Ama bunun çalışması için, insanlar çok geç olana kadar soruna kayıtsız kalmaya devam etmeli. | Open Subtitles | لكن لكى يفلح هذا الأمر , يجب على الناس ألا يكونوا على علم بالمشكله حتى فوات الأوان |
Bu şekilde tepki göstermek için insanlar üzerinde güveniyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعتمدون على الناس للرد على هذا النحو |
Yolları kullanma ayrıcalığına sahip olmak için insanlar gerçekten para ödemeli. | Open Subtitles | على الناس أن تدفع الضريبة عن إستغلالها |
Yolları kullanma ayrıcalığına sahip olmak için insanlar gerçekten para ödemeli. | Open Subtitles | على الناس أن تدفع الضريبة عن إستغلالها |
Clucksten Çiftliği sayesinde tarçınlı çöreklerimi koklamak için insanlar burunlarını neredeyse içlerine sokmak zorunda kalıyorlar. | Open Subtitles | يدخلون و يشترونه "بفضل مزارع"كلكستين رائحة كعك القرفة على الناس أن يستنشوا تلك الرائحة النتنة أولاً |
Ve işte bu şekilde başladı... bu hizmeti kullanmak için insanlar birbirlerine davetiye göndermeleri gerekiyordu ve başlangıçta bu davetiyeleri gönderenler şirket çalışanlarıydı. | TED | اذا هذه كيفية-- لقد ثبتناه للتو-- قررنا فقط أن على الناس إرسال دعوات لبعضهم البعض للحصول على الخدمة، وعليه لدينا الناس في شركتنا يرسلونها مبدئياً. |