Şarkının adı da Noel hem benim hem de sizin için özel bir zaman. | Open Subtitles | المؤسسة الدولية للعلوم ودعا عيد الميلاد هو في الوقت خاصة بالنسبة لي، وأنا وقت خاص بالنسبة لك. |
Bu onlar için özel bir gün. | Open Subtitles | حسناً، إنه يوم خاص بالنسبة لهم. |
Kanıta ulaşmak için özel bir sorgu takımı tuttum. | Open Subtitles | لقد فوّضتُ فريق استجوابٍ خاص كي يستحوذ على الدليل |
- Evet. - Bu gece içmek için özel bir nedenin mi var? | Open Subtitles | نعم هل هناك مناسبة خاصة الليلة ؟ |
- Günaydın Dinger. Bugün senin için özel bir gün | Open Subtitles | صباح الخير دينغ دونغ أعتقد اليوم سيكون مميزاً لك |
Bu evin Amy ya da David için özel bir anlamı var mı? | Open Subtitles | هل لهذا المنزل معنى خاص ل"آمي" أو ل"دافيد"؟ |
Ancak resimleri görmeniz için özel bir izin verildi. | Open Subtitles | و لكن تم الحصول على اٍذن خاص لك لرؤية اللوحات |
Birinin servis için özel bir iş yaptığından bahsetti. | Open Subtitles | وقال أن شخص ما يقوم بمهمة خاصة لنا. |
O zaman sizin için özel bir numara daha var. | Open Subtitles | حسنا,يوجد لدنيا رقصة خاصة من أجلكم ياشباب. |
Bu yüzden sizin için özel bir şey yaptım. | Open Subtitles | لذا أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ قويَ ً، جَعلتُ خاصّ لَك |
Anna senin için özel bir akşam yemeği hazırlıyor. | Open Subtitles | آنا وضع على عشاء خاص بالنسبة لك. |
Yara izleri katil için özel bir anlam ifade ediyor olabilir. | Open Subtitles | ربّما للجراح معنى خاص بالنسبة للقاتل. |
Bugün onun için özel bir gün. | Open Subtitles | يوم خاص بالنسبة لها |
Sadece üyeler için ... girebilmek için özel bir anahtar gerekiyor. | Open Subtitles | دعوات فقط .. تحتاج الى مفتاح خاص كي تدخل |
Onlara dua etmek için özel bir kilise ayini düzenlemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نُقيم قُداس خاص كي نصلي من اجلهم |
İyi olduğundan emin olmak için özel bir dedektif tutmuş. | Open Subtitles | -فعين مُحقق خاص كي يضمن أنَّكِ بخير . |
Objenizi göstermek için özel bir an beklediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | أردتِ مناسبة خاصة لتُظهري صنمك |
Tüm apartmanın orkidelerle dolu olduğunu gördüm. - Sen ve Olivia için özel bir gün mü? | Open Subtitles | لقد لاحظت زهور الأوركيد على كل المبنى مناسبة خاصة لك و لـــ "أوليفيا" ؟ |
- Bunun için özel bir günü beklemezsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تنتظر مناسبة خاصة |
Ben ve annen, senin için özel bir şey ayarlamak istedik. - Şaşırdın mı? | Open Subtitles | امك وانا اردنا ان نرتب شيئاً مميزاً لك |
Doğum günün için özel bir şey yaptın mı? | Open Subtitles | هل فعلت اى شئ خاص ل مولدك |
Senin için özel bir gün olduğunu anlıyoruz Benny ama baban ve ben, her evlenmeye kalktığında şehirden ayrılamayız. | Open Subtitles | نحن نقدر ان هذا يوم خاص لك بيني كل مرة تقرر فيها ان تتزوج |
Bu arada bizim için özel bir villa ayırttım. | Open Subtitles | بالمناسبة لقد حجزت فيلا خاصة لنا |
Başlarının etini yedim. Beyaz tüylü halı olduğu için özel bir sipariş. | Open Subtitles | كنت قد أمر , لكنه كان خاصة من أجل ما ينبغي أن يكون أبيض. |
Hey, hazır olduğunda, senin için özel bir kitabım var. | Open Subtitles | يا، متى أنت تَعْملُ، أصبحتُ a كتاب خاصّ لَك. |