Yunanlılar birlikte ağlamanın insanlar arasında bir bağ oluşturduğuna inanırlardı. | TED | اعتقد اليونان بأن النحيب معاً والعويل يخلق رابطاً بين الناس. |
İnsanlar arasında daha fazla huzursuzluk çıkma riskini göze alamayız. | Open Subtitles | لا نريد ان نخاطر بتواجد المزيد من القلق بين الناس |
Ama bir süreliğine, bunun insanlar arasında mı olduğuna dair şüpheler vardı. | TED | و لكن لفترة كان هناك شك في اذا ما كان هذا يحدث بين الناس. |
İnsanlar arasında bir bağlantı kurmaya ihtiyacımız var. | TED | نحن بحاجة إلى إنشاء اتصال يربط بين البشر. |
Güçlü ve gücsüz insanlar arasında bir çok farklılıklar vardır. | TED | هناك اختلافات كثيرة بين الأشخاص الأقوياء والأقل قوة. |
Borç insanlar arasında irtibat sağlar, öyle düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | الديون تخلق الروابط بين الرجال الا تظن هذا ؟ |
Gerçek insanlar arasında dilin kullanılma biçimi. | TED | إنها طريقة لإستخدام اللغة بين الناس الفعليين. |
Polis üyeleri ve toplum üyeleri arasında kullandılar ve birbirinin zıddı politik ideolojilere sahip insanlar arasında kullandılar. | TED | لقد استعملوه بين أفراد الشرطة والمجتمع، وكذلك بين الناس ذوي إيديولوجيات سياسية مختلفة. |
Onlar hedeflerini, birbirini tanımayan insanlar arasında uzun süren pozitif tecrübe ve ilişkiler kurmak olarak belirlemişler. | TED | حسنا، لقد جعلوا هدفهم أن يصنعوا تجارب إيجابية دائمة وعلاقات بين الناس الذين لم يتقابلوا من قبل أبداً |
Güven için yeni tarif ortaya çıktı ki; güven bir kez daha insanlar arasında dağıtılıyor ve sorumluluğa dayanıyor. | TED | يتم ظهور وصفة جديدة للثقة التي هي مرة أخرى موزعة بين الناس وتعتمدُ على المساءلة. |
Ama birkaç büyük şehirde insanlar arasında ilişki kurma amaçlı yüksek binalar tasarladım. | TED | و لكن في مدن كبيرة عديدة، كنت أصمم مباني عالية ترتكز على إيجاد علاقات بين الناس. |
Ama Bonnie, seçkin insanlar arasında yerini alacak. | Open Subtitles | لكن سيكون لـ بوني مكان بين الناس الفضلاء |
İnsanlar arasında neden bu tip sorunlar oluyor anlamıyorum. | Open Subtitles | شخصيا لا أعرف لماذا هناك مشكلة بين الناس |
Dışarıda insanlar arasında işler böyle mi yürüyor? | Open Subtitles | أهكذا هي الامور بين الناس بالخارج هذه الايام؟ |
Ama okuduklarıma göre en çok değer verdikleri insanlar arasında yer alıyorum. | Open Subtitles | ولكن طبقاً للطرد، فيبدو بأني من بين الناس الذين في إعتبارهم |
1920'lerde insanlar arasında büyük farklılıkların olduğunu düşündük. | TED | في عشرينيات القرن العشرين، ظننا أن هناك فروق كبيرة بين البشر. |
Ayrıca bir şey daha gördük ki, virüs insanlar arasında yayılırken aynı zamanda mutasyona uğruyormuş. | TED | يمكننا أيضا أن نري أن الفيروس خلال إنتقاله بين البشر, يتحور. |
Ve dünyanın her yerindeki insanlar arasında kıyaslama yapabiliyorsunuz | TED | وستتمكن من ملاحظات الفروقات البارزة بين البشر من كل انحاء العالم |
15 ve 25 yaş arası insanlar arasında üçüncü en sık rastlanan ölüm nedeni. | TED | ثالث أكثر سبب شيوعاً للموت بين الأشخاص الذين أعمارهم بين 15 و 25. |
"Bu yıldızın üçüncü gezegeni Sol' da, sen insanlar arasında bir Tanrı olacaksın. | Open Subtitles | على الكوكب الثالث لهذا النجم ستكون إله الشمس بين الرجال |
Özellikle gelişmekte olan piyasalarda insanlar arasında büyüyen bir şüphe var, şimdi insanlar inanıyorlar ki, demokrasi, ekonomik büyüme için bir ön koşul olarak görülmüyor. | TED | بالتحديد هنالك شك متزايد حول الناس في دول الاسواق الناشئة حيث يعتقد الناس الان بأن الدمقراطية لا يجب ان ينظر لها كشرط اساسي للنمو الاقتصادي |
Bunun anlamı insanlar arasında olan şeylerin gerçekten fark yarattığı, çünkü birbirleriyle çok uyumlu ve birbirlerine duyarlı gruplarda düşünceler akıp büyüyebilir. | TED | حسناً، انها تعني ان ما يحدث بين الاشخاص يتخذ أهمية بالفعل لأن في المجموعات الواعية و الحساسة نحو بعضهم البعض بدرجة كبيرة، الافكار يمكنها التدفق و النمو. |
Çeşitli uzmanlıklara ve bakış açılarına sahip insanlar arasında kolektif bir sorun çözme stili. | TED | إنه نوع من حل المشكلات الجماعي، الذي يكون عادة بين أشخاص أصحاب خبرات ووجهات نظر مختلفة. |
Bu neredeyse susturulmuş insanlar arasında hiç okumayı öğrenmemiş insanlar vardı. | TED | من بين هؤلاء الناس الذين شبه أُسكِتت أصواتهم كان هنالك أناس لم يتعلّموا القراءة قط. |