ويكيبيديا

    "hastalandı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مرضت
        
    • مريضة
        
    • مريض
        
    • مريضا
        
    • أصابها المرض
        
    • مرضوا
        
    • بالمرض
        
    • أصيب بمرض
        
    • مريضه
        
    • مرِض
        
    • مرضاً
        
    • مرضه
        
    • مرض
        
    • مَرض
        
    • ومرض
        
    Sonra annem hastalandı ve olabildiğinde çabuk para kazanmam lazımdı. Open Subtitles وبعدها مرضت والدتي ولهذا اضطررت لكسب المال بأسرع وقت ممكن
    Geri dönüp bağlarımı koparmalıyım. En azından anneannem hastalandı falan demeliyim. Open Subtitles على الأقل أقول ان جدتي مرضت أو شيء من هذا القبيل.
    İkinci kemoterapide, annem çok hastalandı ve onu görmeye gittim. TED في جلسة العلاج الكيميائي الثانية أمي كانت مريضة جداً وكنت أريد رؤيتها
    Karım hastalandı ve faturaları ödemem gerekiyor. - Oyun oynamadım. Open Subtitles لقد كانو يظنون بإني أسرقهم , لكن زوجتي مريضة ويجب علي دفع الفواتير
    Büyükanne bize yemek getirmeyi kesince, küçük Cory çok hastalandı. Open Subtitles عندما الجدة توقفت عن تغذيتنا كوري الصغير أصبح مريض جدا
    Müstakbel kayınvalidemin köpeği benim gözetimimdeyken hastalandı. Zaten benden pek hoşlanmaz. Open Subtitles كلب حماتي المستقبلية مريض وقد مرض اثناء اعتنائي به ولااروق لها
    Beş yaşındayken annem hastalandı. Sekiz yaşımda ölene kadar hep hasta kaldı. Open Subtitles مرضت أمي حين بلغت الخامسة من عمري وبلغت الثامنة حين ماتت
    Aslında trenden inmeyeceklerdi ama annem hastalandı. Open Subtitles لم يكن من المفترض ان ينزلوا من القطار ولكن امي مرضت
    Aniden hastalandı. Grip zannetmiştim. Bayıldı. Open Subtitles مرضت بسرعة يا دكتور خلتها الإنفلونزا أغمي عليها وحرارتها مرتفعة جداً
    Sevgili annen, Rebecca seyahatimiz esnasında Gravesend'de hastalandı. Open Subtitles أمك العزيزة ، ريبيكا مرضت في عبورنا إلى الخارج في غريفز
    Geçen yaz hastalandı. Sonuna kadar uzun, uzun hafta sonları onun yanındaydım Open Subtitles مرضت في الصيف الماضي، مررت بعطلةٍ شاقة جداً وطويله حتى ماتت
    Fakat kızım hastalandı, ve hastane faturaları çok kabarıktı. Open Subtitles ولكن إبنتي أصبحت مريضة والفواتير العلاجية كانت مـُكلفة
    Ondan sonra tek bildiğin senin gibi yanmaya başladı. hastalandı. Open Subtitles وفجأة وجدتها ساخنة جداً انها ساخنة مثلكِ, انها مريضة
    Açıklamama izin ver! Sana ödeyecektim! Annem hastalandı. Open Subtitles دعني اوضح لك، كنت سأدفع لك كانت والدتي مريضة
    Ben henüz küçükken hastalandı. Open Subtitles أعني ، أصبحت مريضة عندما كنت صغيراً جداً
    Geri çekilmemizin 48. saatinde her bir çalışanım hastalandı ve insanlar ölmeye başladı. Open Subtitles ثماني وأربعين ساعة في الخلوة كل واحد من موظفي مريض الناس سوف تموت
    Ve tesadüfen, bana dokunduktan saatler sonra, Teal'c hastalandı. Open Subtitles وبالصدفه بعد عدة ساعات من لمسي اصبح تيلك مريض
    Baş asistanım Gustav hastalandı ve telefon açalı bir saat bile olmadı. Open Subtitles مساعدى الرئيسى جوزيف مريض جداً ولن يتكلم قبل ساعة
    Öylesine hastalandı ki, evine götürdüm. Herkese oluyor. Open Subtitles كان مريضا جدا لدرجة اننى قدت به للبيت انه يحدث لكل الناس
    Ben üç yaşındayken hastalandı. Open Subtitles أصابها المرض عندما كنت بالثالثة من العمر
    Benim öğretmenim bir kabus. Üç çocuk merhem kokusunu içine çektiği için hastalandı. Open Subtitles معلمي كالكابوس ، ثلاثة طلاب مرضوا من استنشاق الابخرة الخارجة من مرهمه
    Frenchy öldü. hastalandı ve iyileşemedi. Open Subtitles فرنشي قد مات.لقد أصيب بالمرض و لم يتمكن من العودة
    Ama sonra hastalandı, hey doktor, neydi hastalığı? Open Subtitles أصيب بمرض وسألنا الطبيب، ما مرضه؟
    Bir gün hastalandı ve bundan sonraki her gün iki yıl boyunca hastalığı iyileşmedi ta ki... birgün artık hasta değildi. Open Subtitles لقد كانت مريضه في يوما ما ثم من بعدها بقية الايام للسنتين التاليتين ثم في يوم واحد فقط لم تعد مريضه ابدا
    Sonlara doğru, Yevgeni hastalandı. Open Subtitles قرب النهاية ، مرِض (يفيجنيل)
    Son günlerinde, iyi olmaktan çok daha fazla hastalandı. Open Subtitles .وفي أيامه الأخيرة، لقد كان أكثر .أشد مرضاً
    hastalandı, ve sonra daha da hastalandı ve sonra biraz iyi oldu. Open Subtitles لقد مرض ثم اشتد مرضه ثم تحسن قليلا ً
    Sadece, geçen yaz hastalandı ve bu tip şeyleri duymak hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لقد مرض في الصيف الماضي وأنا لا أحب مثل هذه الاشياء في الكون
    Sonra o da hastalandı. Open Subtitles ومن ثم مَرض.
    Bir partideydim ve evsahibinin çocuğu hastalandı, onu acil servise götürdüm. Open Subtitles كنت فى أحدى الحفلات ومرض ابن مضيفنا فرافقته إلى طوارئ مستشفى لينوكس هيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد