Bu en kötü günümde bile birazcık iyi hissetmek için, biraz üretken hissedebilmek için yapabileceğim herhangi birşey olabilirdi. | TED | والتي كانت أي شيء يمكنه حتى في أسوأ أيامي أن يجعلني أشعر أفضل ولو قليلاً أكثر انتاجية بشكل بسيط |
Ayak parmaklarımın arasında çiğ damlalarını hissetmek için çıplak ayakla... | Open Subtitles | أريد أن أجري عاري القدمين لكي أشعر بقطرات الندي بين |
Ama IQ ve duygusal empati, başkaları gibi hissetmek arasında hiç alaka yoktur. | TED | ولكن لا يوجد أي علاقة بين معدل ذكائه والتعاطف الشعوري، وهو الشعور بالآخرين. |
Matematikten çaktığım için budala gibi hissetmek istemiyorum çünkü hiç öğrenecek vaktim olmuyordu! | Open Subtitles | أريد التوقف عن الشعور بالحمقاء لرسوبي في الرياضيات لأنه ليس لدي الوقت لأتعلمه. |
'Ben gibi hissetmek istiyorum neden o da, benim çocuğum, biliyor musun? | Open Subtitles | لأنني اريد ان اشعر انها مثل طفلتي ايضاً .. تعلمين ؟ ؟ |
Her gün onların üzüldüğünü görüp hissetmek, ...onu çok yıpratmıştı. | Open Subtitles | يرى و يشعر بمشاعرهم كل يوم لقد أتعبه هذا كثيرا |
Sanırım ona yakın hissetmek istedim, Benle konuşsun istedim; okul nasıl gidiyor, | Open Subtitles | أظن أنّي أردتُ أن أشعر بالقرب نحوها أردتُ سماعها تتكلّم عن المدرسة |
Kendimi iyi hissetmek istiyorum, ve sana iyi görünmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشعر بالتحسن لأجلي وأريد أن أبدو جيداً لأجلك |
Kendimi ehil hissettiğim tek konuda, sana bağımlı hissetmek istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أشعر بلإعتماد عليكَ لتفعل الشيء الوحيد الّذيأحسُّبثقّةٍبالغةعلىفعله. |
Ayrıca Meksika'ya giderken her an boğazımı parçalayacakmışsın gibi hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أشعر برغبة في القيادة إلى المكسيك ثم أجدك تنحر عنقي. |
İstediğim mevkiye ulaşıp sonunda kendimi sahtekar gibi hissetmek istemiyorum. | TED | هذا ليس أنا لا أريد أن أصل إلى هناك ومن ثم أشعر وكأنني نصاب |
Asıl acınası olan, kendini kötü hissetmek için yardım almıyor olman. | Open Subtitles | ما يدعو للشفقة أنّكَ لم تتلق مساعدة، لأنّكَ تريد الشعور بالإستياء |
..tekrar aşık olacaksın.Ve böle hissetmek istemezsin di mi ? | Open Subtitles | سيتم سحقك، مجدداً وأنت لا تريد الشعور بذلك، أليس كذلك؟ |
O derece acıyı hissetmek... Hiçbir zaman psikolojik olarak iyileşemeyecek. | Open Subtitles | الشعور بهذا المستوى من الالم إنه لن يَتعافى نفسيا أبدا |
O nişangahın önünde olmak nedir, biliyorum. O kurşunu göğsümde hissetmek. | Open Subtitles | أعرف الشعور بأن تكون في مرمى النيران، لأشعر بالرصاصة تحترق صدري. |
İnsanlarımın istikrar duygusuna ihtiyacı var bu zor zamanlarda güvende hissetmek için. | Open Subtitles | شعبنا بحاجة لشي يشجعهم .. من أجل الشعور بالأمان بهذا الوقت الصعب |
Hayatım boyunca, özel hissetmek için özel bir şeyin parçası olmak istedim ama gerçek şu ki ben özelim. | Open Subtitles | طوال حياتي كنت اشتغل كي اصبح جزء من شيء مميز حتى اشعر بانني مميزه ولكن الحقيقه بانني مميزه حسناً؟ |
İyi hissetmek için bana ihtiyacı olan birinde seksi bir şeyler görüyorum. | Open Subtitles | هنالك شئ مثير حول الرجل الذى يحتاجنى لأجعله يشعر على نحو افضل |
İçinde başka birinin olduğunu hissetmek nasıl bir şeydir bunu bilemezsin | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعرفي ماذا يشبه أن تشعري بشخص آخر داخلك؟ |
Kazanmanın nasıl bir şey olduğunu hissetmek için madalyalarımdan birine dokunmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن تلمس إحدى مديلياتى. فقط لتعرف ماهو شعور أن تكون فائز ؟ |
Neden hep saçma sapan da olsa konuşmak zorundayız? Kendimizi iyi hissetmek için mi? | Open Subtitles | لماذا يجب علينا أن نتكلم في أي هراء حتى نشعر بالراحة ؟ |
Çünkü, bazen iyi hissetmek için kötülük yapmak lazım ve ben insanlara iyilik yapmaktan yoruldum. | Open Subtitles | أحياناً تكون الطريقة الوحيدة للشعور بالرضا هي بجعل أحد ما يشعر بالسوء ولقد سئمت من جعل الناس يشعرون بالرضا |
Sanırım tekrar onların kollarında olmak istedim, sıcaklıklarını hissetmek istedim. | Open Subtitles | أظنني فقط أرادت أن أحس بحضنهم ثانية أن أحس بدفئهم |
Senin alıcın olmak için sabırsızlanıyorum. Ve senin hissettiklerini hissetmek için. | Open Subtitles | أتوق لإستلام كل ما لديك و أتوق لأشعر بما تشعر به |
Böyle hissetmek hoşuma gitmiyor. Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | لا تعجبني طريقة شعوري, وأكره نفسي على ذلك |
Eşim, dört yıl önce hissetmek suçundan... tutuklandı ve yakıldı, efendim. | Open Subtitles | زوجتي اُعتقلت واُحرقت قبل أربعة سنوات لمخالفتها قانون الاحساس ، سيدي |
O zaman onun "suçluluk hissetmek... tehlikelidir" deyişini bir çeşit zayıflıktır diye yorumlayabiliriz. | Open Subtitles | ..ربما أنه يقول هذا من الخطر أن تشعر بالذنب بأنه نوع من الضعف |