Seni gördüğümüz için mutluyuz anne. Burada olduğumuz için değil. | Open Subtitles | نحن سعداء لرؤيتك يا أمي ولكننا لسنا سعداء لكوننا هنا |
Komutan Lassard bizimle çalışacağınız için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً أَنْك مَعنا، قائد لاسارد. |
Burada biraz kafasını dağıttığı için mutluyuz, ama gelmenizi gerektiren başka sebeklerimiz de var. | Open Subtitles | بينما نحن سعداء لتوفير القليل من الإلهاء و لكن هناك سبب آخر لطلبنا منكم القدوم |
Burada olduğun için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء لأنك معنا. |
Davetinizi aldığımızda oldukça şaşırdık, ama burada olduğumuz için mutluyuz. | Open Subtitles | لقد اندهشنا جدا لتلقي دعوتك لكن نحن سعداء حقا أن أكون هنا |
Gerçekleri bulmaya yardım ettiğimiz için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء لاننا ساعدناك في إيجاد الحقيقة |
- Balayınızı kutladığınız için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء لجعلك تستمتع بشهر العسل الخاص بك |
Bundan dolayı, Kraliçe'nin kutlamaları doğrultusunda birkaç küçük hatıra yaptığımız için mutluyuz. | Open Subtitles | لذلك، نحن سعداء جداً لقيامنا ببعض الدردشة عن ذكريات الاحتفال بعيد ميلاد الملكة |
Burada olduğun için mutluyuz. Güzel takım! | Open Subtitles | نحن سعداء بوجودك هنا بدلة جميلة |
Hala hayatta olduğun için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء لانك لازلت على قيد الحياه |
Seni seviyoruz. Evde olduğun için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن نحبكِ ، نحن سعداء بعودتكِ للمنزل |
Burada olduğun için mutluyuz, çok mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء بوجودك هنا، سعداء للغاية. |
Burada olduğunuz için mutluyuz Kongre üyesi. | Open Subtitles | ياعضو الكونغرس, نحن سعداء بوجودك هنا |
Hayır, sadece iyileşeceği için mutluyuz. | Open Subtitles | اه، لا، نحن سعداء فقط أنه سيصبح بخير. |
Burada olduğumuz için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء لوجودك هنا |
Pierce, geri döndüğün için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً بعودتك (يا (بيرس |
Bizimle çalıştığın için mutluyuz Max. | Open Subtitles | نحن سعداء لأنك تعمل معنا ، (ماكس) |