Bunu yapmaya hiç hakkın yoktu. | Open Subtitles | هل كان لديك أي حق في القيام بذلك. |
Bunu yapmaya hiç hakkın yoktu. | Open Subtitles | هل كان لديك أي حق في القيام بذلك. |
Onu benden izin almadan buraya getirmeye hiç hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لديك الحق في إحضارها إلى هنا بدون إخذ إذني |
Bunları söylemeye hiç hakkın yok! | Open Subtitles | ليس لديك الحق لتكلمنى فى هذا الهراء مَن تعتقد نفسك؟ |
Çantamı böyle karıştırmaya hiç hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لك حق تفتيش حقيبتي هكذا |
Burada olmaya hiç hakkın yok! | Open Subtitles | ما لك حق تتواجد هنا |
Bu halinle insanlara liderlik etmeye hiç hakkın yok, ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ليس لك الحق في قيادة أي واحد بهذه الطريقة وأنت تعرف ذلك |
Bizi bu şekilde geri çağırmaya hiç hakkın yoktu. | Open Subtitles | أنت لا تملكين حق مناداتنا بهذه الطريقة |
Buna hiç hakkın yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديك أي حق. |
Bu güne kadar hiç hakkın olmadı ve olmayacak da! | Open Subtitles | لم يكن لك أي حق ولن يكون! |
- Hem de hiç hakkın yok. | Open Subtitles | - ليس لديك أي حق . |
Onu buradan kaçırmaya hiç hakkın yoktu. Burası benim restoranım. | Open Subtitles | ليس لديك الحق أن تطرديه من هنا هذا مطعمي |
Onu buradan kovmaya hiç hakkın yoktu. Burası benim restoranım. | Open Subtitles | ليس لديك الحق أن تطرديه من هنا هذا مطعمي |
Beni yargılamaya hiç hakkın yok. Beni tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | . ليس لديك الحق لتحكم علي ، أنت لا تعرفني حتى |
hiç hakkın yok,adamım Hem de hiç. | Open Subtitles | -ليس لك حق .. ليس لك حق |
Burada olmaya hiç hakkın yok, Blythe! | Open Subtitles | "بلايث" ما لك حق تتواجد هنا |
Benimle hastanın önünde öyle konuşmaya hiç hakkın yoktu. | Open Subtitles | لا بأس ليس لك الحق بأن تُكلِّمني بتلك الطريقة |
Kontrol etmeye hiç hakkın yok. Bu benim hakkım! | Open Subtitles | ليس لك الحق بالتحكم فيها - إنه حقي منذ الولادة - |
hiç hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لك الحق على الإطلاق |
Özel aile meselelerimize karışmaya hiç hakkın... | Open Subtitles | أنت لا تملكين حق التدخل بشؤون عائلية خاصة... |