Hep böyle tartışmacı mısınızdır, yoksa bu kafa travmasının bir sonucu mu? | Open Subtitles | هل أنت تميل للجدل هكذا دائماً أم أن هذا نتيجة لصدمة الرأس؟ |
İnsanları Hep böyle çabuk mu yargılarsın? | Open Subtitles | هل أنت هكذا دائماً تحكمين على الناس بشكل سريع ؟ |
Ne zaman röntgen çeksem, Hep böyle tutarım. | Open Subtitles | كل مرة أحمل صورة أشعة أمسكها دائماً هكذا |
Tutku böyle yerlerde can bulur. Hep böyle değil midir? | TED | الشغف والحب يعيشان هنا. أليس هذا دائماً صحيح؟ |
Az önce komşunun köpeğini mi düzdün, yoksa Hep böyle salak salak mı konuşursun Jake? | Open Subtitles | ,فقط اطعم كلب الجيران مجددا , جاك ام انك ستظل دائما هكذا غافل العينين |
Kadınlara asılırken Hep böyle ince misindir? Asılmanın tanımını düşünürsek, ince olmaması gerekir. | Open Subtitles | هل أنت ماكر هكذا دائما عند مغازلتك للنساء؟ |
Hep orada, yukarıda dolaşıyor. Dinle. Yılın bu dönemi Hep böyle karanlık mıdır? | Open Subtitles | هو فقط يظل يمشي بالأعلى، اسمع. هل الجو مظلم هكذا دوماً في هذا الوقت من السنة؟ |
- Ben onu getiririm anne. Bobby! - Hep böyle oluyor. | Open Subtitles | سأحضره يا أمى ، بوبى - هذا دائما ما يحدث - |
Kölelikten toplu hapislere kadar bu Hep böyle oldu. | TED | من الاسترقاق عن طريق الحبس بأعداد كبيرة، كانت هكذا دائمًا. |
Ah, keşke Hep böyle giyinse. Çok hoş! | Open Subtitles | أتمنى لو يلبس هكذا طوال الوقت يبدو جميلاً |
Hep böyle yapmama gerek yok. Dur da şunu bitireyim. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون هكذا دائماً دعيني أعتني به |
İçkimizi alırız ve iş yerinde birinden yok yere nefret ettiğini biliyorum çünkü Hep böyle yaparsın. | Open Subtitles | نحصل على بعض الشراب, واعلم ان هناك شخص ما في العمل تكرهينه بدون سبب, لأنك هكذا دائماً, |
Sabahın köründe Hep böyle içer misin? | Open Subtitles | أتشربين هكذا دائماً في الصباح الباكر؟ |
McVicar la Hep böyle oldu. | Open Subtitles | حسناً, يكون الأمر دائماً هكذا مع ماك فيكار, اتفقنا؟ |
Beni odana götürmek için Hep böyle söylerdin. | Open Subtitles | أعرف هذا ما تقوله دائماً هكذا كنت تحضرني إلى غرفتك |
Artık Hep böyle giyiniyorum. Daha sık uğramalısın. | Open Subtitles | أنا أرتدي مثل هذا دائماً الآن أنت الذي يَجِبُ أَنْ تَجيءَ أكثر |
Çocukken Hep böyle yapardı. | Open Subtitles | لقد كانت تفعل هذا دائماً .عندما كنا أطفال |
Hep böyle oldun, ve daima benim koca mızmız ibnem olarak kalacaksın. | Open Subtitles | لقد كنت دائما هكذا وستكون دائما خنزيرى الشاذ |
Tipiniz Hep böyle miydi yoksa insan gibi görünmek için uzaylı şeklinizi değiştirdiniz mi? | Open Subtitles | أتبدوا دائما هكذا أم أنك فضائي تمام إضطرت لتعديل هيئتك لتبدوا بشريا |
Hep böyle kalamaması ne kötü. | Open Subtitles | سيئ جدا انها لا يمكن ان تبقى هكذا دائما |
Cesaret değil, dik kafalılık. Hep böyle olmuştur. | Open Subtitles | هذه ليست شجاعة , هذا عناد انه يقوم بهذا الامر هكذا دوماً |
Neden en önemli zamanlarda Hep böyle yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تفعلين هذا دائما في أكثر الأوقات حرجا ؟ |
Hüzün veriyor söylemek ama; biz Hep böyle değildik. | TED | والحقيقة المحزنة، أننا لم نكن هكذا دائمًا. |
? Siz Hep böyle takılıyor olmalısınız. | Open Subtitles | حتما أنتم تأكولون هكذا طوال الوقت أليس كذلك |
Neden doktorların el yazıları Hep böyle berbat? | Open Subtitles | لما الأطباء يكتبون دائماً بهذا الخط السيء؟ |
Epey çiçek görüyorum. Mezarını Hep böyle mi tutuyorsunuz? | Open Subtitles | هل كنت تعتني بها لتكون بهذا الشكل على قبره؟ |
Hep böyle söylüyorsun ama gerçekten iyi misin? | Open Subtitles | أنت تقولين ذلك دائما لكن هل أنت بخير فعلا؟ |
- Ancak tecrübenin yerini hiçbir şey alamaz. - Yaşı geçkin kızlar Hep böyle söyler. | Open Subtitles | ــ ولكن لا شيئ يضاهي الخبرة ــ الفتيات الأكبر سناً يقلن هذا دوماً |
Alkol ve hayati göstergeler olmayınca Hep böyle oluyor. | Open Subtitles | مزيج الكحول يفعل بي هذا كل مرة. |
Hep böyle bencil misindir? Evet. Biliyor musun, sırf güzelsin diye insanlara hiçbir şey ifade etmiyorlarmış gibi davranamazsın. | Open Subtitles | هَلْ أنت دائماً بهذه الأنانيِه؟ تَعْرفُى، انت فقط ' جميله، |