Dediler ki, "Bakın, bunun ne olduğunu bilmiyoruz, ama programla ilgili yaptığımız gözlemler itibariyle biliyoruz ki bu ihtiyacımız olan her şeydir." | TED | اترى , نحن لا نعلم ما هو , ولكننا نعلم كل ما نحتاجه ان يكون استنادا إلى الملاحظات وهذا ما قمنا به من خلال البرنامج |
Sorunla yüzleşebilmek için, siyasi irade dışında, ihtiyacımız olan her şey var ve bu büyük bir sorun. | TED | ونمتلك كل ما نحتاجه ما عدا الإرادة السياسية اللازمة لمواجهة التحدي، وهو تحدٍ كبير. |
O halde ihtiyacımız olan her şey mevcut. O anahtarı sonra vereceksin. | Open Subtitles | إذن نحن لدينا كل ما نحتاجه أريد هذا المفتاح فيما بعد |
Eğlenceli, iyi zaman geçirmek için ihtiyacımız olan her şey var, bu yüzden önerim erkekler gecesi içeride olsun. | Open Subtitles | هذا كلّ ما نحتاجه للوقت الراهن لذا اقتراحي هو أن طلعة الرجال قد بدأت |
Juliet, ihtiyacımız olan her şey tıbbi istasyondaysa Jack'i niye oraya götürmüyoruz? | Open Subtitles | إذا كان كلّ ما نحتاجه موجود في المحطّة الطبّية لماذا إذن لا نَذهب بــ جاك إلى هناك؟ |
Evet, topluluklarımızı ileri taşımak için ihtiyacımız olan her şey elimizde. | TED | أجل، لدينا كل ما نحتاج لدفع مجتمعاتنا نحو الأمام. |
Ya da, ya da eğlencenin bize gelmesini sağlayabiliriz. Muhteşem bir gece için ihtiyacımız olan her şey burada var. | Open Subtitles | أو نستطيع أن نجعل المرح يأتي لنا لدينا كل ما نحتاجه لليلة رائعة |
Propan, tel, kaya tuzu, çivi ihtiyacımız olan her şey var. | Open Subtitles | لدينا غاز البروبان, أسلاك, ملح صخري و مسامير حديدية كل ما نحتاجه |
İhtiyacımız olan her şeyi verecek adamı bulurum. | Open Subtitles | بإستطاعتي ان اجلب لك رجل يعطينا كل ما نحتاجه |
Olağanüstü hâl barınağı kurmuşlardı oraya. İhtiyacımız olan her şey vardır. | Open Subtitles | لقد انشئوا ملجأ للطوارئ هناك سيكون لديهم كل ما نحتاجه |
Orada bir akut barınağı kurdular. İhtiyacımız olan her şey orada olmalı. | Open Subtitles | لقد أنشئوا ملجأ للطوارىء هناك، سيكون لديهم كل ما نحتاجه |
Nihayet ihtiyacımız olan her şeye sahibiz. Kendimizden başka hesap verecek kimsemiz de yok. | Open Subtitles | أخيراً لدينا كل ما نحتاجه ولا أحد نُطيع أوامره بإستثناء أنفسنا |
Bunlar... laboratuardan ihtiyacımız olan her şeyi aldık değil mi? | Open Subtitles | هذا هو كل ما نحتاجه من المختبر، أليس كذلك؟ |
İhtiyacımız olan her tür bilgiyi verdi. | Open Subtitles | لقد أعطانا كل ما نحتاجه من المعلومات |
İhtiyacımız olan her şeyi, bütün bilgileri toparladık. | Open Subtitles | نحضر كل ما نحتاجه ونجمع كل المعلومات |
İhtiyacımız olan her şeyi ben sağlayabilirim. | Open Subtitles | اوه,أستطيع أن أحضر كل ما نحتاجه |
Burada, Vatikan'da ihtiyacımız olan her şey var, ha? | Open Subtitles | كل ما نحتاجه هنا في الفاتيكان، صحيح؟ |
Bu arazide izlerini sürmemiz için ihtiyacımız olan her şey var. | Open Subtitles | حسنٌ، هذا كلّ ما نحتاجه لمطاردتهم بهذه التضاريس |
Bu cinayeti çözmek için ihtiyacımız olan her şey tam da bu vidyonun içinde. | Open Subtitles | كلّ ما نحتاجه لحل هذه الجريمة موجود هناك في هذا المقطع. |
Gel hadi, ihtiyacımız olan her şey önümüze serili. | Open Subtitles | تعالي كلّ ما نحتاجه موجودٌ أمامنا |
Yani, ihtiyacımız olan her şey var burada. | Open Subtitles | أعني أنه لدينا كل ما نحتاج إليه هنا كل هذه الأشياء |
İhtiyacımız olan her şey var! Bu insanların hepsi dünyanın değişik bölgelerinden seçildi. | Open Subtitles | لدينا كل ما نحتاج اختير كل هؤلاء من كل جزء في العالم |