60' larda, Aswan Barajı inşaa edildiğinden beri Kahire' ye sıkıntı veriyordu. | Open Subtitles | أنهم مستاءون من القاهره منذ الستينات منذ تم بناء خزان أسوان العالى |
Devletten hiçbir destek almıyor, ... ve daha büyük bir ikinci tekne inşaa ediyor. | TED | وهو لا يحصل على أي مساعدة من الحكومة ، وهو بصدد بناء آخر ، قارب أكبر. |
Ahşapların durumuna bakarak evin 1920'lerde ya da 1930'larda inşaa edilmiş olabileceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | نظرا لدرجة صلابة البناء ، فالمنزل تم بناؤه في العشرينات أو الثلاثينات ، مما يعني |
Kızlarımıza cesur olmayı öğrettiğimizde ve onları teşvik eden bir grup oluşturduğumuzda inanılmaz şeyler inşaa edecekler ve bunu her gün göreceğiz. | TED | عندما نعلم الفتيات أن يكن شجاعات ونمتلك شبكة داعمة لتشجيعهن، فسوف يقمن ببناء أشياء لا تصدق، وأنا أرى هذا كل يوم. |
Bu duvarı atalarımız inşaa etmişti Yunanistan'ın kendisinden aldıkları kayalarla birlikte. | Open Subtitles | بنى أسلافنا هذا الحائطِ، استعملوا الأحجارِ القديمةِ مِن صدرِ اليونان نفسها. |
Burada inşaa ettikleri ilk şey biraz önce yanından geçtiğimiz okuldu. | Open Subtitles | أول شيء بنوا خارج هنا كان تلك المدرسة عندما كنا صغار |
Tesla bobinini inşaa etti. Bu kule 1900'lerin başlarında Long Island'a dikildi. | TED | بناء كويل تيسلا ، هذا البرج تم بنائه في لونق أيلاند سابقاً في بداية القرن التاسع عشر |
Bu platformları inşaa etmek hiç de o kadar kolay değil. | TED | بناء هذه المنصات للمشاركة ليس قليلاً القيام به. |
İnternete sahibiz, geleceğin şirketlerini inşaa etmemiz gerekiyor. | TED | نحن نملك شبكة الإنترنت، ويجب علينا بناء شركات الغد. |
Hücrelerimizde zanaatkar benzeri bir şey yok. Yerine, günün planlarında, ne olursa olsun, onu inşaa eden aptal inşaat makineleri var. | TED | وفي خلايانا، ليس هناك حرفيّون مهرة، بل هناك الآت بناء غبية تقوم ببناء مهما كُتِب في الخطط، لا يهم ما تحتويه تلك الخطط. |
Ve kendiniz bu trendeyken aynı zamanda onu evet, sesle inşaa etme sürecinin bir partneri oluyorsunuz. | TED | وتصبح شريك فى بناء دوامة الملاهى نعم، بالموسيقى بينما تستمتع بالقيادة |
Biz de zorunlu olarak senin insafına kaldık. Yoksa şehir inşaa etmek gibi bir niyetmiz yok. | Open Subtitles | اصبح الزامي ان نتعامل معك والا لن نستطيع البدء في البناء وسط المدينة |
Sanal yeniden inşaa projemizin asıl odak noktası olsa da bazı insanlar soruyor: Bunların 3 boyutlu olarak basabilir miyiz? | TED | على الرغم من أن إعادة البناء الافتراضي هو في الأساس التركيز الرئيسي لمشروعنا، يطرحُ بعض الناس السؤال: هل نستطيع طباعتها بشكل ثلاثي الأبعاد؟ |
Vay, termostat yeterince iyi gelmedi... Siz de gidip bir beyin inşaa ettiniz. | Open Subtitles | يبدو أن هذا ليس كافياً لكم يجب أن تقوموا ببناء الدماغ |
Goodchild'ler, Bregna'yı bir gelecek sağlamak için inşaa etti. | Open Subtitles | الجودشايلد بنى لنا بريجنا ليضمن لنا المستقبل |
Taraftarların tek başına stadyum inşaa ettiği tek takım. | Open Subtitles | الفريق الوحيد حيث بنى المشجعين الملعب بأنفسهم |
Altı ay içinde inşaa ettiler. Prefabrikler Japonya'dan geldi ve monte edildi. | Open Subtitles | لقد بنوا هذا الباء فبل ستة أشهر وضعوا وحدات من اليابان |
Taşaklar, üzerine kilise inşaa edilen bir kaya gibidir. | Open Subtitles | حدسه هذا هو الصخرة التي بُنيت عليها الكنيسة |
Benim sorum, kardeşimin cezalandırılmasını görmek isteyen biri miyim yoksa babamın inşaa ettiği işin yok olmasını izlemek isteyen mi? | Open Subtitles | السؤال هو، هل أنا شخص يريد أن يري أخاه يعاقب والذي يريد أن يري الأعمال التي بناها والدي مدمرة |
Rio de Janeiro'da yeni inşaa edilen | Open Subtitles | و 11 من المحاربين الرشيقين سيلعبون هنا في ريو دي جانيرو |