ويكيبيديا

    "heyecanlı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مثير
        
    • متحمس
        
    • متحمسة
        
    • إثارة
        
    • متوتر
        
    • مثيراً
        
    • متحمساً
        
    • متحمسه
        
    • متوترة
        
    • الإثارة
        
    • متحمسون
        
    • المثير
        
    • مشوق
        
    • متحمّس
        
    • متحمّسة
        
    Ülkenin merak ettiği bu olayın en heyecanlı ânını kaçırmayın. Calleigh? Open Subtitles لا تفوتوا أحدث وأكثر فصل مثير في اللغز الذي أحاط بالأمة
    Duygusal bir irkilme hissettiğiniz oldu mu? Öylesine heyecanlı bir şey ki baştan aşağı bir titreme hissedersiniz. TED هل سبق أن شعرتم بقشعريرة عاطفية، حدث شيء مثير للغاية لدرجة أصابتكم بالرجفة؟
    Altı saat 21 dakika sonra.. Gerçi heyecanlı olduğumdan değil. Open Subtitles خلال 6 ساعات و 20 دقيقة لست سوى متحمس جداً
    Çok heyecanlı, sanki bizimle paylaşacak bir sırrı var gibi. Open Subtitles أنه متحمس كما لو أنه لديه سر لكي يشاركه معنا
    Annen bu geceki yetenek gösterisinde piyano çalacağın için çok heyecanlı. Open Subtitles والدتك متحمسة للغاية بشان لعبك على البيانو فى عرض المواهب اليوم
    Sizin zindanınız, hayatımın en gerçekçi kaçışı, yaptığım en heyecanlı kaçıştı. Open Subtitles فراري الحقيقي من زنزانة الحب هذه كان أكثر ما فعلته إثارة
    İç dünyamda çok heyecanlı bir şey olduğu zaman koşmam gerekiyor. TED عندما يكون هناك شيء مثير للغاية يحدث في عالمي الداخلي، يجب أن أركض.
    İş, sanat ve kültüre ve bunlara erişime gelince çok heyecanlı bir gelecek için artık yapı taşlarımız var. TED ما لدينا الآن هي اللبنات الأساسية لمستقبل مثير جداً، عندما يتعلق الأمر بالفنون والثقافة وإمكانية الولوج إليهم.
    Bu sabah piyasada heyecanlı bir şeyler olacağını sezinler gibiyim. Open Subtitles أشعر بحدوث شيء ما مثير هذا اليوم في أسواقها هذا الصباح
    Ama iyi haber, hazır olduğunuzu biliyor ve çok heyecanlı. Open Subtitles الخبر الجيد هو أنه يعلم أنكما جاهزان وهو متحمس للغاية
    Ama altıma yaptığımı herkese anlatacağı için çok heyecanlı olduğundan tabii. Anlattı da. Open Subtitles لكن فقط لأنه متحمس جدًا لإخبار الجميع في وحدتنا أنني قمت باتساخ بنطالي
    Ama eve dönmek için heyecanlı olan Theseus, beyaz yelken açmayı unutup, daha önceki siyah yelkeniyle denize açılmıştır. Open Subtitles لكنه كان متحمس جداً للعودة إلى الديار، لهذا نسى الوعد وواصل رحلته بنفس الشراع الأسود الذي بدأ الرحلة بهِ.
    Ancak pastalar ve elbiseler arasında birileri düğünü için çok heyecanlı görünüyor. Open Subtitles لكن فيما بين الكعكة والفستان يبدو أن هناك أحدهن غير متحمسة لزفافها
    Karım cok neşeli, doğasında heyecanlı birisi. TED لقد كانت إمرأة رائعة مبتهجة انها متحمسة بالفطرة
    İsviçre'ye taşınmak da heyecanlı. Open Subtitles وهي الآن متحمسة جداً لموضوع الانتقال إلى سويسرا
    Böylesinin daha heyecanlı olduğunu biliyorum ama vücudun en önemli salgı bezlerinden birini kızartmadan emin olsak daha iyi olmaz mı? Open Subtitles أعلم بأن الأمر يبدو أكثر إثارة بطريقتك لكن أليس علينا التأكد بأنك محق قبل تدمير واحدة من أهم الغدد في جسمه؟
    Mr. Dvorak's heyecanlı olduğu için sürekli sigara içiyor. Open Subtitles مسكين هو السيد دفوراك، متوتر للغاية يدخن طوال الوقت
    Ben de sizinle gelmek isterdim. heyecanlı olacağına eminim. Open Subtitles أتمنى لو كُنت ذاهباً مَعَكم سوف يكون هذا مثيراً بالأحرى.
    Nasıl olur da kızlar konusunda bu kadar heyecanlı olmazsın? Open Subtitles لماذا لا أراك متحمساً هكذا إذا تعلق الموضوع بالفتيات ؟
    Marti'yi elemelerde göreceğin için çok heyecanlı olmalısın. Open Subtitles لابد انك متحمسه لرؤية مارتي في التصفيات.
    Sizin lisedeki herkesin o kadar heyecanlı olmadığını biliyorum. Open Subtitles أوه، أعرف كل شخص في مدرستك العليا ليست متوترة جدا.
    Benim hatam değil. Şu anda çok heyecanlı bir haldeyim. Open Subtitles إنها ليست غلطتي فأنا أشعر بحالة من الإثارة العالية الآن
    Büyük gün için oldukça heyecanlı olmalısınız. Evet. Molly de ben de pazar günkü final maçını heyecanla bekliyoruz. Open Subtitles اذن ياصغار لابد انكم متحمسون جدا لليوم الكبير نعم انا ومولي كلانا نحب متابعة مباراة السوبر بول يوم الاحد
    Ve gerçekten, bilime karşı harika olan heyecanlı kısmı burası aslında beynin ürettiği deneyimler o kadar etkili değilse uyaranlar nelerdir? Open Subtitles إنه التحدي الحقيقي للعلم حقاً وهذا الجزء المثير منه ليس في فكرة أن الدماغ تولِّد هذه التجارب إنما في ماهية المحفزات
    Okulun ilk gününün ne kadar heyecanlı olabileceğini unutmuşum. Open Subtitles لقد نسيت كم هو مشوق اليوم الأول من المدرسة
    O hepimizden daha heyecanlı. Open Subtitles إنّه متحمّس جدّاً بهذا الشأن أكثر مِنّا جميعاً.
    O çok heyecanlı. Senin Kaliforniya'da tüm film yıldızlarını tanıdığını sanıyor. Open Subtitles هي متحمّسة تعتقد بأنّك تعرف كلّ النجوم السينمائيون في كاليفورنيا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد