Ama hayal gücüm mesleğim olmadan çok önce, hayatımı kurtardı. | TED | لكن في السابق كان خيالي هو إجازتي، خيالي أنقذ حياتي. |
İki defa hayatımı kurtardı bense onun yüzünü bile göremedim. | Open Subtitles | أنقذ حياتي مرّتين, وأنا ما رأيت وجهه أبدا حتى الآن.. |
Charlie orada hayatımı kurtardı ve Şimdi bende onun parasıyla ilgileniyorum. | Open Subtitles | تشارلي أنقذ حياتي في السجن والآن أنا مسؤول عن أموال تسويته |
Berbattı, o siren hayatımı kurtardı Yoksa o cehennemden çıkamazdım | Open Subtitles | اللعنة, صافرة القطار هي التي أنقذت حياتي لولاها لذهبت الجحيم |
Irak'ta hayatımı kurtardı. Yalan söylemesi için bir sebebi yok. | Open Subtitles | لقد انقذ حياتي في العراق لا حاجة الى أن يكذب |
görmek için gizli bir tünele girdik, kapı aniden kapandı ve hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | على ما أتذكر كنّا نستكشف ممر سرّي وباب مغلق وهذا الرجل أنقذ حياتي |
Şuradaki bey hayatımı kurtardı ve beni buraya kadar getirdi. | Open Subtitles | الرجل هناك أنقذ حياتي. وتولى لي على طول الطريق هنا. |
Bir keresinde hayatımı kurtardı. Asla böyle bir işe karışmaz. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتي مرة ولا يمكنه أن يخطئ في أمر كهذا |
Köprüden arabanın üstüne düştüm. O hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | سقطتُ من جسر المشاة، إنزلقت إلى داخل سيارتك، لقد أنقذ حياتي |
Köprüden arabanın üstüne düştüm. O hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | سقطتُ من جسر المشاة، إنزلقت إلى داخل سيارتك لقد أنقذ حياتي |
Kurşun tam kafamızın üstünden geçti. hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | الرصاصة عبرت من فوق رأسينا لقد أنقذ حياتي |
O adamın katil olduğunu sanmıyorum. hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أنه ليس القاتل لقد أنقذ حياتي |
"Kanada'da çalışmak hayatımı kurtardı. Çünkü yiyeceğimiz vardı, suyumuz vardı." | Open Subtitles | العمل في "كندا" أنقذ حياتي لأنه كان لدينا غذاء وماء |
Beni korumaya çalıştı, belki de hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | لقد حاول حمايتي ربما أنقذ حياتي ولكنهم .. |
Doktorlar belki kalbimi kurtardılar ama farkındalık hayatımı kurtardı. | TED | أعلم أن الأطباء الذين تابعوا حالتي، أنقذوا قلبي، ولكن تمارين الوعي الآني أنقذت حياتي. |
Ayrıca, o iyi şans için... benim hayatımı kurtardı, hatırladın mı? | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها تجلب الحظ لقد أنقذت حياتي. |
Sen yine benim hayatımı kurtardı söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاولين أن تقولي لي أنك أنقذت حياتي مجدداً ؟ |
O benim hayatımı kurtardı. Daha önce ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد انقذ حياتي أنا لا اعلم ماذا فعل من قبل |
Kulağa ne kadar delice gelirse gelsin, o adam hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | بالرغم من كون هذا جنون إلا أن . الرجُل أنقذ حياتى |
Kaltak hayatımı kurtardı, ve şimdi ona borçluyum. Borcumu ödemek zorundayım. | Open Subtitles | العاهرة انقذت حياتي والآن أنا مدينة لها وعلى رد الجميل. |
Bu özgür ve güçlü kadın hayatımı kurtardı. Doğru bundan ibaret. | Open Subtitles | هذه المرأة القوية المستقلة أنقذت حياتى,وهذه هى الحقيقة |
Ukrayna operasyonunda hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | لقد أنقذني من قنبلة خلال العملية الأوكرانية |
Doktorlar hayatımı kurtardı diyebiliriz-- | Open Subtitles | دعينى أقول فقط أن الأطباء تقريبـاً أنقذوا حياتي |
Bu adam savaşta hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | اسمع هذا الشخص انقذ حياتى فى الحرب هو يعلم الكثير وقد فعل الكثير |
Kazadan sonra, dükkânınızdan bir adam geldi ve hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | بعد وقوع الحادث، خرج رجل من محلك وأنقذ حياتي |
Müzik dükkanında hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | لقد انقذت حياتى فى متجر الموسيقى |
Beni bölgedeki bir hastaneye götürdüler ve oradaki iyi hemşireler hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | لقد نقلوني إلى مشفى محلي وكان هناك راهبات جيدات ساهموا بإنقاذ حياتي |
hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | وقد أنقذَ حياتي |
Leontes hayatımı kurtardı. En azından bırak da baş şövalyemin eşini koruyayım. | Open Subtitles | (ليونتس)، أنقذ حياتيّ أقلّ شيء يسعني فعله حرّاسة زوجة محاربيّ |
Ayrıca, birçok sefer de hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | وهو وفّرَ حياتَي أكثر مِنْ عندما. |