Çünkü mal sahibinle konuştum ve Hixton'ı dün gece senin yerinde gördüğünü çok net hatırlıyordu. | Open Subtitles | لأنّي قد تحدّثت الى مالكك العقاري، وقال أنّه يتذكّر رؤيته بوضوح في منزلكَ الليلة الماضية |
Herhangi birini hatırlamıyordu. Oğlunu hatırlıyordu. | Open Subtitles | لم يكن يتذكّر أيّ شخص بل كان يتذكّر ابنه. |
Jesse'nin kendisine verdiği tabancayı doğrulttuğunu hatırlıyordu ve sonra birden paskalya öncesi cuma günündeydi ve sanki olay gerçekleşeli ...çok uzun bir süre olmuşçasına kendini cenaze işlemleri hakkında bir şeyler okurken bulmuştu. | Open Subtitles | يتذكّر رفع المسدّس الذي (أعطاهُ إياه (جيسي وكان في يوم جمعة جميل وكان يقرأ عن إجرائات الجنازة كما لو أنها حدثت منذ وقت بعيد |