Xavier'in inşa ettiği ev hakkında son bir sohbet yapmak istiyorum. | Open Subtitles | اود ان احصل علي اعتراف اخير منك عن البيت الذي بناه زافير |
İnşa ettiği otel şu an orada kalıyorsun. | Open Subtitles | الفندق الذي بناه هو المكان الذي تقيم به الآن |
Üç yıl onun inşa ettiği evi aradım. | Open Subtitles | ل3 سنوات بحثت عن المنزل الذي بناه |
Üç yıl onun inşa ettiği evi aradım. | Open Subtitles | لثلاثة أعوام كُنتُ أبحث عن المنزل* *الذي بناه |
Tanrı'nın inşa ettiği bir yer gibi. | Open Subtitles | يبدو كأنه قد بناه الله |
İki gün önce Jack Cruz, olası bir müşterinin Kuzey Sahili'nde inşa ettiği özel bir evi görme isteğine dair yolladığı e-postayı yanıtlamış. | Open Subtitles | ،منذ يومين (رد (جاك كروز على رسالة إلكترونية تلقاها من زبون جديد يطلب تفقد مواصفات منزل كان قد بناه |
Onun, bir banka borcuyla hangisini inşa ettiği, ve Gillom. | Open Subtitles | الذي بناه بقرب مصرفي "وعندي, "جولم |
Ray'in inşa ettiği ev bu. | Open Subtitles | إنه البيت الذي بناه راي |
Kimse ölmedi. Bullock inşa ettiği eve taşındı. | Open Subtitles | لم يمت أحد، وعاد (بولوك) إلى المنزل الذي بناه |
Babanın inşa ettiği o evde. | Open Subtitles | في هذا المنزل الذي... بناه والدك. |