"için elinden geleni" - ترجمة من تركي إلى عربي

• كل ما بإستطاعته
• كل ما تستطيع للوصول إلى
• يبحث في كل
• مابوسعنا
• ما في وسعك
• ما في وسعهم
• ما بوسعكِ
• ما بوسعه
• كل ما يمكن
• كل ما بوسعك
• كل ما بوسعها
• قريب أنّها
• فعلت كل شيء
• أن يبذل أقصى
• أفضل ما لديه

İnsanların kendisine tapmasını engellemek için elinden geleni yapmıştı.
وهذا هو إرثه لقد فعل كل ما بإستطاعته

Sona ermesi için elinden geleni yaptın ama sona erecek bir şey yok.
لقد فعلت كل ما تستطيع للوصول إلى نهاية الأمر لكن ليس هناك نهاية تصل إليها

Bunu düzeltmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor.
انه يبحث في كل مكان

Evet, başı dertte olan bir bayana yardım etmek için elinden geleni yapan iki işçiyiz.
نعم ، اثنين من العمال نفعل مابوسعنا . لمساعدة سيدة في محنتها . قاربت على الانتهاء

Endişelenme. Onlara beni ikna edebilmek için elinden geleni yaptığını söyleyeceğim.
لا تقلقي، سأخبرهم أنك بذلت كل ما في وسعك كي تقنعينني

Arkadaşları onun için elinden geleni yapıyorlar ama yardıma ihtiyaçları var.
أصدقائها يفعلون ما في وسعهم للتستر عليها ولكنهم بحاجة إلى المساعدة

Kızlarımızı güvende tutmak için elinden geleni yap.
افعلي ما بوسعكِ لحماية فتياتنا

Sharpley onu çıkarmak için elinden geleni yaptı, sadece beceremedi.
بذل شاربلي ما بوسعه لإخراجه، لم يتمكن من فعلها فحسب.

Kızı gördüğünde artık çok geç olduğunu, çarpmamak için elinden geleni yaptığını söyledi.
قال انه لا يرى لها حتى بعد فوات الأوان وفعل كل ما يمكن لتفادي الاصطدام.

Beni burada küçük düsürmek için elinden geleni yaptin.
و لقد فعلتَ كل ما بوسعك لتضعني بمنزلتي الصغيرة

Beni, hala sevdiğine ikna etmek için elinden geleni yaptı.
لقد فعلت كل ما بوسعها لتقنعنى انها مازالت تقع فى حبى

Kai'nin onu öldürdüğünü düşünüyormuş ama şimdi yaşadığını öğrendi ve onu kurtarmak için elinden geleni...
ظنّ (كاي) قتلها، لكنّه اكتشف منذ قريب أنّها حيّة

İçerdin. Polis olmaktan o kadar nefret ederdin ki, kanun kuvvetlerine katılmamam için elinden geleni yaptın.
كنت تكره كونك شرطي لقد فعلت كل شيء لتبقيني بعيداً عن تنفيذ القانون

Bir yurttaşın suç işlenmesini önlemek için elinden geleni yapmasının... yasaya aykırı olduğunu ben hiç duymadım.
لم أسمع من قبل أنة ضد القانون ..... لأى مواطن أن يبذل أقصى جهدة لمنع الجريمة من الحدوث

Bunları tanıyacak tek kişi ortadan kaybolmak için elinden geleni yapıyor.
والوحيد الذي يتعرف عليهم يمارس أفضل ما لديه بالاختفاء

Grubu yok etmek için elinden geleni yaptı.
فعل كل ما بإستطاعته لتدمير المجموعة.

Bunu düzeltmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor.
انه يبحث في كل مكان.

Onun için elinden geleni yapacağız.
سوف نفعل مابوسعنا من اجلها

Onu kaynağımız yapmak için elinden geleni yaptın. Ki zaten bu senin görevindi.
لقد فعلتِ ما في وسعك لأجل تجنيده كانت هذه هي مهمتك في الأصل

Vicdansız muhabirler öz kardeşimle aramızda nefret oluşturabilmek için elinden geleni yaptı.
الصحفيين المجردين من المبادئ قاموا بكل ما في وسعهم لنشر بذرة الكراهية بيني و بين أختي

- Kimliği bulmak için elinden geleni yap, Lanie.
إفعلي ما بوسعكِ يا (ليني) لمعرفة هويّته.

Güney aslında insanların gitmesini engellemek için elinden geleni yaptı.
فعل الجنوب كل ما بوسعه لمنع الناس من الرحيل.

Onu yakalamamız için elinden geleni yaptı.
فعلت كل ما يمكن لتحديد ما يصل اليه.

Bu insanları eve döndürebilmek karının yanına dönebilmek için elinden geleni yaparsın diye düşünüyordum.
تعلم,عقيد أنا لا افهم الامر لقد اعتقدت انك ستفعل كل ما بوسعك لتعيد هؤلاء الناس للوطن لتعيد نفسك للوطن

Ajan Hanna, LAPD arabanızı bulmak için elinden geleni yapıyor.
وأمر آخر عميل " هانا " الشرطة تفعل كل ما بوسعها لتجد سيارتك

Kai'nin onu öldürdüğünü düşünüyormuş ama şimdi yaşadığını öğrendi ve onu kurtarmak için elinden geleni...
{\pos(190,230)} ظنّ (كاي) قتلها، لكنّه اكتشف منذ قريب أنّها حيّة {\pos(190,230)} -وهو يبذل قصارى جهده لكيّ ...

Düğün biter bitmez şehir için elinden geleni yaptığını söyleyip görevini bırakacaksın.
بمجرد هذا العرس هو أكثر, كنت أقول ستعمل المدينة أن كنت قد فعلت كل شيء التي يمكن لكم ربما, و ثم كنت ستعمل التنحي,

Kraliçe ve küçük kızın zarar görmeden kaçması için elinden geleni yaptıysa da çabaları yeterli değildi.
بينما بذل أفضل ما لديه لأجل ضمان عدم تعرّض زوجته وطفلته للأذى... لم تكن جهوده كافية.