ويكيبيديا

    "inanması" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التصديق
        
    • تصديق
        
    • تصديقه
        
    • يصدق
        
    • تصديقها
        
    • يؤمن
        
    • للتصديق
        
    • يصدقها
        
    • لتصديق
        
    • للإعتِقاد
        
    • تُصدق أنني
        
    • تصديقُ
        
    • التّصديق
        
    • أعلم أنه من
        
    • يصدقك
        
    Belki dün gece olanlardan sonra inanması o kadar da zor değildir. Open Subtitles ربمّا بسبب ما حدث الليلة الماضية ليس من الصعب جدا ً التصديق
    İnanması zor olabilir ama aslında sana yardım etmeye çalışıyorum. Open Subtitles قد يكون هذا صعب التصديق ولكننى فى الحقيقة أحاول مساعدتك
    Bak, deliriyorum çünkü buna inanması hiç de zor değil. Open Subtitles أنا غاضب لانني لا أجد صعوبة في تصديق ذلك مطلقاً
    İnanması çok zor, biliyor musun? Çok güçlü bir kurumun parçasısın. Open Subtitles من الصعب تصديق الأمر أن يكون المرء عضو في منظمة جبارة
    İnanması zor. Öyle biri gibi görünmüyorsun. Open Subtitles حسناً ، أظن ان هذا يصعب تصديقه أنتِ لستِ من هذا النوع
    - Bu patlamayı planlayan adamın başardığına inanması gerekiyor. Open Subtitles الرجل الذى خطط لهذا الانفجار نريده ان يصدق انه نجح فى هذا
    William, bunun inanması zor olduğunu biliyorum ama yardım etmek istiyorum. Open Subtitles ويليام , أعلم بأن هذا صعب التصديق ولكنّي أريد أن أساعدك
    İnanması gerçekten güç Lisedeki bir kızın bunu bilmemesi. Open Subtitles إنه حقاً صعب التصديق في هذا اليوم و فتاة في المدرسة الثانوية لا تعرف شيء كهذا.
    Birinin düğün masraflarını, kardeşinin karşıladığına inanmak çok zor. İnanması zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أن الأخ هو الذي يدفع تكاليف الزفاف
    İnanması zor ama, ben sıradan biriyim. Open Subtitles قد يكون هذا صعب التصديق ولكنني فقط أبحث عن المرح
    İnanması zor ama bu akşamki dövüş Atlantic City Arena'sının vedası sayılır. Open Subtitles إنه من الصعب التصديق ولكن مباراة الوزن الثقيل الليلة تعتبر أهم الاحداث على الحلبة الكبيرة لمدينة أطلانتا القديمة
    İnanması zor ama bu akşamki dövüş bir bakıma buradaki veda gösterisi. Open Subtitles انه من الصعب التصديق ولكن مباراة الوزن الثقيل الليلة تعتبر أهم الاحداث على هذه الحلبة الاسطورية
    Birisinin bu tür saçmalıklara inanması için ne kadar aptal olması gerekir ki? Open Subtitles كيف من الغباء ان شخص ما عليه تصديق الكثير من الهراء مثل كذا
    Neredeyse son sınıf oldu, inanması çok zor. Sorduğun için teşekkürler. Open Subtitles إنها بالكاد تخرجت، إنه من الصعب تصديق هذا، شكراً على السؤال.
    Şimdi bile, inanması zor ama Brent ve ben tüm bu keşifleri aslında arka bahçemizde yaptık, saklıydılar ve sadece bulunmayı bekliyorlardı. TED حتّى الآن، لازلنا أنا و برينت نجد صعوبة في تصديق أنّ هذه الاكتشافات كانت تقريبا في باحتنا الخلفية، مختبئة، تنتظر من يكتشفها.
    Zamanın bu kadar hızlı geçtiğine inanması zor. Open Subtitles يصعب تصديق أنه لن يكون هناك سوى هذا الوقت القصير
    Aslına bakarsanız, duyduklarımız, inanması hayli zor şeylerdi. Open Subtitles وبالطبع كان ما ورد فيها رهيباً لدرجة أنه كان من الصعب تصديق أنه حقيقة
    Biliyorum, biliyorum inanması zor ama öyle. Open Subtitles و أنا أعلم بأنه من الصعب تصديقه .. لكنّي بالفعل
    Evet. İnanması güç, değil mi? Open Subtitles نعم ، أنا أذاكر ، أعلم إن ذلك يصعب تصديقه
    İnanması zor gelebilir. Ama, UAC şirketinin küçücük bir hatası işte... Open Subtitles لا يصدق كما نرى يو اية سى ترتكب كل هذا من خطاء صغير
    Yalan ne kadar büyükse inanması o kadar kolay olur ama. Open Subtitles كلّما كبرت الكذبة، كلّما أصبح سهلاً تصديقها
    Tedavinin işe yaraması için, hastanın, doktorun yaptığı tedaviye inanması gerekir. Open Subtitles لكى تكمل عملك يجب على المريض ان يؤمن بالطبيب الذى يعالجه
    İtiraf et, inanması zor bir hikaye. Open Subtitles عليك أن تسمح بذلك .. يالها من طرائف غير قابله للتصديق
    Chavez'in inanması için gerçek gibi olması gerekti. Open Subtitles أضطررت لجعلها تبدوا حقيقة لكي يصدقها تشافيز
    Onu bayıltacağınız ana kadar gerçekten bir şeyler yaptığına inanması için onu hazırlarsınız. Open Subtitles حتي لحظة فقدانه للوعي فحينها سيكون مستعداً لتصديق أنه فعل أي شئ
    Buraya kadar koşup bana anlatmak istemeseydin... inanması daha kolay olurdu. Open Subtitles هو سَيَكُونُ أسهلَ للإعتِقاد إذا أنت مَا شَعرتَ بالحاجة للتَسَابُق هنا ويُخبرُني.
    Evimdeki patlama CIA'in öldüğüme inanması için bir düzmeceydi. Open Subtitles ... ذلك الإنفجار في شقتي كان تغطية لجعل المخابرات المركزية تُصدق أنني قد مُت
    - İnanması güç. Harikayız, değil mi? Open Subtitles .يصعبُ تصديقُ ذلك إننا مثاليين , ألسنا كذلك؟
    İnanması güç. Open Subtitles [رجل يدردش] [إمرأة] تلك صغيرة صعب التّصديق.
    İnanması zor ama, ben biraz utangacım. Open Subtitles أنا أعلم أنه من الصعب الاعتقاد، ولكن أنا خجولة قليلا.
    Önemli olan tek şey, adamın söylediğin yalana inanması. Open Subtitles كل ما يهم أن هذا الشخص يجب أن يصدقك عندما تكذبين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد