ويكيبيديا

    "inanırlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يؤمنون
        
    • سيصدقون
        
    • سيصدقونك
        
    • يصدقونك
        
    • سيصدقوا
        
    • سيصدقونني
        
    • سيصدقونه
        
    • يَعتقدونَ
        
    • يصدقوني
        
    • أنهم سيُصدقون
        
    • الأصليون يعتقدون
        
    • سنقنعهم
        
    • سيصدقوننا
        
    • سيصدقوني
        
    • سيصدّقون
        
    Ama bazı filozoflar hiç kimsenin bir ruhla doğmadığına inanırlar. Open Subtitles ..لكن أتعلم يابارت، بعض الفلاسفة يؤمنون بأنه لاأحد ولد بروح
    Bütün insanlar büyüyünce inanmadıkları bir çok şeye küçükken inanırlar. Open Subtitles كل الأطفال يؤمنون بأشياء يتوقفون عن التصديق بها عندما يكبرون
    İnancının temelinin kalpte, ...ve şüphenin temelinin ise başta yattığına inanırlar. Open Subtitles يؤمنون بأن مجال الايمان هو القلب و مجال الشك هو الرأس
    Fransızlar güçlü olanın ayaklarına kapanırlar, ama kendi adamızın tamamını bile kontrol edemezken bizim güçlü olduğumuza nasıl inanırlar ki? Open Subtitles الفرنسيين يحبون أى واحد بقوته. لكن كيف سيصدقون قوتنا عندما لا نستطيع قيادة جزيرتنا بالكامل؟
    ama kendi adamızın tamamını bile kontrol edemezken bizim güçlü olduğumuza nasıl inanırlar ki? Open Subtitles لكن كيف سيصدقون بقوتنا عندما لايمكننا أن نحكم كافة إراضينا
    Sokak sanatçıları sanatın halka ait olduğuna inanırlar. TED فنانو الشوارع يؤمنون بأن الفن ينتمي إلى العامة.
    Oyuncular her zaman destansı bir kazanmanın mümkün olduğuna inanırlar. ve her zaman denemeye değer, şimdi de öyle. TED اللاعبون يؤمنون دائماً بأن الفوز الأسطوري ممكن، وأنها دوما تستحق المحاولة، والمحاولة الآن.
    Bazen hayatlarını ateşe atarlar çünkü sizin görüşlerinizin ve etkinizin önemli olduğuna inanırlar. TED بعض الأحيان يضعون حياتهم على المحك، لأنهم يؤمنون بأن آرائك وتأثيرك مهم.
    Onlar aydınlanmanın kalple görmek olduğuna inanırlar, akılla değil. Open Subtitles إنهم يؤمنون بالتنوير , الرؤية بالقلب و ليس بالعين
    Herşeyin ruhu olduğuna inanırlar, tost makinesinin bile. Open Subtitles يؤمنون أن لكل خلق روح، حتى محمصة الخبز الكهربائية
    Genç kızlar herşey mümkün olduğuna inanırlar... Open Subtitles الفتيات الصغيرات ، يؤمنون بأي شئ يمكن فعله
    Ört bas ederler. Sence kime inanırlar? Babama mı yoksa Londra'lı çatlak bir polise mi? Open Subtitles دعها تختفي , من سيصدقون آبي آو ضابط شرطه معتوه من لندن
    Ört bas ederler. Sence kime inanırlar? Babama mı yoksa Londra'lı çatlak bir polise mi? Open Subtitles دعها تختفي, من سيصدقون آبي آو ضابط شرطه معتوه من لندن
    Benim gibi 17 yaşında bir kız öyle bir hikâye anlatırsa kime inanırlar acaba? Open Subtitles أتسائل من سيصدقون بالنسبة لفتاة في الـ 17 مثلي تقول قصةً كهذه
    Olay anında yakalatırsan inanırlar. Ve sen bunu yapabilirsin. Open Subtitles سيصدقونك اذا أمسكوا به بالفعل و أنت يمكنك أن تجعل ذلك يحدث
    Kendine söylediğinin yarısı kadar onlara yalan söylersen sana inanırlar. Open Subtitles اذا كذبت بنصف ماتكذب على نفسك فسوف يصدقونك
    Ama belki de Alan'la ilgili, çözmem için gereken tüm önlemleri almamı istediğin, problemlerin olduğuna inanırlar. Open Subtitles لكن ربما سيصدقوا أنك كانت لديك مشكلة معه أنك اخبرتنى أن أتخذ كل المقاييس اللازمة لحلها
    Eğer benimle gelirsen, eğer oraya gider ve onları kurtarırsam, canlı bir şekilde buraya getirirsem bana inanırlar. Open Subtitles إن أتيتِ معي إن وجدتهم وأنقذتهم وأعدتهم أحياء سيصدقونني
    O yüzden söylediklerine inanırlar değil mi? Open Subtitles أى شيء ستخبرهم به سيصدقونه صحيح ؟
    Kaybedenlerin kendilerini öldürmesi gerektiğine inanırlar. Open Subtitles يَعتقدونَ أن الخاسرين يَجِبُ أَنْ يَقْتلَوا أنفسهم
    Ben bana inanırlar mı inanmazlar mı bilmiyorum. Open Subtitles .... أنا لا لا أعرف إذا كانوا سـ يصدقوني
    Bütün bu kaçırma işini bir manyağın yaptığına inanırlar mı zannediyorsun? Open Subtitles تعتقد أنهم سيُصدقون أننا سُحبنا إلى هنا من قِبل شخص مجنون؟
    Kızılderililer, Birleşik Devletler hükümetinin kanunlarından daha büyük kanunlar olduğuna inanırlar. Open Subtitles الأمريكيون الأصليون يعتقدون أن هناك قوانين أعظم من قوانين الحكومة الأمريكية
    Ama çantanın içinde ne olduğunu bilmediğine inanırlar mı, bilmiyorum. Open Subtitles لكن، لا أعرف كيف سنقنعهم بأنك لاتعلم بأن سلاح الجريمة كان بالحقيبة.
    Aksine bir kanıt olmadığı sürece bize inanırlar. Open Subtitles بدون دليل عكس ذلك، سيصدقوننا.
    Bana inanırlar mı sanıyorsun? Open Subtitles وهل تظن انهم سيصدقوني
    Söyleyeceklerime inanırlar mı sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن بأنّهم سيصدّقون ما أقول؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد