Vücutların ve düş görünüşün o kadar çok üzerinde duruyoruz ki içimizde bu kadar çok acı çekmemize şaşmamak lazım. | TED | مع الكثير من التركيز على الجسم والشكل الخارجي، لا نستغرب أننا نعاني كثيرا في داخلنا. |
Kıskanıyoruz, kötü insanlar olduğumuzdan değil, ama içimizde kilitlenmiş bir sanatçı olduğundan. | TED | نغار، ليس لأننا أشرار، لكن لأننا نملك فنانون صغار محبسوين داخلنا. |
İçimizde yatan şey asla gerçekten sömürülemez, alınamaz veya çarpıtılamaz. | TED | ما يكمن في داخلنا لا يمكن أبدا أن تكون مستعمرة حقا، ملتوية، أو اتخذت بعيدا. |
İncil, sorunun bizim içimizde kalplerimizde ve ruhlarımızda olduğunu söylüyor. | TED | يقول الكتاب المقدس أن المشكلة تكمن فينا داخل قلوبنا وأرواحنا |
O bizim üzerimizde ve çevremizde, içimizde. Nefes gibi bedenlerimizde. | Open Subtitles | انه فوقنا ، حولنا و فينا مثل النفس فى اجسادنا |
Ve en çok istediğimiz şey bu konsepti içimizde sağlıklı bir mikroorganizmalar grubu oluşturmak. | TED | وما نريد في النهاية القيام به هو أن نكون قادرين على استخدام هذا المفهوم لترويج مجموعة صحية من الكائنات الدقيقة داخليا. |
Fakat bizler, nihayetinde o canavarların ötede durmadıklarını, içimizde yaşadıklarını fark ettik. | TED | ولكن في النهاية، اكتشفنا أن الوحوش لا تقبع هناك بل هي توجد في داخلنا. |
İkinci sır ise, cevapları aslında her birimizin içimizde barındırması, veri bağışı yapmak, biyolojik örneklerimizi ve nihayetinde kendimizi. | TED | و السر الثاني: هو أن الإجابات كامنة داخلنا بالتبرع بمعلوماتنا بعيناتنا الحيوية و في النهاية بأنفسنا شخصياً |
Çünkü, içimizde de bir Evren var, hepimizin yapi tasi aslinda yildizlar. | Open Subtitles | لأن الكون أيضا في داخلنا. نحن مصنوعين من مادة النجوم. |
Tüm evrimsel tarihimiz, milyarlarca uyuyan gen içimizde depolanmış halde. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الملايين من الجينيات الساكنة داخلنا ,التطور القديم الكامل |
Şimdi bizi biz yapan ve bizden önce giden hayatların anısına içelim ki onlar içimizde yaşasınlar. | Open Subtitles | تشرب الآن في ذكرى ما كنا وحياة أولئك الذين ذهبوا قبلنا سوف يعيش في داخلنا. |
Bizim de türümüz yok olur mu? Yoksa içimizde yaşayan hayat ateşi, yaşamakta ısrar mı eder? | Open Subtitles | أو إذا هذه النار لمعيشة الحياة داخلنا قصد إستمرار، من يقرّر؟ |
Şeytan sadece içimizde var olan bir şey. | Open Subtitles | و لكنه ليس كذلك انها فقط حالة انسانية في داخلنا جميعا |
Yıllar geçti ve büyüdükçe içimizde tuhaf, yeni duyguların kabardığını fark ettik. | Open Subtitles | ,مررت السنيين وكبرنا بدأنا بملاحظة أحاسيس .غريبة تنبض بالحياة فينا |
Çünkü o içimizde yaşar. Yüreğimizde saklı bir inançtır. | Open Subtitles | لأنها تعيش فينا ، هذا معتقد نحمله فى قلوبنا |
Çünkü o içimizde yaşar. Yüreğimizde saklı bir inançtır. | Open Subtitles | لأنها تعيش فينا إنها إيمان نتمسك به فى قلوبنا |
Bizi buraya ilk getirdiklerinde, içimizde ne varsa özünü çıkardılar ve bilgiyi sakladılar, ve bir boya gibi karıştırdılar... ve bize seçtikleri yeni hatıralar verdiler. | Open Subtitles | هم أول من جلبوننا هنا اخذوا ما كان فينا وخزنوا المعلومات، غيروا مثل الطّلاء |
Bizi buraya ilk getirdiklerinde, içimizde ne varsa özünü çıkardılar ve bilgiyi sakladılar, ve bir boya gibi karıştırdılar... ve bize seçtikleri yeni hatıralar verdiler. | Open Subtitles | هم أول من جلبوننا هنا اخذوا ما كان فينا وخزنوا المعلومات، غيروا مثل الطّلاء |
Bu harika bir şey ancak hatırlamamız gereken bir şey var ki, o da bizim aynı gelişmeyi içimizde de göstermemiz gerektiği. | TED | هذا رائع، لكن يجب علينا ان نتذكر ايضا ان تكون لدينا ايضا عملية مشابهة تحدث داخليا. |
İçimizde tutmadık ve Rebecca'ya babasını sorduk. | Open Subtitles | حسنٌ، توكّلنا إذن وسألنا (ريبيكا) عن أبيها |
Jimmy'nin açgözlülüğü ve kibiri, hem kendi içimizde hem de politik açıdan bir engel oluşturmaya başladı. | Open Subtitles | طمع " جيمي " وغطرسته أصبحت عائقاَ داخلياَ وسياسياَ |
Bunu içimizde halletmemiz gerektiğinin bir kanıtı daha. | Open Subtitles | سبب آخر لما كان يجب علينا الاهتمام بهذا الأمر داخليًا بيننا. |
Bugün kutladığımız şey bize gelen mesaj, içimizde yaşayan Aydınlık. | Open Subtitles | اليوم سنحتفل لأن الرسالة وصلت إلينا ولأن الضوء يعيشُ بداخلنا |
Ne, içimizde iki tane savaş için yetecek kadar aşk yok mu? | Open Subtitles | ماذا؟ ألا نحمل في قلوبنا حباً كافياً لشنّ حربين؟ |
Kendi içimizde sakladığımız en büyük skandaldı. | Open Subtitles | وكانت اكبر الفضائح التي كتمناها |
Çünkü içimizde bir yerlerde, ikimizde gerçeği biliyoruz. | Open Subtitles | لأنه في مكان ما في أعماقنا كلانا يعرف الحقيقة |
O; aktif, hiddet dolu, ve Tanrı karşıtı gerçek bir kişiliktir. Ve her ne kadar biz itiraf etmeyi reddetsek de o, içimizde yaşar. | Open Subtitles | هو واقع، ناشط، عنيف، معادي للرب و شخصي وبقدر ما نرفض أن نقر بهذا، إلا أنه يحيا من خلالنا |
Bundan böyle, her şeyi kendi içimizde halledeceğiz. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً، سنتعامل مع كل شيء داخلياً |