O kadar heyecanlıydım ki. Annem bir kutlama pastası bile hazırlamıştı. | Open Subtitles | كنت متحمسة جدا, حتى أن أمي أعدت لي فطيرة للاحتفال |
O gün bana öğle yemeği için fıstık ezme reçelli sandviç hazırlamıştı. | Open Subtitles | أعدت لي شطيرة زبدة الفول السوداني والهلام ذلك اليوم |
Ajan Hanım o konuyu halletti. Yemek hazırlamıştı. | Open Subtitles | ، لقد فكرت السيدة "بدلة" بذلك لقد أعدت لنا وجبة طعام |
- Unutmuşum... annem öğle yemeği hazırlamıştı. | Open Subtitles | الحفل الهندي ؟ - لقد نسيت... أمي قد أعدت الغذاء - |
Michelle, Sara için bir konuşma hazırlamıştı. | Open Subtitles | ميشيل أعدت خطاب لسارة |
-Sanırım Philippa büyük bir vazo çiçek hazırlamıştı ve çok da güzeldiler. | Open Subtitles | أظن أن "فيليبا" أعدت مزهرية كبيرة |
Annem sandviç hazırlamıştı. | Open Subtitles | أعدت أمي لي بعض من الشطائر |
Annem sandviç hazırlamıştı. | Open Subtitles | أعدت أمي لي بعض من الشطائر |
Daha doğrusu Anne hazırlamıştı diyelim çünkü çoğu şey ondan sorulurdu. | Open Subtitles | بالأحرى (آن) أعدت لأنها كانت المسؤولة عن معظم الأشياء |