ويكيبيديا

    "hayatla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحياة
        
    • بالحياة
        
    • الحياه
        
    Kriz üstüne kriz çıkan bir hayatla baş edebilir miyim, bilmiyorum. Open Subtitles ولا اعرف ان كنت استطيع تحمل الحياة فقط مصيبة بعد الاخرى
    hayatla başa çıkabilmek için ne kullandığın benim için sorun arz etmiyor. Open Subtitles الأمر لابأس به بالنسبة لي والحصول عليه يتطلب مايتطلبه للمضي في الحياة
    Şunu öğrendim ki duygusal stres çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark. TED وقد تعلمت أن الإجهاد العاطفي هو مسألة تتعلق أكثر بالحياة منه بالموت.
    Açık mavi bir okyanusa baktığınızda aslında hareketli hayatla dolu bir mikrobik çorbayı seyrediyoruz. TED عندما تنظر إلى المحيط الأزرق الشفاف، أنت في الواقع تحدق في حساء ميكروبي مليئ بالحياة.
    Duyarsızlık bir çözümdür. Yani hayatla mücadele etmektense uyuşturucuya sığınmak daha kolaydır. Open Subtitles أعنى أنه من الأسهل أن تفقد نفسك فى المخدرات أكثر من أن تتحمل الحياه
    Yani hayatla mücadele etmektense uyuşturucuya sığınmak daha kolaydır. Open Subtitles أعنى أنه من الأسهل أن تفقد نفسك فى المخدرات أكثر من أن تتحمل الحياه
    Bu benim için hayatla ve yaşam becerileriyle ilgili olup çıktı. TED إتضح أنه حول الحياة ، و إمتلاك مهارات الحياة.
    Pek çok makine sadece diğer teknolojiye bağlantıda olacak, ama teknolojiden olmayanlarla değil ya da hayatla. TED معظم الآلات لن تكون على تواصل مع بقية التكنلوجيا وليس غير التكنلوجيا، أو حتى الحياة.
    hayatla ilgili en dikkat çekici özelliklerden biri, renge sahip olmasıdır. TED واحدة من الخصائص الأكثر لفتا للنظر عن الحياة هو توفرها على ألوان.
    Bu, hayatla ilgili olduğu kadar kaslarla da ilgili: Anlamlı gelişim, zorluk ve stres gerektirir. TED في العضلات كما الحال في الحياة: يتطلّب التطوّر الجاد تحديا و إجهادا.
    Aşkın tadı, mahremiyeti ve sıcaklığı dünyaya olan korkumuzu aşmamıza, ıssız korunağımızdan kaçmamıza ve hayatla daha fazla meşgul olmamıza yardım eder. TED تساعدنا بهجة وحميمية ودفء الحب على التغلب على خوفنا من العالم. ونهرب من عزلتنا. ونُقبِل على الحياة.
    Yardım almadıkları sürece, hayatla uyumsuzluk içindeler. TED وهو ما يؤثر على تكيفهم مع الحياة اليومية، إلا إن حصلوا على مساعدة.
    Evet, filmler harikadır, ama... bu iş, sokaklardaki gerçek hayatla ilgili olan bu iş çok daha heyecanlı. Open Subtitles أجل، الأفلام رائعة، لكن هذا أشبه بالحياة الحقيقية في الشوارع، أتعلم ذلك؟ .إنه مُثير للغاية
    - Bir şeyleri uçuruyor, yok ediyor... - hayatla ölüme müdahale etmiyoruz. Open Subtitles أنتِ تجعلين الأشياء تطير وتختفي ولكننا لا نتلاعب بالحياة والموت
    Ve birisi bana bu hayatı 19 yaşımda istediğim hayatla değiştirebileceğimi söylese, değiştirmezdim. Open Subtitles و إن جاء أحد ما إليّ و قال لي أنه يمكنني أن أقايض هذا بالحياة التي أردتها عندما كنتُ في الـ 19, لما فعلتُ ذلك
    Göremiyor musun Joshua normal hayatla olan bu küçük flörtleşme yakında sona erecek. Open Subtitles الا ترى جشوا؟ بكلا الحالتين فأن احتكاكك القليل بالحياة الطبيعية سينتهي قريباً
    Bu dağlar bol miktarda su ve koruma altında olan yüzlerce vadi ile hayatla dolup taşıyorlar. Open Subtitles ، مع الكثير مِن الماء ، وآلاف الاودية المَحمية .هذه الجِبال طافحة بالحياة
    Yazılan diğer birçok hikaye gerçek hayatla anlaşmamıza yardımcı olur. Open Subtitles -أكثر القصص الأخرى نصنعها لتساعدنا فى التعامل فى الحياه الحقيقيه
    Kum tepelerindeki hayatla... yalnız birkaç uzman baş edebilir. Open Subtitles فقط بضعه اختصاصيون قساه يتحملون الحياه بين الكثبان
    O adam saplantılı bir okuyucuydu gerçek hayatla para için yazdığın zırvaları birbirinden ayıramıyordu. Open Subtitles هذا الرجل كان مجرد قارىء مهووس َ... والذى لم يستطع التفرقه بين الحياه الحقيقيه وبين القذاره التى تكتبها
    Gerçek hayatla başa çıkabileceğini sanmıyorum, Helena. Open Subtitles انا لا اعتقد انك مؤهله للتعامل مع الحياه الواقعيه يا "هيلينا"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد