ويكيبيديا

    "hiç iyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لا يبشّر
        
    • بخير على الإطلاق
        
    • بخير مطلقاً
        
    • جيداً على الإطلاق
        
    • يُبشّر بخير
        
    • لست بخير
        
    • ليس خيراً
        
    • فكرة جيّدة
        
    • لا يبدو جيداً
        
    • لاشيء جيد
        
    • يبشّر بالخير
        
    • يوما جيدا
        
    • يبشر بخير
        
    • يبشّر بخير
        
    • هذا لا يبشر
        
    Durum hiç iyi değil dostum. Kenara çekmen lazım. Open Subtitles هذا لا يبشّر بالخير يا صاح، ستضطرّ للوقوف بالسيارة على جانب الطريق.
    Bu aptalca olsa bile ben hiç iyi değilim. Open Subtitles ،لست بخير على الإطلاق رغم سخافة الأمر
    hiç iyi değilim. Rol bile yapamıyorum artık. Open Subtitles انا لست بخير مطلقاً انا حتى لا اقدر ان اتظاهر
    Bugün iyi gitmedi. hiç iyi gitmedi. Çok tartışma çıktı. Open Subtitles لم يكن يوماً جيداً على الإطلاق كان فيه الكثير من الجدالات
    Durum hiç iyi değil. Open Subtitles هذا لا يُبشّر بخير
    Bakın işinizden alıkoydum, kusura bakmayın ama bugün kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Open Subtitles أنا آسف على إزعاجك فى العمل و لكنى اشعر بأننى لست بخير اليوم
    Durum senin için hiç iyi görünmüyor, bunu anlaman gerek. Open Subtitles ما أريدك أن تفهمه بأنه ليس خيراً لك
    Kardinal odasında bir rahibe hiç iyi bir fikir değil. Open Subtitles ليست فكرة جيّدة أن تكون راهبة في غرفة أحد الكرادلة
    Şef, 81 boşaltıldı ama burası hiç iyi görünmüyor. Open Subtitles أيها القائد، الطابق الـ 81 تم إخلاءه لكن الأمر لا يبدو جيداً هناك
    - Yapamam. - Yukarıda hiç iyi bir şey olmaz. Open Subtitles لاشيء جيد يحدث في الأعلى
    Bir daha senin aklına girmesine izin veremezsin. Evet, çünkü deli ve beyni yıkanmış görünmen hiç iyi bir görüntü değil. Open Subtitles أجل، لأنّك مخبولة تمّ محو عقلها وهذا أمر لا يبشّر بالخير
    Tamam, ikimizin de telefonunun çalması hiç iyi bir şey değil. Open Subtitles حسنٌ، هاتفانا يرنّان، وهذا لا يبشّر بالخير.
    Hayır, iyi değilim. hiç iyi değilim. Open Subtitles لا ، لست بخير على الإطلاق
    Durumu iyi değil, Chester. Hem de hiç iyi değil. Open Subtitles (إنه ليس بخير يا (تشيستر ليس بخير على الإطلاق
    İyi değil baba, hiç iyi değil. Open Subtitles ليست بخير, يا أبي, ليست بخير مطلقاً.
    Evet, bu iyi değil. Bu hiç iyi değil. Open Subtitles . أوه أجل ، هذا ليس جيداً ، ليس جيداً على الإطلاق
    Kulağa hiç iyi gelmiyor. Open Subtitles هذا لا يُبشّر بخير.
    Ve hiç iyi değilim. Sen de iyi değilsin. Open Subtitles أنا أفتقده يا رجل ، و لست بخير و لا أنت أيضاً
    Bu hiç iyi gibi gözükmüyor. Open Subtitles هذا ليس خيراً بالتأكيد
    - Bence kalmalıyız. - Gitmeliyiz, bu hiç iyi değil. Open Subtitles ـ أظن يجب علينا البقاء ـ علينا أن نرحل، هذه ليست فكرة جيّدة
    - Bu hiç iyi görünmüyor. - 5 milde yiyecek ve benzinin olduğunu söyledi. Open Subtitles هذا لا يبدو جيداً اللافتة تقول أن محطة الوقود و المطعم على بعد 5 أميال
    Birinin işlerine burnunu soktuğunda o biri gelirse bu hiç iyi olmaz. İşlerine burnunu sokmuyorum ki. Open Subtitles لاشيء جيد يأتي من التطفل
    Bu hiç iyi bir gün değil. Open Subtitles وهذا لم يكن يوما جيدا ولا مرة.
    Sizin için hiç iyi görünmüyor, Bay Stapleton. Open Subtitles الامر لا يبشر بخير بالنسبة لك, سيد ستيبلتون.
    Ölüp de oraya giden biri olarak söylüyorum, gerçekten de hiç iyi değil. Open Subtitles باعتباري متُّ وكنتُ هناك أقول أنّه فعلاً لا يبشّر بخير
    Lanet olsun adamım, hiç iyi hissetmiyorum. Open Subtitles اللعنة يا رجل، هذا لا يبشر بالخير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد