| Şu an olabilmemi Her ne kadar çok istesem de arkadaşın olmam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون صديقك الآن بقدر ما أتمنى أن أكون كذلك |
| Seninle olmak istiyorum Her ne kadar beni korkutsa da. | Open Subtitles | انا أُريد ان اكون معك بقدر ما يبدو هذا مُرعباً |
| Sophie, bize gala için elbise almayı teklif etmen çok büyük bir cömertlik Her ne kadar ayakkabım doğduğu topraklara... | Open Subtitles | صوفي , هذا كرم للغاية منكي لتعرضي أن تشتري لنا أزياء من أجل العرض ولكن بقدر ما يحب حذائي الرجوع |
| Her ne kadar eskiden köleysem de... acıya alışkın değilim. | Open Subtitles | بالرغم من أننى كنت عبداً فإننى لست معتاداً على الألم |
| Hakikaten, teknolojiyi kullanarak bir şeyler yapmak -- ve Her ne kadar alaycı sesimi kullansam da bunda ciddiyim yapmaya -- durun biraz. | TED | في الواقع، صنع الأشياء باستخدام التكنولوجيا – و أنا جاد هنا، على الرغم من أنني استخدم نبرة ساخرة – أنا لن – انتظروا. |
| Her ne kadar yapmak istesek de şu anda yapamayız bunu. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل هذا الآن بقدر ما نرغب في فعل ذلك. |
| Her ne kadar canım yansa da, bu gece Molly's'de bir kadeh bedava! | Open Subtitles | يا. حسنا، بقدر ما يؤلمني، الجميع يحصل مجانا مشروب واحد في اليوم مولي. |
| - Her ne kadar söylemekten hoşlanmasam da, bunu giymen gerek. | Open Subtitles | بقدر ما أنا أكره هذا القول، تحتاج إلى وضع هذا على. |
| Her ne kadar kıçını tekmelemek istesem de, geceyi nezarette geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | بقدر ما سيكون ممتعًا لي ،أبراحك ضربًا لا أود قضاء الليلة بالسجن |
| Bu Her ne kadar eğlenceli olsa da artık eve dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | على أي حال، بقدر ما أنا أستمتع بها، ربما علي الذهاب إلى البيت. |
| Bu Her ne kadar sinir bozucu olsa da, diğer günleri böyle geçiyordu. | TED | بقدر ما كانت تلك الأيام محبطة، كانت أيام أخرى هكذا. |
| Sorun şu ki bu argüman, Her ne kadar mantıklı görünse de cinsiyetin kısayol olması aslında o kadar da müthiş değil. | TED | المشكلة هي أنه بقدر ما يبدو ذلك منطقياً، فاستخدام الجنس كطريق مختصر ليس جيداً. |
| Her ne kadar onlar için zaman 53 yıl önce başlamış olsa da. | Open Subtitles | بالرغم من أنهم ، بالطبع يعتبرون الوقت قد بدأ قبل 53 سنة فقط |
| Her ne kadar ellerini eldivenlerle beraber yıkıyor olsan da. | Open Subtitles | بالرغم من أنك تغسل يديك و القفازات مازالا علي يدك |
| Her ne kadar eskiden insanların sadakalarına bel bağlasalar da güvercinler 25 yıl boyunca biz olmadan da gayet iyi idare ettiler. | Open Subtitles | بالرغم من أن الحمامات ذات يوم كان يعتمد على مِنْحَ البَشَر إلا إنهم أبلوا بلاءاً حسناً خلال 25 سنة بدوننا. الحمام نجا. |
| Her ne kadar canlı insanlarla pek işi olmasada, çok yetenekli bir doktordur. | Open Subtitles | على الرغم من أنه عادة لا يفحص الأشخاص الأحياء ، إنه طبيب مُتمكن |
| Her ne kadar sana karşı duygular beslesem de ikinci kadın olmam. | Open Subtitles | .. وبقدر ما أنا بقدر ما أني ما زلت أكن المشاعر لك لكني لن أكون المرأة الثانية |
| Her ne kadar, yemin yenileme biraz pejmude olduğundan yapmamalarını tercih etsem de. | Open Subtitles | رغم أن تجديد النذور مبتذل بعض الشيء لذلك كنت أفضل ان لا يفعلاه |
| Her ne kadar haftanın bir günü tamamen dine adanmış olsa da o zaman bile, İsa'nın havarilerinin balıkçı olduklarını anlatırdı. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أنه صحيح أن يوم واحد بالأسبوع يعطى كله للتعبد ثم حتى قال لنا انا تلاميذ المسيح كانوا صيادين |
| Bu oyunlar, Her ne kadar tuhaf olsa da kahramanlar sonunda her zaman üstün gelir. | TED | مهما كانت هذه المسرحيات غريبة، دائمًا ما ينتصر الأبطال في النهاية. |
| Müsaadenizle Müdürüm, Her ne kadar David ailesinin sanat anlayışıyla ilgili konuşmamız hoş olsa da bana neler bildiğinizi söyler misiniz? | Open Subtitles | اذا عذرتيني ، ايتها المديرة على قدر ما أستمتع بالحديث عن الفن التجريدي لعائلة دافيد لماذا لا تخبريني ماذا تعرفين ؟ |
| Onları ayırması için makinenin hazırlanışına Her ne kadar çaba sarfetsekte, böyle giderse gerçek deneyi yürütmek mümkün değil. | Open Subtitles | لا يهم كم من الجهد سيبذل حتى تحضر الآلة من أجل تقسيمهم فلسنا قادرين على القيام بالتجربه إذا ظل الوضع هكذا |
| Ve Her ne kadar ne yapacağıma dair en küçük bir fikrim olmamasına rağmen bu belirsizlik bile bana özgürlük hissini veriyordu. | TED | وبالرغم من أنه لم يكن لدي أي فكرة ما الذي كنت أنوي القيام به ، في هذا الغموض شعرت بالحرية. |
| Ayrıca, Her ne kadar birçoğu zaman kaybı gibi görünse de orada görüşme yapılan kişileri de istiyorum. | Open Subtitles | وكذلك أريد استجواب ذلك الحشد بالخارج رغم أنّ معظمهم سيكون مضيعة للوقت |
| Her ne kadar hoşuma gitmese de, haklı olabilir baba. | Open Subtitles | برغم أن الفكرة لا تعجبني يا أبي ربما يكون محقاً |
| Sonra açıklara doğru baktım ve tekne ışıklarının yandığını fark ettim, yani belli ki hava kararıyordu Her ne kadar ben fark etmesem de. | TED | ثمّ نظرتُ بعيداً على الشاطئ فلاحظتُ أضواء القوارب، لذا كان من الواضح أنّ الظلام يخيّم، رغم أنني لم أكن قد أدركت ذلك. |
| İşte görüşürüz. Her ne kadar, "iş" demek hoşuma gitmese de. | Open Subtitles | أراك غداً في العمل برغم أني لا أحب تسميته بالعمل. |