Lisansa göre remiksçilerin yarattıklarına ilişkin tüm haklarını Lucas'a vermektedir. | TED | الترخيص لهؤلاء الممزجون خصصوا جميع الحقوق لمزج يعود إلى لوكاس. |
Eğer gerçekten arkadaşınsa, film haklarını kim alırsa alsın senin adına mutlu olur. | Open Subtitles | ولو كانت صديقتك حقاً فستفرح من أجلك لا يهم مَن حصل على الحقوق |
Ve, sonradan edinilmiş vatanım olan İngiltere'yi, ancak insani haklarını kaybetmiş birinin hissedebileceği bir tutkuyla seviyorum. | TED | وأنا أحب انجلترا، بلدي الذي احتضنني، كما قد يفعل شخص خسر أبسط حقوقه الإنسانية. |
- Onun haklarını göz ardı eden yok. - Evet, ediyoruz. Onun haklarını göz... | Open Subtitles | ـ لم نُنكر عليه حقوقه ـ إن لم نمنحه فرصة,فنحن ننكر عليه حقه |
ES: Her şeyden önce haklarını bir kenara bırakıyorsun. | TED | إد: حسنًا أول شيء هو أنك تتنازل عن حقوقك. |
Bir ay önce o kitabın sinema haklarını satın aldı. | Open Subtitles | منذ شهر اشترى حقوق انتاج فيلم لقصة حققت أعلى المبيعات |
Onun yasal haklarını koruyor ve bir şans elde etmesini garantilemeye çalışıyordum. Bu şok edici. | Open Subtitles | هذا ما كنت أفعله هناك، كنت أقوم بحماية حقوقها المدنية وأتأكد من أن تنال فرصة |
Böylece gençlerin işsizliği ile eğitimi ve ötekileştirilmişlerin ve haklarını kaybetmişlerin göz ardı edilmesini dile getirdim. | TED | فتحدثت في بطالة الشباب وتعليمهم والتهميش والحرمان من الحقوق |
Toplum olarak, insanların engelli olmadığı savını kabul edersek bu insan haklarını elde edebiliriz. | TED | كمجتمع واحد نستطيع تحقيق هذه الحقوق وذلك في حال تقبلنا فرضيةَ أن جميع البشر ليسو معاقيين |
Şimdi burada dikkate değer olan, Amerika'da zencilerin medeni haklarını 1960'larda kazanılmış olması. | TED | الآن، من الجدير بالملاحظة ان الحقوق المدنية في امريكا تحققت في الستينيات. |
Onu gidip versek bile buradaki haklarını sağlamamız gerek. | Open Subtitles | حتى لو كنا في طريقنا لاعطائه بعيدا يجب علينا حماية حقوقه في حين انه باق هنا |
Erkek arkadaşına haklarını okurken bir silah çıkarıp beni göğsümden vurdu. | Open Subtitles | عندما كنت أقرا على الفتى حقوقه أخذت المسدس و أطلقت علىِ النار هنا فى الصدر |
Biraz baygın da olsa, haklarını oku. | Open Subtitles | قرأت له حقوقه حتى ولو انه فاقد الوعي قليلا. |
Biz soru sormadan önce haklarını iyice anlamalısın. | Open Subtitles | قبل أن نسألك أية أسئلة يجب أن تفهم حقوقك |
haklarını ihlal etmeden dişini gırtlağından sokup kıçtan çıkarırım. | Open Subtitles | ويمكنني ركل أسنانك أسفل الحلق ونثرها خارجا يا أحمق ولا أكون انتهكت حقوقك المدنية |
haklarını savunduğun için seni suçlayamam. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على وقوفك من أجل حقوقك |
Bir ay önce o kitabın sinema haklarını satın aldı. | Open Subtitles | منذ شهر اشترى حقوق انتاج فيلم لقصة حققت أعلى المبيعات |
Tüm insanlar iç piyasaya çalışırken biz film haklarını tamamen Asya'ya satacağız. | Open Subtitles | بينما الآخرون ينظر إلى ..السوق الداخلية. نبيع حقوق الفيديو إلى آسيا مقدما. |
Bir kişinin yasal haklarını ve korumalarını edindiğine göre şu soru ortaya çıkar | Open Subtitles | وهي عضو في مجتمعنا. بعد أن حصلت على حقوقها القانونية والحماية الشخصية |
Anlaşma, biyolojik anne-babanın çocuklarını görme haklarını terk etmek zorunda kalacaklarını belirtiyor, yoksa... | Open Subtitles | القرار ينص على آباء الولادة يجب أن يتخلوا عن حقهم بالزيارة ، إلا |
Hayatının ilerleyen yıllarında LGBT haklarını savunan bir avukat oldu. Onun hayatı bu çabaların kesişiminin bir kanıtıydı. | TED | لاحقاً أصبح مناهضاً قوياً لحقوق المثليّين، و سرعان ما أصبح رمزاً لإجتماع الصراعين. |
Evet, öylece karşısına çıkıp haklarını okuyabileceğimiz biri değil. | Open Subtitles | أجل، حينها ليس هو ذلك الشخص الذي يمكننا أن نواجهه ونخبره بحقوقه |
en azından, umuyorum ki onların insan haklarını reddetmeyi daha zorlaştırıyor. | TED | علي الاقل آمل ان يكون من الصعب ان تنكر حقوقهم الانسانية. |
Hayvanların haklarını önemsememiz kalbimizin ne kadar güzel olduğu anlamına geliyor. Kendileri için konuşamayan birini önemsiyoruz. | TED | إن حقيقة أننا نهتم بحقوق الحيوانات تعكس مدى الخير داخلنا، إننا نهتم بمَن لا يستطيعون الحديث عن أنفسهم. |
Bu kağıdı imzala, kanuni olarak ziyaret haklarını koruyor. | Open Subtitles | أريدك أن تقوم بالتوقيع هنا إنها تضمن احتفاظك بحقوقك للزيارة |
Ama, Birleşik Devletler Donanması Amerikalıların hayatlarını korumak için haklarını savunacaktır. | Open Subtitles | لكن البحرية الامريكية ستدافع عن حقها في حماية حياة الأمريكيين |
İnsan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle endişelenip yapmama izin vermedikleri belli şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء معينة ليس مسموح لي أن أقوم بها لأنها تعتبر خرقاً للحقوق الإنسانية |
haklarını boş verdin sandım. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك تَتْركُ حقوقَكَ. |