Bana sormadan, bizde kalması için işe aldı onu ve birkaç gün sonra da gitti. | Open Subtitles | لم يأخذ موافقتي، استأجر هذه المرأة فحسب لتأتي وتعيش في منزلنا قبل رحيله ببضعة أيام |
Bayan. Video gözetlemesi yapmam için beni işe aldı. | Open Subtitles | أنثى، استأجرتني لأقوم ببعض التصوير بالفيديو |
Bu adamı, sarayını üç katına çıkarması için işe aldı. | Open Subtitles | لقد وظف هذا الرجل كيّ يضاعف حجم قصره لثلاث مرات |
Beni gizlice işe aldı, çünkü daima hainlerden korkardı. | Open Subtitles | لقد تعاقد معي لتأسيس نظامه الأمني لأنه دوماً يخشى الخونة |
Merkezdeki diğer çocukları da işe aldı. | Open Subtitles | سبق ووظف رجالا من الإصلاحية أيضاً |
Çalıştığımız kamyon fabrikası, bir sumo güreşçisini işe aldı. | Open Subtitles | شركة نقل الشاحنات التي أعمل فيها وظفت مصارع سومو. |
Evet, ihtiyacı olan bir stajyer işe aldı, kiliseye gidiyordu. | Open Subtitles | نعم، انه ... انه استأجر محتاج كمتدرب وذاهب إلى الكنيسة. |
Eisenhower, serseri. Bu herifi kim işe aldı ya? | Open Subtitles | ايزنهاور من الذى استأجر هذا الأحمق؟ |
Bayan. Video gözetlemesi yapmam için beni işe aldı. | Open Subtitles | أنثى، استأجرتني لأقوم ببعض التصوير بالفيديو |
Suç kayıtlarını silmem için CIA beni işe aldı. | Open Subtitles | المخابرات المركزية استأجرتني في مقابل مسح السجل الإجرامي |
Paranın bulabileceği... ...en iyi beyinleri işe aldı. Ve piyasa koşulları mükemmeldi. | TED | وكان قد وظف الكثير من أفضل العقول التي استطاع المال استمالتها وكانت ظروف السوق ممتازة. |
Bana küçülmeye gideceğini söyledi, ...ama sonra başka bir İngilizce profesörünü işe aldı ve terfi ettirdi. | Open Subtitles | أخبرني أنه عليه تخفيض عدد العمال لكنه بعدها وظف و رقى أستاذ إنجليزية آخر |
Beni Harvey işe aldı onun için kızmasını istemiyorum. | Open Subtitles | هارفي تعاقد معي, لذا لا اريد اغضابه. |
Merkezdeki diğer çocukları da işe aldı. | Open Subtitles | سبق ووظف رجالا من الإصلاحية أيضاً |
Carlos, eski kız arkadaşını işe aldı. Gaby ise bir casus tuttu. | Open Subtitles | "كارلوس) وظف صديقة قديمة)" "و(جابي) وظفت جاسوسة." |
Aslında o iş için birilerini işe aldı. | Open Subtitles | في الواقع، لقد عيّنت مساعدين لها في ذلك. |
Beni işe aldı, bir cinayete tanık oldum. | Open Subtitles | تستأجرني و تجعلني أشهد جريمة قتل |
İster inan ister inanma acil ihtiyaçlardan dolayı şirket beni tekrar işe aldı. | Open Subtitles | صدقي أو لا تصدقي نظراً للظروف الطارئة الشركة أعادت توظيفي |
1975'te Kuzey Minesota'daki demir madenleri ilk bayan maden işçisini işe aldı. | Open Subtitles | في عام 1975 قامت مناجم الحديد في مينسوتا بتوظيف أول عاملة |
Evet. Botanik farmakoloji hakkında seminer veriyordu. Tezimi verdiğim anda beni işe aldı. | Open Subtitles | نعم، كنت ادرس النظريات الميكانيكيه وما أن أنهيتها حتى قام بتوظيفي |
Jack Anderson'ı ödürmeniz için kim sizi işe aldı? | Open Subtitles | من الذي استخدمك لتقتل "جاك أندرسون"؟ |
Kraliçe, yakın zamanda, sizi kendi yanında işe aldı. | Open Subtitles | لقد قامت الملكة بإرجاعك حين وظفتك لديها |
Mirenda beni bu şekilde işe aldı. | Open Subtitles | (ميراندا) وظفتني وتعرف هيئتي |
1980'lerin sonuna doğru Seymour beni CalTech'de işe aldı. | TED | وظفني سيمور في المعهد في ؛أواخر الثمانينات |