O an, Hayatımın sonuna dek, oğlanlar ve kızlara, erkekler ve kadınlara eşit haklar ve imkânlar için savaşmaya söz verdim. | TED | وفي تلك اللحظة، أخذت عهدا على نفسي بأن أكافح من أجل المساواة في الحقوق والفرص للجنسين، رجالا ونساءا، لبقية حياتي. |
Ama Hayatımın sonuna kadar kadın rolü oynayacağımı bilmiyordum! | Open Subtitles | وقعت العقد لكني لم أعرف أني سأعمل لبقية حياتي كامرأة |
Hayatımın sonuna kadar yapacağım demek değil ama hırdavat beni büyülüyor. | Open Subtitles | لا أقول إنني أريد القيام بذلك لبقية حياتي... لكن المعدات تبهرني... |
Yani Hayatımın sonuna kadar bu bedende mi yaşayacağım? | Open Subtitles | أنت تقصد إني سوف أعيش بقية حياتي في هذا الجسد |
Yemin ederim, Hayatımın sonuna kadar çalışmam bile gerekse sana öderim. | Open Subtitles | لكن أقسمُ لك، لو أخذ سداد ذلك مني بقية حياتي , سَأعيدك مالك |
Hayatımın sonuna kadar da kimi sevdiğimi bilmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أعرف من أكثر من أحببت منهن حتى نهاية حياتي |
Hayatımın sonuna kadar yapacağım demek değil ama hırdavat beni büyülüyor. | Open Subtitles | لا أقول إنني أريد القيام بذلك لبقية حياتي... لكن المعدات تبهرني... |
O çavdarın yüzünden, onları Hayatımın sonuna kadar bir araya getirmemeliyim. | Open Subtitles | والان بسبب هذا الخبز الاحمق يجب علي ان ابقيهم بعيدا عن بعض لبقية حياتي |
Eğer bir şey yapmazsam, sonum o pub olacak, Hayatımın sonuna kadar tıpkı diğer zavallılar gibi ne oldu diye düşünüp duracağım. | Open Subtitles | إذا لم أفعل شيءُ، سَأَنتهي في تلك الحانةِ لبقية حياتي مثل أولئك كبار السن الحزانى الذين لا يدرون ما حَدثَ. |
Kariyerim sona erdi. Hayatımın sonuna kadar başka insanların fotoğraflarını basacağım. | Open Subtitles | مهنتي إنتهت مسح الصور بالإرشيف لبقية حياتي |
Eğer beni kandırabildiyse, Hayatımın sonuna kadar yanımda olur. | Open Subtitles | إذا هذا لَهُ طريقُه، هو سَيصْبَحُ مَعي لبقية حياتي. |
Amerikan halkını yıktım ve bu ağır yükü taşımak zorundayım Hayatımın sonuna kadar. | Open Subtitles | ،لقد خذلت الشعب الأمريكي ويتعين علي حمل هذا العبء معي لبقية حياتي |
Kaybolmak için ne kadar uğraştığını biliyorum. Ben Hayatımın sonuna kadar göz önünde olacağım. | Open Subtitles | أعرف كم بذلت جهدك لتختفي عن الأنظار، لكني سأكون أمام أنظار الناس بقية حياتي |
Ama söz veriyorum Hayatımın sonuna kadar bunu telafi etmeye çalışacağım. | Open Subtitles | أن نستمر بالتظاهر لوقتٍ أطول، ولكني أعدكِ أني سأمضي بقية حياتي وأنا أعوض لكِ. |
- Hayatımın sonuna kadar 2,6 milyon sterline ihtiyacım olduğunu keşfettim bu parayla sayede ortalama bir erkek yaşamından daha uzun yaşayabilirim. | Open Subtitles | لقد تحققت من ذلك أنني بحاجة الى 2.6 مليون لكي أعيش بقية حياتي وهذا يعطيني فقط أعلى بقليل من متوسط العمر المتوقع للرجال |
Hayatımın sonuna kadar mahkemeye veya basına karşı kendimi savunmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد قضاء بقية حياتي أدافع عن نفسي في المحاكم وأمام الصحافة |
O gün, Hayatımın sonuna kadar unutamayacağım bir konuşma yaptı. | Open Subtitles | وألقي خطابا في ذلك اليوم سأذكره حتي نهاية حياتي |
Ve o anda Hayatımın sonuna gelmediğimin farkına vardım. | Open Subtitles | وحينئذ أدركت انها لم تكن نهاية حياتي |
Ama bazen bütün istediklerimi yapamadan Hayatımın sonuna.. | Open Subtitles | ...لكنني أخاف أحياناً أن أصل إلى نهاية حياتي |
Etmezsem Hayatımın sonuna kadar pişmanlık duyarım. | Open Subtitles | إن لم أفعل، سأندم لبقية عمري |
"O organizasyonda bulundum diye..." "...Hayatımın sonuna dek..." | Open Subtitles | هل يجب أن ألبس قميص من الشعر لبقيّة حياتي وأعيش على أوراق الشجر والصدقة |
Sen Hayatımın sonuna dek birlikte olmak isteyeceğim birisin. | Open Subtitles | كنت الشخص الذي تمنيت أن أقضي بقية أيام حياتي برفقته |
Hayatımın sonuna kadar önüme bakacağım, arkama değil. | Open Subtitles | و سأنظر أمامي لما تبقى من حياتي ، ليس وراء ظهري |
Bana bir fırsat daha vermen için Hayatımın sonuna kadar sana yalvarabilirim çünkü bunun sonsuza dek sürecek bir sevgi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأود قضاء بقية حياتى أتوسل إليك فى أن تمنحنى فرصة ثانية لأننى أحبك بشدة |