Küçük bir kızken sahip olduğum ufak sarı şeyi hatırlattı bana. | Open Subtitles | إنه يذكرني بالببغاء الأصفر الصغير الذي كان عندي عندما كنت طفلة |
Bu üst sınır insanlar hakkında duyduğum bir fıkrayı hatırlattı. | Open Subtitles | نعم, هذا يذكرني بنكتة سمعتها عن ناس من الطبقة المتوسطة |
Onu buraya getirdim çünkü seni özlüyordum ve bu bana ilk randevumuzu hatırlattı. | Open Subtitles | أظن أني جلبتها إلى هنا لأني كنت مشتاقاً إليك وهذا ذكرني بموعدي الأول |
Bu bana geçen hafta Grayson'ın yemekten sonra yaptığı romantik şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | إنها تذكرني بالأمر الرومانسي الذي فعلناه أنا وغرايسن الأسبوع الماضي بعد الغداء |
O saati bulduğumda sana veremediğim tüm o şeyleri hatırlattı bana. | Open Subtitles | عندما وجدت الساعة ذكرتني بكل الأشياء التي أعجز عن منحها لك |
Bu, bana Medine'ye göç eden ilk Müslümanların acı ve ıstıraplarını hatırlattı. | Open Subtitles | وذلك يذكرنى بالحزن والألم الذى قاساه المسلمون الأوائل عندما هاجروا إلى المدينة |
-Oo bu bana bir dahaki salı satışında snack hazırlamam gerektiğini hatırlattı. | Open Subtitles | مما يذكرني, أنه يجب علي أن أكون أم الوجبات يوم الثلاثاء القادم |
Ama seninle beraber olmak bana birinin seni görülmek istediğin gibi görmesinin ne kadar güzel bir şey olduğunu hatırlattı. | Open Subtitles | .. لكن معكِ .. يذكرني بكم هو رائع أن تُرى من قِبل شخص ما بالطريقة التي تريد أن تُرى بها |
Bu bana buralarda değişmesi gereken bir başka şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | وهذا يذكرني.. بأن هناك شيء آخر يجب أن يتغير هنا.. |
Pazar günleri annem, babam ve babamın metresiyle yediğimiz akşam yemeklerini hatırlattı bana. | Open Subtitles | هذا يذكرني بالموقف المربك أثناء العشاء في أيام الأحد مع أمي وأبي وعشيقته |
Öldükten sonra uzunca bir süre bana her şey onu hatırlattı. | Open Subtitles | طيلة فترة طويلة عقب وفاته كان كل شيء حولي يذكرني به |
Pee-Wee Herman için yaptığım merdivenleri hatırlattı. | TED | يذكرني الأمر بالسلالم التي صممتها لعرض بي وي هيرمان. |
Tüm bu olanlar bana, hayatın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. | Open Subtitles | حسناً، هذا الامرُ برمته قد ذكرني كيف أن كل الحّياة ثمينة |
Manevi babamın küçük sevgi gösterisi bana asıl babamı, aç olduğunda, hatta açlıktan öldüğünde bile benimle yiyeceğini severek paylaşan adamı hatırlattı. | TED | صنيع أبي بالتربية الملئ بالحب ذكرني بوالدي الذي أحب مشاركتي الطعام عندما كان جائعاً و حتى عندما كان يموت جوعاً |
Bu şarkı bana, ara sıra Crestmont'ta oynayan eski dans filmlerini hatırlattı. | Open Subtitles | هذه الأغنية تذكرني بالأفلام الراقصة القديمة التي نعرضها أحياناً في دار كرستمونت |
Çocukların maçlarında kaç kez bana hakemler üstünde güreş taktiği uygulamamamı hatırlattı... | TED | أعني، أتعلمون كم عدد المرات التي كان عليها أن تذكرني أن لا أطرح الحكام أرضًا في مباريات كرة القدم لطفلتي؟ |
Gariptir ki, dükkanda yaptığın konuşma, - bana babamı hatırlattı. | Open Subtitles | غريب , الطريقة التي تحدثتي بها في المتجر ذكرتني به |
Bu da bana, annenin yolculuk düzenlemesiyle ilgili güncelleme yapmam gerektiğini hatırlattı. | Open Subtitles | والذى يذكرنى أنا يجب أن أحصل على تحديث عن أخبار رحله والدتك |
Böceklerin, bana hayvanlar krallığındaki en romantik kurlara sahip olduğunu hatırlattı. | TED | الخنافس ، لقد تذكرت ، لديها أكثر المداعبات الرومانسية في مملكة الحيوان |
Hayır, bu sadece bana işteki adamın yaptığı şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | لا، ذكّرني هذا بأمر فعله ذلك الرجل في العمل اليوم. |
Bu sözü, bana gittiğim bir yaz kampını hatırlattı. | TED | عندما قالت ذلك، ذكّرتني بالمخيم الصيفي. |
Bu bana Niltor'da Kan Gölü'nde yelken yaptığım günleri hatırlattı. | Open Subtitles | هذا يذكّرني بالابحار على ظهر خليج قرح الدم في نلتور |
Oh, bu bana 1998'deki Lilith Fair'e olan bilet kuyruğunu hatırlattı. | Open Subtitles | أوه، هذا يُذكّرُني بالصف للحصول على التذكرة إلى معرضِ ليليث، 1998 |
Bana ailemi hatırlattı. | Open Subtitles | ـ هذا يذكرني بوالدي ـ ما الذي يذكرك بهما؟ |
Ona benziyor demedim, bana onu hatırlattı dedim. | Open Subtitles | انا لم اقل انها تشبهها قلت انها تذكرنى بها |
Buradan kurtulduğumuz için ne kadar mutlu ve şanslı olduğumuzu hatırlattı. | Open Subtitles | أنه تذكير آخر لمدى سعادتنا و حظنا لخروجنا من هنا |
Bana, yazmak isteyip de ama asla bitiremediğim bir romanı hatırlattı. | Open Subtitles | تذكّرني بالرواية التي أرغب بأنّ أكتبها وأعجز عن إنهائها. |
Bu, aynı zamanda bize resimle ilgili çok farklı iki geleneği hatırlattı. | TED | هذا أيضاً يذكرنا باثنين مختلفين جداً من التقاليد التصويرية. |