Deprem Güney Kaliforniya'da önemli hasara neden oldu. | Open Subtitles | هناك أضرار كبيرة ناتجة عن الهزة الأرضية في جنوب كاليفورنيا |
O tür bir kurşun daha geniş çaplı bir hasara sebep olurdu. | Open Subtitles | الرصاصات في لعبة صيد العيارات الكبيرة ماكان ليسبب أكثر من ضرر بالغ |
Tüylü kanatları hasara karşı daha dayanıklıdır pterosaurun deri yapılı zarına nazaran, özellikle de dal ve çalı çırpı arasında. | Open Subtitles | لكن أجنحتها ذات الريش أكثر قدرة على مقاومة الأضرار من الأغشية الجلدية للديناصورات الطائرة لا سيما , بين الغصون والأشجار |
Dudakları ne kadar güzel olsa da, bu tür hasara ihtiyacım yok. İşte geliyor. | Open Subtitles | أنا لا أريد هذا النوع من الدمار مهما كانت شفاته جميلة |
Bir Goa'uld saldırısı çok fazla hasara yol açardı. | Open Subtitles | هجوم الجواؤلد كان سيسبب ضررا أكبر من ذلك بكثير |
Bence beynindeki o metal parçası çok fazla hasara yol açmış. | Open Subtitles | أعتقد أن القطعة المعدنية في دماغك أحدثت ضرراً جسيماً |
Bu bazı eyaletlerde bir suç. Bu vakâ, 12 milyonluk bir hasara değer miydi? | Open Subtitles | انها ليست حتي جريمة في بعض الدول ولكن , هل تستحق كل هذة الاضرار ؟ |
Aşırı alkol tüketimi karaciğerde hasara... ...ve kalınbağırsak kanserine neden olabilir. | Open Subtitles | الإفراط بشرب الكحوليات قد يسبب أضرار في الكبد وسرطان المستقيم |
Güneydoğudan esen şiddetli fırtına dün gece Florida koyundaki oşinografi şamandıralarında hasara neden oldu. | Open Subtitles | عاصفة مفاجئة في الجنوب الشرقي الليلة الماضية كان هناك عواصف رعدية شديدة تسببت في أضرار للسفن الموجودة في مضيق فلوريدا |
Kasabaların yakınında bile fazla hasara uğramış resif görmedik. | Open Subtitles | حتى قرب البلدات نحن لم نكتشف أضرار الشعبة المرجانية الكثيرة |
%4 retinanızda kalıcı hasara neden olabilir. | Open Subtitles | أربعة بالمائة يُؤدّي إلى ضرر غير قابل للتعديل في شبكة عينيك |
İçeride çok kalırsam, ciddi hasara yol açabilirim. | Open Subtitles | إذا بقيت داخلك لمدة طويلة يمكنني إحداث ضرر بالغ |
Bunun ne kadara mal olabileceğine dair, kesin bir bütçem yok fakat, oldukça eminim ki verebileceği hasara oranla çok mütevazi bir karşılaştırma. | TED | الآن، لا أعلم كم سيكلف هذا من ميزانية تحديداً، ولكن أنا متأكد من أنها ضئيلة جداً بالمقارنة مع الأضرار المحتملة. |
Kayıtlar için hasara bakmaya başladılar. | Open Subtitles | و بدأو بالتدقيق في الأضرار من أجل تدوين الحقائق في السجل فحسب. |
Ama bu kadar hasara neden olacak kadar büyük olduğu kesin. | Open Subtitles | من الواضح أنها ضخمة لتحدث كل هذا الدمار |
Röntgende, yumuşak damakta da hasara rastlandı. | Open Subtitles | في الأشعة السينية أرى ضررا إلى الذوق الناعم. |
Ama zihin kontrlü beyinde hasara neden olabilir. | Open Subtitles | لكنّ التحكّم العقلي، قد يسبب ضرراً بالدماغ. |
Dışişleri Bakanlığı'nda patlayan bomba pek çok hasara yol açtı. | Open Subtitles | لقد انفجرت القنبلة في مبنى الولاية وتسببت في الكثير من الاضرار |
Doktorun dediğine göre, felç, kalıcı hasara yol açmamış, bu nedenle eğer ilaçlarını... | Open Subtitles | قال الطبيب أن الجلطة لم تخلّف ضررًا دائمًا ...وإذا استمررت في تعاطي الدواء |
Yeterli hasara yol açmıyor... yani eğlenceli değil. | Open Subtitles | إنه لا يستخدم شرارة، أليس كذلك؟ لأن الخسائر دائماً محدودة ولأنه لن يستمتع لو فعل ذلك |
Karısını işin içine çekerek büyük hasara mı neden olmak istiyorsun? | Open Subtitles | إذن تريدين أن تتسببي الخراب بسحب زوجته منه؟ |
Amerikan hava üslerini yerle bir ettik dört savaş gemisi batırdık, üçten fazlasını da ağır hasara uğrattık. | Open Subtitles | .. ضربنا المطارات الأمريكية , أغرقنا أربع سفن حربية.. . وثلاثة أصيبوا بضرر بالغ |
P.S. gibi yarımekansal ihmal hastaları genelde bu ağın belirli bir kısmında hasara sahiptirler. | TED | إنّ المرضى الذين يعانون من إهمال حيزي نصفي، مثل بي.إس، عادة ما يكون لديهم تلف في جزء معين من هذه الشبكة. |
250.000 dolarlık hasara neden oldunuz. | Open Subtitles | سبّبتم خسائر أكثر من مائتان وخمسون ألف دولار |
Ve son olarak, bu sökülme çok daha fazla hasara yol açabilir. | TED | و أخيراً، هذا التطاير سيقود للمزيد و المزيد من الضرر |
Araştırmacılar tarafından yapılan kapsamlı mülakatlar sonucunda katılımcıların hiç birinde kalıcı bir hasara rastlanmadı. Deneyin sonucu olarak, Dr. Philip Zimbardo çalışmalarının odak noktasını değiştirdi ve kendini, otorite ve gücün kötüye kullanılması konularında insanları eğitmeye adadı. | Open Subtitles | أجريت العديد من المقابلات ومن قبل الباحثين الذين أكدو بأنه لا أحد من المشاركين بالتجربه قد تعرض للضرر النفسي لفترة طويلة. |