ويكيبيديا

    "hissettiğini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تشعر
        
    • تشعرين
        
    • شعورك
        
    • شعرت
        
    • الشعور
        
    • شعور
        
    • شعر
        
    • مشاعرك
        
    • مشاعر
        
    • شعوره
        
    • بمشاعرك
        
    • يشعر به
        
    • تَشْعرُ
        
    • بشعورك
        
    • شعورها
        
    Yine de onunla evlendim... Çünkü kendisini bok gibi hissettiğini biliyordum. Open Subtitles لذا تزوجتها على أية حال, لأنني علمت بأنها كانت تشعر بالأحباط
    Nasıl hissettiğini biliyorum. Ben o daha çocukkenden beri Vernon için endişeleniyorum. Open Subtitles أنا أعلم كيف تشعر فأنا دائما قلقة على فرنون منذ كان صغيرا
    Kötü bir şey yaşanmış gibi hissettiğini biliyorum, Marcy May. Open Subtitles إني أعلم أنكِ تشعرين أن الذي حصل للتو أمر سيء
    Ne hissettiğini anlıyorum ama gerçek değişmedi, bunların hepsi senin. Open Subtitles أتفهم شعورك لكن الواقع يظل وهو أن كل هذا لك
    Mr. Whitman' a kötü hissettiğini söyledim, neredeyse beni boğacaktı. Open Subtitles وقال السيد ويتمان أن شعرت سيئة, لأنه خنق لي تقريبا.
    Ne demek istiyorsun? Biz de faturalarımızı ödeyemiyoruz. Ne hissettiğini biliyorum. Open Subtitles ماذا تعني نحن أيضا لدينا مشاكلنا بدفع الفواتير أعلم كيف تشعر
    Bak. Sanırım senin kart masasında nasıl hissettiğini şimdi anlayabiliyorum. Open Subtitles أعتقد أنني أعلم كيف تشعر عندما تكون على طاولة الرهان
    Hayatına her girip, çıktığında... onun nasıl hissettiğini düşünüyor musun, huh? Open Subtitles ألا تظن أنها تشعر بذلك في كل مرة تظهر فيها لحياتها؟
    O zaman tek yapman gereken onunla konuşup gerçekten neler hissettiğini söylemen. Open Subtitles إذاً أنت بحاجة للذهاب و الحديث معها وقل لها بالضبط كيف تشعر
    gözümün önünde onlarca insan öldü, nasıl hissettiğini biliyoruz, bir araba kazasında karımı ve kızımı kaybettim ben sürüyordum ve içkiliydim Open Subtitles اعني , مشاهدتها وهي تموت بتلك الطريقة ليس بالأمر السهل أعرف بالضبط كيف تشعر لقد فقدت زوجتي وابنتي في حادث سيارة
    Kendini ezilmiş hissettiğini biliyorum ama acilen bu duygular hakkında konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles تشعر بالإنهاك لكن من الضروري جدّاً أن نتكلّم حول هذا الشعور هنا
    Nasıl hissettiğini anlıyorum, ama bu çocuğun ilk büyük fırsatı. Open Subtitles أعلم ما تشعرين به لكن هذه الفرصة الكبيرة الأولى للبنت
    Nasıl yaşadığını, ...şimdi ki haline nasıl geldiğini, ...şu anda nasıl hissettiğini. Open Subtitles كيف عشتِ وكيف انتهى بك الحال الى هنا ؟ كيف تشعرين الان
    Bana bir şeyler hissettiğini, ...bunları benim hayal etmediğimi söyle. Open Subtitles أخبريني أنكِ تشعرين بشيء لأجلي فحسب انا لا أتخيّل هذا
    Bak, pek teselli etmeyeceğini biliyorum, ama nasıl hissettiğini anlıyorum. Open Subtitles أنصت، أعرف أن هذا لن يخفف عنك ولكني أفهم شعورك.
    Bak, ne hissettiğini anlıyorum, ama hayvanlar da ölür Sarah. Open Subtitles أنظرى ، أنا أعرف مدى شعورك نحوهم ولكن الحيوانات تموت
    O kendisini daha özgür hissettiğini, çünkü abaya'nın altına ne isterse giyebildiğini söyledi.İşe pijamalarıyla TED بدلا من ذلك، شعرت بحرية اكثر، أكثر حرية، لأنها يمكن أن تلبس ما أرادت تحت العباءة.
    Artık o seks manyağı goril sana sarınca nasıl hissettiğini anlıyorum. Open Subtitles الآن بت أعرف شعور التهشيم من قبل تلك الغوريلا المهووسة بالجنس
    Başının iki yanında beyzbol topu varmış gibi hissettiğini söylüyordu. TED كان يقول أنه شعر بهما كأنهما طابتين على جانبي وجهه
    Nasıl hissettiğini biliyorum ama Tang Lung'u düşünmeliyiz. Open Subtitles أعرف ما هي مشاعرك ولكن يجب أن تدركي أنهم أيضاَ يريدون تانغ لونغ
    Seni yeteri kadar tanımıyor olsaydım, Jack o kıza karşı birşeyler hissettiğini söylerdim. Open Subtitles ان لم اكن اعرفك جيداً ، جاك لأعتقدت انك تَكُن مشاعر لهذه الفتاة
    Ona e-posta gönderdim ve ne hissettiğini sordum, şöyle dedi, "Çok lezizdi." TED أرسلت له بريدا إلكترونيا سألته فيه عن شعوره فأجابني بأنه يشعر بالمتعة.
    Belkide ona, seni duyabilmesi için, ne hissettiğini birden fazla kez söylemelisin Open Subtitles ربما عليك أن تخبره بمشاعرك أكثر من مرة كي يسمعك حقاً أتفهم؟
    Bu insanların ve ailelerinin bunu deneyimlediklerinde neler hissettiğini anlamanız gerek. TED وعليكم أن تفهموا ما يشعر به هؤلاء الناس وما وَقْعُ ذلك على عائلاتهم عندما يحدث.
    Flora'yı seviyorum, ve o ne hissettiğini bilmeden farkedebiliyorum. Open Subtitles أَحبُّ فلورا،وأنا أَعْرفُ ما تَشْعرُ بة قَبْلَ أَنْ تَحسُّه بنفسها.
    Etrafta kimse yok. Ona nasıl hissettiğini söylemenin tam zamanı. Open Subtitles لا أحد حولكم حان الوقت لتخبرها بشعورك الحقيقي
    Ve bana tam o noktada beş yaşındayken neler hissettiğini anlattı. TED ووصف لي شعورها حينها كما لو كانت إبنة خمسة أعوام في ذات المكان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد