    Biraz baygın da olsa, haklarını oku. Open Subtitles قرأت له حقوقه حتى ولو انه فاقد الوعي قليلا.
    Biz soru sormadan önce haklarını iyice anlamalısın. Open Subtitles قبل أن نسألك أية أسئلة يجب أن تفهم حقوقك
    haklarını ihlal etmeden dişini gırtlağından sokup kıçtan çıkarırım. Open Subtitles ويمكنني ركل أسنانك أسفل الحلق ونثرها خارجا يا أحمق ولا أكون انتهكت حقوقك المدنية
    haklarını savunduğun için seni suçlayamam. Open Subtitles لا يمكنك لوم نفسك على وقوفك من أجل حقوقك
    Bir ay önce o kitabın sinema haklarını satın aldı. Open Subtitles منذ شهر اشترى حقوق انتاج فيلم لقصة حققت أعلى المبيعات
    Tüm insanlar iç piyasaya çalışırken biz film haklarını tamamen Asya'ya satacağız. Open Subtitles بينما الآخرون ينظر إلى ..السوق الداخلية. نبيع حقوق الفيديو إلى آسيا مقدما.
    Bir kişinin yasal haklarını ve korumalarını edindiğine göre şu soru ortaya çıkar Open Subtitles وهي عضو في مجتمعنا. بعد أن حصلت على حقوقها القانونية والحماية الشخصية
    Anlaşma, biyolojik anne-babanın çocuklarını görme haklarını terk etmek zorunda kalacaklarını belirtiyor, yoksa... Open Subtitles القرار ينص على آباء الولادة يجب أن يتخلوا عن حقهم بالزيارة ، إلا
    Hayatının ilerleyen yıllarında LGBT haklarını savunan bir avukat oldu. Onun hayatı bu çabaların kesişiminin bir kanıtıydı. TED لاحقاً أصبح مناهضاً قوياً لحقوق المثليّين، و سرعان ما أصبح رمزاً لإجتماع الصراعين.
    Evet, öylece karşısına çıkıp haklarını okuyabileceğimiz biri değil. Open Subtitles أجل، حينها ليس هو ذلك الشخص الذي يمكننا أن نواجهه ونخبره بحقوقه
    en azından, umuyorum ki onların insan haklarını reddetmeyi daha zorlaştırıyor. TED علي الاقل آمل ان يكون من الصعب ان تنكر حقوقهم الانسانية.
    Hayvanların haklarını önemsememiz kalbimizin ne kadar güzel olduğu anlamına geliyor. Kendileri için konuşamayan birini önemsiyoruz. TED إن حقيقة أننا نهتم بحقوق الحيوانات تعكس مدى الخير داخلنا، إننا نهتم بمَن لا يستطيعون الحديث عن أنفسهم.
    Bu kağıdı imzala, kanuni olarak ziyaret haklarını koruyor. Open Subtitles أريدك أن تقوم بالتوقيع هنا إنها تضمن احتفاظك بحقوقك للزيارة
    Ama, Birleşik Devletler Donanması Amerikalıların hayatlarını korumak için haklarını savunacaktır. Open Subtitles لكن البحرية الامريكية ستدافع عن حقها في حماية حياة الأمريكيين
    İnsan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle endişelenip yapmama izin vermedikleri belli şeyler var. Open Subtitles هناك أشياء معينة ليس مسموح لي أن أقوم بها لأنها تعتبر خرقاً للحقوق الإنسانية
    haklarını boş verdin sandım. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّك تَتْركُ حقوقَكَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد