Eğer hızlı olmazsan, havaalanları, tren istasyonları ve sınırlar kapatılır. | Open Subtitles | اذا لم تتحرك مسرعاً المطارات اياك ومحطات القطار والمعابر الحدودية |
Mesela havaalanları bir facia. | TED | هل يمكن أن أقول لكم أن المطارات عبارة عن كارثة. |
Ve bunları yapmaya başladım, onları Google Maps'e koydum ve orada ortaya çıkan tek tek havaalanları ile desenleri görmeniz için yakınlaştırmanıza izin verdim. | TED | وبدأت في صنع هذه ، ثم وضعتها على خرائط جوجل وسمحت ان تقرب الصورة لترى المطارات كل على حدى والأنماط التي تحدث هناك. |
Ve bunu, etrafında kaydırabilirsiniz ve sahip oldukları farklı havaalanları ile farklı desenleri bir arada görebilirsiniz. | TED | ويمكنك ان تتنقل لترى بعض المطارات المختلفة و أنماطها المختلفة. |
havaalanları, koridorlar, otoparklar, yük rampaları gibi şeyleri kullanmaya yatkın değilim. | TED | أنا أعتبر ضعيفة خاصة في بعض المواقف: المطارات والممرات ومواقف السيارات، حاملات الأغراض. |
Binlerce yolcularla havaalanları kapalı durumda. | Open Subtitles | المطارات تم إغلاقها وآلاف المسافرين ينتظرون |
Bütün havaalanları kapalı ve haber kanalları alarm seviyesinin yükseltildiğinden bahsediyorlar. | Open Subtitles | المطارات مغلقة والناس تتحدث عن رفع مستوى الانذار |
havaalanları, tren istasyonları, taksi durakları. | Open Subtitles | على المطارات, محطات القطار, سيارات الأجرة |
Tüm havaalanları ve güvenlikle irtibata geçtiğimi söylüyordum. | Open Subtitles | ما كنت أقوله أنني قد اتصلت بكل المطارات والأمن |
havaalanları, otobüs durakları, tren istasyonları şu anda kontrol altında, ama birden çok kişi çıkmışa benziyor. | Open Subtitles | المطارات ومحطات الحافلات والقطارات مؤمّنة في هذه المرحلة.. ولكن يبدو أن أكثر من شخص قد أفلت |
havaalanları federal yetki alanına dahildir. | Open Subtitles | إن المطارات تقع تحت السلطة القضائية الفيدرالية |
Hayır, havaalanları ve rafineriler stoklarını 24 saat korur. | Open Subtitles | كلا المطارات ومصافي التكرير إنها تحمي المؤن على مدار الساعة |
Otobüs durakları, tren istasyonları, feribot, havaalanları... | Open Subtitles | الحافلات و محطات القطارات و العبّارات و المطارات |
Tüm havaalanları ve güvenlikle irtibata geçtiğimi söylüyordum. | Open Subtitles | ما كنت أقوله أنني قد اتصلت بكل المطارات والأمن |
havaalanları geceleri paralarını korusun diye ipe sapa gelmez adamları ekibe alıyor. | Open Subtitles | كلاّ، المطارات تبقي طاقمها في الليل لتوفير المال، |
havaalanları da tıpkı hastaneler ya da okul baloları gibi. | Open Subtitles | المطارات مثل المستشفيات وحفلات رقص مدارس الثانوية |
Kredi kardı işlemleri, tren istasyonları, havaalanları. | Open Subtitles | و مسح البطاقات الائتمانية و محطات القطار و المطارات |
FBI havaalanları ve sınırları gözetim altında tutuyor. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفيدرالية تُغطى المطارات والحدود |
Son derece mobil, o yüzden havaalanları, garlar ve terminalleri tarayın. | Open Subtitles | إنه متنقل بارع, قام بفحص المطارات, القطار, و محطات الحافله |
Hava trafik kontrolörleri ile New York'ta oluşan keşmekeşin birazını görebilirsiniz, yan yana tüm bu büyük havaalanları ile uğraşmak zorundalar. | TED | يمكنك ان ترى القليل من الفوضى التي تحدث في نيويورك مع وحدات التحكم في المرور الجوي التي يجب عليها ان تتعامل مع كل تلك المطارات الرئيسية بجانب بعضها البعض. |
Düşmanın havaalanları ve sahil bataryaları etkisiz hale getirilmeden istila kuvvetlerim Midway'de nasıl karaya çıkabilir? | Open Subtitles | كيف من المتوقع ان انزل بقوات غزوى الى ميدواى, مالم يتم تحييد مطارات العدو الجويه و بطارياته الساحليه ؟ |