En yakın kara Antarktika’ydı ve bana en yakın insanlar da muhtemelen üzerimdeki Avrupa Uzay İstasyonunda çalışanlardı. | TED | وكانت أنتاركتيكا أقرب أرض وأقرب تكتل بشري سيكون أولئك الذين يتحكمون بمحطة الفضاء الأوربية من فوقي. |
Tüm birimlerin dikkatine. Devriye polisi Balbo istasyonunda bir polisin vurulduğunu bildiriyor. | Open Subtitles | إنتبهوا جميع الدوريات أصيب شرطي قطار بمحطة بالبو |
Bu bir su arıtma sistemi ve temel bir kısmı uzay istasyonunda suyu arıtma teknolojisi üzerine kurulu. | TED | نظام تنقية المياه، وعنصرها الأساسي يقوم على تقنيات تصفية المياه المستعملة في المحطة الفضائية. |
Baban da benzin istasyonunda dolaplar çevirirdi, çünkü o da kancıktı. | Open Subtitles | وأبوك كان يمارس الدعارة في محطّة وقود لأنّه كان عاهراً أيضاً |
Kaçış bir benzin istasyonunda programda olmayan bir durakta gerçekleşti. | Open Subtitles | توقّفه الغير محدّود جُعِلَه في غرفة استراحة محطةِ البنزين |
Benzin istasyonunda durduğumuzda düşünecektin. | Open Subtitles | كان مفترض أن تفكر بهذا عندما توقفنا عند محطة الخدمة |
Bu metro istasyonunda olanları ve yaratıkları açıklamaz. | Open Subtitles | كيف يفسّر ذلك محطات النفق المحصّنة أو هذه المخلوقات الداعرة؟ |
Eee... Kardeşin Sodapop benzin istasyonunda çalışıyor, değil mi, DX'ti sanırım? | Open Subtitles | اخوك, سودابوب يعمل في محطه الغاز اليس كذلك؟ |
Bu garip çünkü burada bir gazete makalesi var tren istasyonunda oğlunuzu karşıladığınız bir fotoğrafla beraber. | Open Subtitles | هذا غريب لأن لدي هنا مقال صحفي، وبه صورة لك بمحطة القطار ترحبين بها بابنك |
Benimle görülmekten kaçındığı için Eva ile tren istasyonunda buluşmak için anlaşmıştık. | Open Subtitles | رتبنا الأمر لكي نلتقي بمحطة القطار لأن إيفا أرادت أن تتجنب أن يرونا الناس معاً |
Benzin istasyonunda sigara içmeyin derler. | Open Subtitles | دائماً ما ينهونك عن التدخين بمحطة البنزين. |
Hayır. Ne var ki, radyonun kadranı 52 de. Klasik müzik istasyonunda. | Open Subtitles | لكن المذياع على المحطة 52 موسيقى الكلاسيك |
Bunu tren istasyonunda tanıştığın Rus getirdi. | Open Subtitles | الروسي الذي قابلناه في المحطة هو الذي أحضرها هنا |
Tren istasyonunda annem gözlerimin içine baktı ve bana küçük kardeşime göz kulak olmamı | Open Subtitles | في المحطة امي نظرة في وجهي وقالت لي بأن أعتني بأخي الصغير |
Bütün hayatım boyunca sanki... ..tren istasyonunda bekler gibiydim. | Open Subtitles | طوال حياتي كان لدي ذلك اشعور بأنّني انتظر في محطّة قطارات |
Hayır. 15 dakika sonra aşağıdaki benzin istasyonunda buluşalım. | Open Subtitles | قابلني أسفل التلّ في محطّة البنزين خلال 15 دقيقة |
Sanki bir prens gibi süzülerek geliyorsun ve Tracy tren istasyonunda, Jonny! | Open Subtitles | تأتي متسكع هنا مثل .الأمير اللّوردِ الذي يُفسد نفسه وتريسي ,في محطةِ القطارَ، جوني |
Bir tanesi itfaiye istasyonunda ama yangının büyük olanı... | Open Subtitles | وقع حريقان. الأول كان عند محطة الكهرباء. |
Benzin istasyonunda pompacı olarak çalışıp da, altı benzin istasyonuna sahip olan bir çocuk gibi mi? | Open Subtitles | الطفل ابن الطفلة الذي انتهى به المطاف يحصل على 6 محطات وقود |
Benzin istasyonunda değişen birine göre, harikasın. | Open Subtitles | تبدو حقا انيق بالنسبه الى شخص يغير ملابسه فى محطه بنزين |
İtiraf etmeliyim ki, seninle polis İstasyonunda tanıştığımda şaşırmıştım. | Open Subtitles | عندما قابلتك في مركز الشرطة أنني سحرت بك |
Güç istasyonunda çalışıyorum, kolum transformatöre değdi. | Open Subtitles | أعمل بمحطّة الكهرباء حُشرتُ قبالة المحوّل |
O Metro istasyonunda başka bir yerlerde gerçekten senin beklediğin kızın olduğunu farkettiğinde ne yapacaksın? | Open Subtitles | ما الذي ستفعله عندما تدرك بأن الفتاة الصحيحة كانت شخص آخر على ذلك رصيف نفق؟ |
Oh! Nerdeyse 9:00 olacak. Yakında Uluslararası Uzay istasyonunda görünür bir geçiş olacak. | Open Subtitles | انها تقريبا التاسعة سوف يبدأ الترخيص المرئي بالمحطة الفضائيةِ الدوليةِ قريباً |
Seul istasyonunda inen insanları senin çekçeklerinin alıp götürüyor değil mi? | Open Subtitles | ..الناس الذين ينزلون من محطة سول أنهم يأخذون عرباتكم الخاصة .. |
Bir metro istasyonunda tuzağa düştüğünü ve kendisini öldürmeye çalışan biri olduğunu söyledi Öldürmeye mi çalışıyorlarmış? | Open Subtitles | تقول انها محبوسة فى محطة المترو وهناك شخصاً يحاول قتلها يحاول قتلها ؟ |
Madem tıp istasyonunda lazım olan bütün malzemeler var... | Open Subtitles | إن كان كلّ ما نحتاجه موجود بالمحطّة الطبيّة |
Paul Cabot adında biri tarafından benzin istasyonunda kullanılmış banka kartı. | Open Subtitles | انه إيصال بطاقة مصرف إلى محطة بنزين مستعمل من قبل رجل سمى بول كابوت جيد. |