Peki Seymour yine "Walking on Sunshine" söylemeyi hatırlayacak mı? | Open Subtitles | إذاً هل سيمور سيتذكر أغنية امشي على أشعة الشمس ؟ |
İkimiz için de unutulmayacak bir anı oldu. Bence o daha çok sohbetimizi ve bakış açılarımızı hatırlayacak. | TED | هو لن ينسى الأمر ولا أنا أيضًا، لكن أعتقد أنه سيتذكر المزيد من حوارنا ووجهات نظرنا المختلفة. |
Anılarım silinse bile... Kalbim her zaman bu sözü hatırlayacak. | Open Subtitles | ربما ذاكرتي قد تختفي لكن قلبي سوف يتذكر هذا الوعد |
Aranızdakilerin bazıları eski yağ filtresi reklamındaki adamı hatırlayacak kadar yaşlı olabilir. | TED | بعض من كبار السن الحاضرين قد يتذكر الرجل على اعلان مصفاة النفط القديمة. |
İşte ondan getirdim sana. Bak bakalım, hatırlayacak mısın tadını? | Open Subtitles | جلبت لك هذا الكعك، كله يا ترى هل ستتذكر طعمه؟ |
Bu çok berbat. Şimdi,öldükten sonra herkesin beni kör bir adam olarak hatırlayacak. | Open Subtitles | هذا سيء ، الآن الشيء الوحيد الذي سيتذكرني الناس به بعد أن أموت |
Bence herkes, hergün hatırlayacak o bir saniyeye sahip olmaktan. | TED | أعتقد أن الجميع سيستفيد من مجرد وجود هذا الثانية الواحدة لتذكر كل يوم. |
Hepimiz 9 ay sıvı içinde nefes aldık, Bud. Vücudun bunu hatırlayacak. İşte böyle. | Open Subtitles | نحن نستنشق هذا السائل منذ 9 اشهر جسمة سيتذكر هذا |
Bakalım bu sefer gerçekten su getirmeyi hatırlayacak mı? | Open Subtitles | لنر إن كان سيتذكر أن يحضر بعض الماء فعلاً هذه المرة |
Dünya, katkılarını hatırlayacak ve insanoğlu, kuşaklar boyu onun armağanlarından yararlanacak. | Open Subtitles | سيتذكر العالم مساهماته العديدة وستستفيد البشرية من هباته لأجيال |
Bugünü hep hatırlayacak, ilk yenildiği günü. | Open Subtitles | سيتذكر هذا اليوم على أنه اليوم أول لهزيمته |
Baksana, o konuşmada ne olduğunu kim hatırlayacak ki? | Open Subtitles | و انظرِ من يتذكر ماذا كان في ذلك الخطاب على أي حال؟ |
Otobüs garına gitmemiz lazım belki onu hatırlayacak biri çıkar, nereye bilet aldığını hatırlayabilirler. | Open Subtitles | حسنا، أننا ينبغي أن الذهاب الى مستودع الحافلة، لنرى إذا شخص ما تعرف عليه او يتذكر أي تذكره أشترى |
İçeri girip elimize bir düğün programı alacağız ve beyninin koyu tarafı o kıza ne yaptığını hatırlayacak. | Open Subtitles | سنمشي معهم وسنصنع مشكلة ببرنامج الزفاف واتمنى ان يتذكر الركن المظلم من دماغك ما فعلته مع تلك الفتاة |
Tam tersine ben Tweedledum, bu Tweedledee. Bunları hatırlayacak mı sence? | Open Subtitles | أكنت تتوقع أنها ستتذكر كل هذا من أول مرة؟ |
Kalkıp sessizce yanına gittim ve şöyle dedim: ''Siz de benim gibi hatırlayacak mısınız bunu?'' | TED | لذا اتجهت نحوه وقلت بهدوء، "هل ستتذكر هذا بقدْري؟" |
İşte insanlar beni bu şekilde hatırlayacak... bir tüy... ve kendimi daima böyle göreceğim. | Open Subtitles | هذا ما سيتذكرني الناس به ريشة وهذا ما سأراه في نفسي |
Şahsen ben e-posta hacklemeyi, GPS takibini ve insansız gözlem uçaklarını hatırlayacak kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا كبير بما يكفي لتذكر اختراق البريد الإلكتروني تتبع نظام تحديد المواقع طائرات المراقبة بدون طيار |
Büyüyünce onları hatırlamayacaksın ama onlar senin adını hep hatırlayacak. | Open Subtitles | عندما تكبر في السن لن تتذكر أسمائهم لكن تعلم ماذا؟ هم سيتذكرون أسمك |
Lider son karşılaştıkları geceki şiddeti... en az onun kadar net bir şekilde hatırlayacak. | Open Subtitles | القائدة ستتذكّر الليلة العنيفة في آخر لقاء لهما وكذلك هو الحال معها. |
Dostlarım, karşınızda42. caddenin bir zamanlar Sanford Marks olduğunu hatırlayacak kadar yaşlı olan Standford Marks. | Open Subtitles | يا اصدقائي, رجلاً عجوز بما يكفي ليتذكر كيف كان شارع 42 عليه سانفورد ماركس |
Neye benzediklerini hatırlayacak mısın? | Open Subtitles | أتعتقدين أنكِ ستتذكرين كيف تبدو أشكالهم؟ |
Bu mahalleden olan bütün çocuklar önümüzdeki yüz yıl boyunca senin ismini hatırlayacak, duyuyor musun beni? | Open Subtitles | كلّ طفلٍ في هذا الحيّ سيذكر اسمك للمائة عام القادمة، أتسمعني؟ |
Şu bebek yıllar sonra annesini nasıl hatırlayacak? | Open Subtitles | كيف سيتذكّر ذلك الطفل أمّه بعد سنوات من الآن؟ |
Biliyor musun, merak edip duruyorum, bunları hep hatırlayacak mıyız? | Open Subtitles | اتساءل ان كنا سنتذكر كل هذا |
Bu, onun ne olduğunu bilmem anlamına gelmez. Bunu hatırlayacak olduğundan şüpheliydik. | Open Subtitles | ومن المشكوك فيه أنك سوف تتذكر معرفة القدماء قد ذهبت |
Bana inanın, beni hatırlayacak. Tekrar teşekkürler. | Open Subtitles | صدقيني ، سوف يتذكرني شكرا مرة أخرى |
Belki beyaz adamın da hatırlayacak bir şeyleri olacaktır. | Open Subtitles | ربما سيكون للرجل الابيض شيئا يتذكره ايضا |