İki kez uzay taşıma aracında uçtum ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yaklaşık altı ay geçirdim. | TED | لقد سافرت بالمكوك الفضائي مرتين، ولقد عشت في محطة الفضاء الدولية لستة أشهر تقرييا. |
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yeterince zaman geçirmediyseniz bu muhtemelen aşina olduğunuz bir manzara değildir. | TED | إلا إذا كنتم قضيتم وقتًا لا بأس به في محطة الفضاء العالمية، قد لا يكون هذا المنظر مألوفًا جدًا لكم. |
Uzayda, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yörüngeli bir laboratuvarımız var. | TED | في الفضاء، لدينا مختبر في محطة الفضاء الدولية. |
- Ganymede'den gelen çığlık Ganymede İstasyonu'nda bulunan protomolekül yüzünden. | Open Subtitles | الصراخ جاء من غانيميد هناك جزيء بروتو على محطة غانيميد |
Uzay İstasyonu'nda olduğunu tahmin ettiğim yedek parçalar bunlar. | Open Subtitles | إليكم تقريبا من المواد الإحتياطية الموجودة على محطة الفضاء |
Yarın, Merkez Tren İstasyonu'nda, saat 11'de. | Open Subtitles | غدا ، فى محطة القطار الرئيسيه ، الساعه 11 صباحا |
Polis arabasını Berkeley Meydanı Tren İstasyonu'nda buldu. | Open Subtitles | البوليس عثر على سيارته في محطة القطار بميدان بيركلي |
Polis arabasını Berkeley Meydanı Tren İstasyonu'nda buldu. | Open Subtitles | البوليس عثر على سيارته في محطة القطار بميدان بيركلي |
Ulusal Uzay İstasyonu'nda bulduğum bileşenlerle bir roket kazanıyorum ama parkta fırlattığım için ceza yiyorum. | Open Subtitles | المكونات التي أصنعها في محطة الفضاء الدولية و أحصل على تذكرة لإطلاق نموذج لصاروخ في المنتزه |
Springfield Tren İstasyonu'nda ayakkabı boyacısı olarak çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل كصبي تلميع أحذية في محطة قطار سبرنغفيلد |
Bryce. Grand Central İstasyonu'nda olduğumu nereden bildin? | Open Subtitles | برايت , كيف عرفت أني سوف أكون في محطة جراندسنترال؟ |
Ama mayısta Uluslararası Uzay İstasyonu'nda olacaksın. | Open Subtitles | في شهر مايو ستكون في محطة الفضاء الدولية |
Tamam büyükanne. O zaman saat 8'de Hongdae İstasyonu'nda buluşalım. | Open Subtitles | جدتي سنراك في ال8 مساءا في محطة هونغ ديه |
Onlara, istihbaratın, Rus'un Birlik İstasyonu'nda olduğunu gösterdiğini söyle. | Open Subtitles | قل لهم أن المعلومات الإستخباراتية تشير إلى أن الروسي في محطة الإتحاد |
Sorun Mount Baldy'deki Augustine Elektrik İstasyonu'nda ve ciddiye doğru gidiyor. | Open Subtitles | إن الوضع في محطة توليد الطاقة أوغسطين على جبل أصلع، وأنه على وشك الذهاب حرجة. |
Aslında geçen hafta Kensington İstasyonu'nda bir tane okudum. | Open Subtitles | في الحقيقة، قرأت واحد في محطة Kensington فقط الإسبوع الماضي. |
Yani Times Square Metro İstasyonu'nda karşılaşmıştık, yağmur yağıyordu ve bana metronun Cannal Sokağı'nda durup durmadığını sormuştun. | Open Subtitles | في محطة مترو الأنفاق ، و لقد كانت تمطر "و سألتيني إذا كان القطار يمر على شارع "كانال |
Hâlâ buram buram Anderson İstasyonu'nda katlettiği Kuşaklıların kanı tütüyordu. | Open Subtitles | ولا زال يفوح منه رائحة دم الحزاميين الذين قام ذبحهم على محطة أندرسون |
Protomolekülden gelen çığlık Dünya ve Mars, Ganymede İstasyonu'nda birbirlerine ateş etmeye başlayınca duyuldu. | Open Subtitles | وقت هذا الصراخ لجزيء بروتو في حوالي نفس الوقت الذي الأرض والمريخ بدأو اطلاق النار على بعضهم البعض على محطة غانيميد |
Kaçaklar Grand Central İstasyonu'nda köşeye sıkıştılar. | Open Subtitles | حوصر الهاربون أخيراً فى محطة المترو الكبيرة |
Sen bana derdin ki "Saat 11:15'de, Penn İstasyonu'nda bekle anne. | Open Subtitles | أمى... سوف تخبرينى سأجلس فى حجرة الأنتظار فى محطة بن الساعه 11, 15 صباحا |