ويكيبيديا

    "ince" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رقيقة
        
    • رفيع
        
    • رقيق
        
    • رفيعة
        
    • الدقيقة
        
    • نحيفة
        
    • الرقيق
        
    • نحيل
        
    • نحيف
        
    • دقيق
        
    • نحيلة
        
    • النحيلة
        
    • خفيف
        
    • النحيل
        
    • النحيف
        
    Demek ki bomba çinko kaplı çelikten ince bir kaptaydı. Open Subtitles إذاً كان القنبلة موضوعة في حاوية رقيقة من الفولاذ المجلفن
    Saat alarmı. Duvarlar çok ince ve şovuma yoğunlaşmaya çalışıyordum. Open Subtitles هذه الحيطان رقيقة جداً، وأنا أحتاج للعمل وللتركيز على معرضي
    Tamam, henüz benden beklediğin kadar ince detaylı, delice bir fikir değil. Open Subtitles الموافقة، هو ليس رغم ذلك المفصّل بشكل رفيع جنون جئت للتوقّع منّي.
    Beslenmek için çok çok ince buzların üzerinde yürüyen kutup ayılarını gördüm. TED رايت دببة قطبية تمشي عبر جليد رقيق جدا جدا بحثا عن الطعام.
    Beni ince ince dilimliyor ya da bana sıcak kömür yutturuyorlardı. TED و قطعوني إلى شرائح رفيعة او انهم أرغموني أن ابتلع الجمر
    Endoskopide herhangi bir lezyon görülmedi ince bağırsak temiz çıktı. Open Subtitles التنظير لم يكشف عن وجود اية آفات في الامعاء الدقيقة
    Eğer bir insan neokorteksini alıp gererseniz, büyüklüğü yaklaşık olarak bir peçete kadardır ve hâlâ ince bir yapısı vardır. TED لو أخذت القشرة المخية الحديثة للانسان ومططتها، هى بحجم يقارب مفرش الطاولة، وما زالت نحيفة البنية.
    Göğsümden vurulmak tıpkı nazik, hoş bir kucaklaşma gibi hissettiriyor ve ceketinin içine giyilebilecek kadar ince ve kabarıklık yapmaz. Open Subtitles ان يُطلق عليك الرصاص وانت تلبس سترتي لا تختلف كلياً عن الشعور بالراحة كعناق قوي وهي رقيقة كفاية لتلائم معطفك
    Göğsümden vurulmak tıpkı nazik, hoş bir kucaklaşma gibi hissettiriyor ve ceketinin içine giyilebilecek kadar ince ve kabarıklık yapmaz. Open Subtitles ان يُطلق عليك الرصاص وانت تلبس سترتي لا تختلف كلياً عن الشعور بالراحة كعناق قوي وهي رقيقة كفاية لتلائم معطفك
    Bu satranç taşının içinden geçen oldukça ince bir metal var. Open Subtitles هناك بالأحرى قطعة معدنية رقيقة تمر خلال قطعة الشطرنج هذه ؟
    "Mutlu bir gecedeki dolunay gibi salınışı, büyülü olmalı belinin ince kıvrımı" Open Subtitles إنها تأتي كالبدر في ليلة سعيدة بخصر رفيع و له قدرة سحرية
    "Mutlu bir gecedeki dolunay gibi salınışı, büyülü olmalı belinin ince kıvrımı." Open Subtitles إنها تأتي كالبدر في ليلة سعيدة بخصر رفيع و له قدرة سحرية
    Tecrübelerime göre sevgi ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Open Subtitles ، من خلال خبرتي يوجد هُناك خيط رفيع للغاية بين الحُب والكره
    Yükü en aza indirmek için, kumaş çok ince, sandviç kağıdı kadar ince. TED ومن أجل تقليل الوزن، جعلوه رقيق جدا، انها رقيقة مثل غلاف شطيرة.
    Omurga kemiği için tasarlanmış ince, sert bir yatakta yatıyordum. TED كنت مستلقية على سرير رقيق و صلب للعمود الفقري.
    Aslında düşününce bir nevi sıvı ve tuhaf dokulardan oluşan torbalar gibiyiz, etrafı ince bir deri tabakasıyla kaplı. TED عندما تفكر بالفعل في ذلك، فنحن نوعًا ما مثل أكياس السوائل وبعض الأنسجة الغريبة محاطة بطبقة رفيعة من الجلد.
    Biz sadece hava durumunu düşünürüz ve hava durumunda bile, hava durumunun bütün ince ayrıntılarını düşünmeyiz. TED نفكر فقط في حالة الطقس, و مع أننا نفكر في الطقس , نحن لا نفكر في كل التفاصيل الدقيقة في الطقس.
    Söğüt ağacı kadar ince, Parisli bir model kadar şık ve 30'dan bir gün bile fazla değil. Open Subtitles نحيفة مثل شجرة الصفصاف ترتدى مثل عارضة باريسية و لا تزيد يوماً عن الثلاثين
    Dondurucu soğuk ve ince hava tabakası sizi gerçekten zorluyor. TED إنها باردة و متجمدة، وذلك الهواء الرقيق يؤذيك بالفعل.
    Yeteri kadar tecrübe sahibi olduğumuzda... ...bu şekildeki fosilleri kazmaya başladık, burada ince burunlu bir timsah... TED ولقد تمكنا من الحفريات، عندما بلغنا عمرا مناسبا، بقايا متحجرة مثل هذه، تمساح بأنف طويل نحيل
    Esmer, ince yüzlü bir adam, yara izi olan ve yeşil gözlü. Open Subtitles رجل اسمر ، نحيف الوجه ذو ندبة ، وعيون بنية
    Ve bu modlardan birbirine geçebilmek gerçekten çok önemli. Yani nerde daha ince ayrıntılı versiyonu varsa oyunun orda zorunlu hatta. TED لذا فإن القدرة على الإنتقال من صيغة إلى الأخرى هو مهم جدا. لذلك فهي تتطلّب نوع دقيق من اللّعب برأيي
    Hayır. Seninki kısa ve kalın, benimki uzun ve ince. Open Subtitles لا، خاصتك سمينة و قصيرة لكن خاصتي طويلة و نحيلة
    İnce tellerden birkaçını kesmeyi deneyeceğim. Open Subtitles سوف اقوم بمحاولة قطع بعد من الخيوط النحيلة.
    Beyaz erkek altı ila on yaşları arasında, ince saçlı. Open Subtitles ذكر قوقازي، بين عمر الـ6 إلى الـ10، ذو شعر خفيف.
    İnce tarafı, geniş tarafından daha kısa olmalı. Open Subtitles الجانب النحيل يَجِبُ أَنْ يَكُونُ أقصر مِنْ الجانبِ السمينِ.
    O, ne uzun ve ince, ne de kısa ve şişmandı. Open Subtitles لم يكن بذلك الطويل النحيف ولا بالقصير البدين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد