Son 100 yıldır bize yakın yaşayan mikroskobik yaşamla muhalif bir ilişkimiz var. | TED | في ال100 سنة الأخيرة، كانت لدينا علاقة خصومة مع الحياة المجهرية القريبة منا. |
Karım ve benim harika bir ilişkimiz var. Bana çok bağlıdır. | Open Subtitles | انا وزوجتى لدينا علاقة رائعة لقد وقفت بجانبى خلال كل هذا |
Sadece Meryll ve benim iyi bir ilişkimiz var diyelim. | Open Subtitles | .. لنفترض فقط أن ماريلانش وأنا لدينا لدينا علاقة جيدة |
Biliyorum, senin işvereninim ve bizim sınırlı olması gereken bir ilişkimiz var... fakat sen gerçekten özgür olduğunu hissetmelisin... problemlerini benimle tartışabilirsin. | Open Subtitles | ..أَنا أَعْرفُبأنيربُّ عملك . وأنَ بيننا ..علاقة |
Rick, seninle uzun soluklu bir iş ilişkimiz var. | Open Subtitles | ريك , بعد ان تعمقنا في التفكير بحكم اننا بيننا علاقة عمل معك |
Bak, ilişkimizin adını bilmiyorum ilişkimiz var mı yok mu, onu da bilmiyorum fakat su kesin, Rohan ile benim aramızdaki bir baba ve oğul ilişkisi... | Open Subtitles | انظر, انا لا اعرف ماهي العلاقة التي بيننا وهل لدينا علاقه ام لا لكن اعرف, ان بيني |
Oh, tam olarak arkadaş diyemem. Onu tanıyorum, bir ilişkimiz var. | Open Subtitles | ليس تماماً مجرد معرفة ، كانت تجمعنا علاقة |
Ciddi bir ilişkimiz var | Open Subtitles | تربطنا علاقة حب جدّية. |
Onu dinleme, bebeğim. Bizim çok güzel bir ilişkimiz var. Hiçbirşey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | تجاهله يا عزيزي لدينا علاقة قوية, لاشيء سيتغير. |
Amerikan hükümetiyle aramızda eşsiz bir ilişkimiz var ve senin yaptıkların karmaşaya sebep oluyor. | Open Subtitles | لدينا علاقة فريدة مع الحكومة الأمريكية علاقة أدّت بها أفعالك إلى تعقيدات |
İlginiz için teşekkürler fakat kızımızla harika bir ilişkimiz var. | Open Subtitles | نحن نقدر الإهتمام ولكن لدينا علاقة رائعه مع إبنتنا |
Hayır, bizim serbest bir ilişkimiz var. | Open Subtitles | لا ، اقصد نحن لدينا علاقة مفتوحة هي لا تمانع ان تتنقل للتنظيف |
Hayır, sorun var. Yani çocukluğa dayanan bir ilişkimiz var. Madde 22.011. | Open Subtitles | لدينا علاقة تأسيس ما قبل الأحداث في التشريع رقم 22.011 |
Doğruyu söylemek gerekirse özel bir ilişkimiz var sayılır. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك ، لتُقال الحقيقة لدينا علاقة مُميزة من نوعاً ما |
Bugünkü konuşmamdan bir çıkarımda bulunacaksanız, şu olsun: Deniz mikroplarıyla, çok büyük ölçekli sonuçlara sebebiyet veren inanılmaz derecede önemli bir ilişkimiz var ve bu ilişkinin neye benzediğini ve nasıl değişebileceğini zar zor anlamaya başlıyoruz. | TED | لو كنت ستأخذ فكرة واحدة من حديثي اليوم، دعها تكُن هذه: لدينا علاقة هامة جداً مع هذه الميكروبات البحرية التي تتسبب في عواقب كبيرة، ولقد بدأنا للتو في فهم كيف تبدو تلك العلاقة وكيف من الممكن أن تتغير. |
Evet, oldukça eşsiz bir ilişkimiz var. | Open Subtitles | أجل , لدينا علاقة فريدة نوعاً ما |
Ben yetişkinim, ve bizim yetişkin bir ilişkimiz var, o yüzden eğer bunu yapmak istersem... kesinlikle yapacağım! | Open Subtitles | أنا بالغ راشد ونحن بيننا علاقة راشدين لذا اذا اردت فعل هذا 000 |
Ama Cyrus, Fitz ve ben birlikteyiz bizim gerçek bir ilişkimiz var. | Open Subtitles | لكن يا سايرس أنا وفيتز معًا نحن بيننا علاقة حقيقية |
Anlayış ve şefkat dahilinde al gülüm ver gülüm ilişkimiz var. | Open Subtitles | مع التفاهم والشفقة .بيننا علاقة الأخذ والعطاء |
Turnede onların babasıyım. Çok iyi bir ilişkimiz var. | Open Subtitles | انا والدهم في الطريق لدينا علاقه عمل جيده جدا |
İşin doğrusu, çok özel bir ilişkimiz var ve sen bunu kabul ediyorsun en azından soruna kısmen de olsa cevap veriyorsun Healy. | Open Subtitles | حسناً, حقيقة ان لدينا علاقه خاصه وانك تعترف بها قد تجاوب سؤالك ولو جزئياً يا "هيلي" |
Oh, tam olarak arkadaş diyemem. Onu tanıyorum, bir ilişkimiz var. | Open Subtitles | ليس تماماً مجرد معرفة ، كانت تجمعنا علاقة |
İş ilişkimiz var onunla. | Open Subtitles | تربطنا علاقة العمل. |