ويكيبيديا

    "için ısrar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أصر على
        
    • أصرّ على
        
    • تصر على
        
    • يصرون على
        
    • فأصرّ على أن
        
    • أصررت على
        
    • أصرّ أن
        
    • مصرة على
        
    • وتصر إلى زيدلير
        
    • وأصر
        
    • مصرا على
        
    • على إحضار
        
    • على إصرارك
        
    • صمم على عمل
        
    • أُصر على
        
    Beyler, Bay Ballard ikinizi birden hemen görmek için ısrar etti. Open Subtitles أيها السادة.. السيد بالارد أصر على أن يراكم جميعا فى الحال
    O, çok ikna edici bir adam. Gitmek için ısrar etti. Open Subtitles أوه ، انه رجل مقنع جدا لقد أصرّ على الذهاب
    Her neyse, Simone sizinle film başlamadan konuşmak için ısrar etti. Open Subtitles على اي حال سيمون تصر على الحديث اليكم بنفسها قبل بدء تصوير الفيلم
    Güvenlik görevlileri arasında kraliyet muhafızlarının da olması için ısrar ediyorlar. Open Subtitles أنهم يصرون على ان يكون حراسهم الملكيين جزء من تشكيل الامن
    Madem kızımla yatacaksın, bana "Ben" demen için ısrar ediyorum. Open Subtitles إن كنت ستعاشر ابنتي فأصرّ على أن تناديني بـ(بن)
    Bu yüzden mi yol göstermek için ısrar edip ona uyumasını söyledin? Open Subtitles لهذا أصررت على الإرشاد وطلبت منه أن ينام ؟
    Ama ben bunun ücretini ödemek için ısrar ediyorum. Open Subtitles لكنني أصرّ أن أدفع مقابل عملك
    Ancak bu akşam ailecek bir şeyler yapmak için ısrar ediyorum. Open Subtitles لكنني مصرة على فعل شيء كعائلة هذه الليلة
    Her zaman bir külüstür üzerinde çalışır, yardım etmem için ısrar ederdi. Open Subtitles دائما يعمل على تلك الخردة والتي أصر على أن اُساعده في إصلاحها.
    fakat Jonathan ödemek için ısrar etti, bu yüzden dükkana gitti ve bozukluğu tamamlamak için ihtiyacı olmayan bir şey aldı. TED ولكن جوناثان أصر على الدفع، فذهب إلى المتجر وأشترى شيئاً لم يكن يحتاجة للحصول على الفكة.
    Bu evde yemekler aşırı kötü fakat ben çayla birlikte, Horn ve Hardart kekleri için ısrar edeceğim. Open Subtitles الطعام في هذا البيت سيئ جداً لكني أصر على كعكة مع الشاي
    Ama, o kalmamız için ısrar etti. Open Subtitles لإنك سوف تقلقين علينا لكنه أصرّ على البقاء
    Evet ama seninle yüz yüze görüşmem için ısrar etti. Open Subtitles أجل ، ولكنه أصرّ على أن أقابلكِ وجهاً لوجه
    Oldukça yüksek olmasına rağmen, düğün masraflarını üstlenmek için ısrar etmişti. Open Subtitles لقد أصرّ على دفع ثمن حفل الزفاف، حتى ولو كانت التكاليف كبيرة.
    Bu kız seninle konuşmak için ısrar ediyor. Open Subtitles لديّ تلك الفتاة التي لا تنفك تصر على التحدث إليكِ.
    Hızlı sürmeniz için ısrar etti diye hızlı sürmenize gerek yok. Open Subtitles وهذا لا يعني أن تستجيبوا لها ... عندما تصر على السرعة
    Petrol alanlarını geliştirmeye devam etmeden önce hükümetim tam ve adil bir Birleşmiş Milletler araştırması için ısrar edecek. Open Subtitles حكومتي سوف تصر على تحقيق كامل وعادل من قبل الأمم المتحدة قبل أن نستأنف تطوير حقول النفط
    Varisler, evi satışa çıkarmadan önce tamamen arındırmamız için ısrar ediyorlar. Open Subtitles الورثة يصرون على تطهيره بالكامل قبل ان اضعه رسمياً في السوق
    Madem kızımla yatacaksın, bana "Ben" demen için ısrar ediyorum. Open Subtitles إن كنت ستعاشر ابنتي فأصرّ على أن تناديني بـ(بن)
    Tabii ki. Onu tutmamız için ısrar etmiştim. Open Subtitles بالطبع، لقد أصررت على تعيينه
    Charles bunu gerçek alıcısına teslim etmem için ısrar etti. Open Subtitles (تشارلز) أصرّ أن أوصلها لوجهتها الصحيحة.
    Çin Hükümeti, birilerinin Konsolos'un ölümünün sorumluluğunu üstüne alması için ısrar ediyor. Open Subtitles الحكومة الصينية مصرة على أن أحدهم .لابد أن يتحمل مسئولية قتل القنصل العام
    Satine şiirlerimi duyunca büyülenip "Olağanüstü, Olağanüstü"yü yazmam için ısrar edecekti. Open Subtitles وحينما تسمع ساتين عن شعري الحديث، ستندهش ... وتصر إلى زيدلير بأنني سأكتب "مدهش مدهش"
    O saatte sokağa çıkma yasağı başlamıştı ve Tower kalmamız için ısrar etti ve başka seçeneğimiz yoktu. Open Subtitles وبالطبع، كانت الحكومة قد أعلنت حظر التجول، وأصر تاور علي أن نبيت الليلة معه ولم يكن أمامنا أي خيار سوي أن نبقي
    Saat 11'de havuz başında buluşmamız için ısrar etti. Open Subtitles كان مصرا على مقابلتى الساعة 11 عند المسبح
    Üçün Gücünün yanında olması için ısrar edecektir. Open Subtitles إنه سَيُصِر على إحضار القوة الثلاثية معها
    Ishiara'nın bize bunu getirmesi için ısrar ettiniz. Open Subtitles نحن ممتنون لك يوشيدا على إصرارك بأن يسلمنا ايشبيهار هذا
    Erişenler'in güvenlik şefi olarak Zirve sırasında maske kullanılmaması için ısrar etmek zorundayım. Open Subtitles كرئيس أمن للــ"ريتش". أنا أُصر على عدم إرتداء أى أقنعة فى القمة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد