| hayalimde lise dolabımın önünde duruyorum ve biri bana sesleniyor. | Open Subtitles | في خيالي انا اقف امام خرانتي واسمع احدهم ينادي بأسمي |
| Üçünüzün de hayalimde olduğunu, her şeyin hayal olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أقول انكم انتم الثلاثة في خيالي لا شيئ من هذا حقيقي |
| - Bu Latince miydi? En çılgın hayalimde bile, böyle oğullarım olacağını aklımdan geçirmemiştim. | Open Subtitles | أكانت تلك لاتينية؟ لم يكن في خيالي أبداً.. |
| hayalimde korsanlar, gemi enkazları ve görüntülerle dolu bir dünyanın altın yaldızlı bir kapısı haline gelmişti. | TED | أصبحت بوابة مذهّبة نحو عالم مليء بالقراصنة وأنقاض السفن وصور في مخيلتي. |
| İstediğim şeyi hayalimde canlandırdım. | Open Subtitles | حسناً، لقد صورت في مخيلتي ما أتمنى الحصول عليه |
| Dünyada senden başka yoldaş istemem senden daha hoşuma gidecek birini de canlandıramıyorum hayalimde. | Open Subtitles | لا أتمنى أي رفيق في العالم سواك و لن ينجح خيالي بأن يحلم بشكل غير شكلك |
| Ama hayalimde entel tiplerle takılmak, etrafta frizbi fırlatmak aromalı çay yapıp James Joyce tezimi bitirmek gibi şeyler vardı. | Open Subtitles | ولكن في خيالي هذا ، أقوم بالتجول مع اصحابي وأنهي يومي بالتمتع بطعم الحلويات من عند "جيمس جويس" |
| hayalimde canlandırmalıyım. | Open Subtitles | إنتظرا، دعاني أرسم الصورة في خيالي. |
| Tabii hayalimde mekan Fraggle Rock'tı. | Open Subtitles | طبعا.في خيالي كنت في فراغلي روك |
| Bu boş restoranı ben hayalimde mi canlandırıyorum? | Open Subtitles | المطعم الخالي هذا من محض خيالي فقط؟ |
| ' dedim. Onun sadece hayalimde olduğunu umarak. | Open Subtitles | قلت متأملاً أنه كان من خيالي |
| hayalimde ve bırak şu kadarını söyleyeyim, hayalimde o bana sırılsıklam aşık. | Open Subtitles | في خيالي هي تحبني بجنون |
| hayalimde hep güzelsin. | Open Subtitles | في خيالي, أنت دائما جميلة |
| - Gerçek dünyada meydana geldi, hayalimde değil. | Open Subtitles | حدث في الواقع وليس في خيالي - حسناً - |
| Çünkü hayalimde ona söylediğimde hayır'ı yanıt olarak kabul etmiyordu. Bana uçak aldı ve ben de Jennifer Lawrence'ı eve gönderdim. | Open Subtitles | لأنّ خيالي لمّا أخبرته، أبى أن يأخذ كلمة لا، فاشترى لـ طائرة، ووصّلتُ (جينفير لورانس) لمنزلها. |
| Kızlarımın, büyüdüklerini hep hayalimde canlandırırdım. | Open Subtitles | وهاتان البنتان كبرتا لتصبحا نسخه طبق الاصل من مخيلتي |
| Kendi hayalimde yürümek gibi. | Open Subtitles | الأمر أشبه بالمشي إلى داخل مخيلتي |
| hayalimde seni tam olarak böyle canlandırmıştım. | Open Subtitles | أنت كما رأيتك في مخيلتي |
| hayalimde insanlar şarkıyı seviyor. | Open Subtitles | في مخيلتي الناس تعشقني |
| hayalimde, elbette. | Open Subtitles | في مخيلتي ، بالطبع |
| Benim hayalimde sen varsın. | Open Subtitles | "فقط أنت موجودة في أفكاري" |