Senin için yaptıklarımdan sonra bu isteğimi nasıl geri çevirebilirsin. | Open Subtitles | بعد كلّ ما فعلته من أجلك، كيف ترفض طلبي هذا. |
İki Buttery Nipple ve bir Sex on the Beach isteğimi nasıl açıklayacağım? | Open Subtitles | و كيف سأقوم بشرح طلبي لاثنين من زبدة الحلمات و الجنس على الشاطئ |
Hayır ama yargıç onu hapishanede ziyaret edebilme isteğimi onayladı. | Open Subtitles | لا، ولكن القاضي حقق لي طلبي أن أزوره في السجن. |
Bu bant sürekli olarak vücuduma nikotin veriyor sigara içme isteğimi yok ediyor. | Open Subtitles | هذه الرقعة تنشر النيكوتين في جسدي ، وتقلل من رغبتي بالسجائر |
Koruyucu filler, doğa orkestrasının tüm müzisyenleri ile birlikte çalışma isteğimi duyabilir mi? | Open Subtitles | قد يحقق قائد الفيلة رغبتي في الإشتراك مع مُوسيقيي أوركسترا الطبيعة |
Sen de bu sabah EKG çektirme isteğimi görmezden geldin. | Open Subtitles | أنتِ تجاهلتى طلبى لعمل أشعة قلبية هذا الصباح |
Her şeyi kaybetmişim gibi hissettim ve bazen yaşama isteğimi bile. | TED | أحسست بالضياع، وكأنما فقدت كل شيء، وفي بعض الأحيان، حتى الرغبة في الحياة. |
Başkan, kendi mülkümde egzotik hayvanlar barındırma isteğimi reddetti. | Open Subtitles | العمدة رفض طلبي لأمتلك منزل حيوانات غريبة في ملكيتي الخاصة |
İsteğimi kabul etmeden önce sana söylemeyeceğim. | Open Subtitles | وكأني ساقول لكِ ذلك قبل أن توافقي على طلبي |
Evlenme isteğimi Lordum. Bir aile kurmak isterim. | Open Subtitles | طلبي بالزواج يا سيدي اريد ان احصل على عائلة |
Doktor Meridian, yardım isteğimi kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | ...شكرا لردك على طلبي بخصوص الأسشارة يادكتورة ميريديان |
Savcılık, dokunulmazlık isteğimi aldı. | Open Subtitles | المدّع العام سمعت طلبي حول الحصانة. |
Sana isteğimi mesajla yollayabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع أن أرسل طلبي في رسالة؟ |
Sihirbaz kutsal tapınağımızı açma isteğimi kabul etti. | Open Subtitles | السحرة حققوا طلبي لفتح معبدنا المقدس |
Bakalım isteğimi ilk kim yanıtlayacak. | Open Subtitles | دعونا نرى من سيكون أول شخص يقبل طلبي |
Ben... Baş nedimem olman isteğimi şu anda geri alıyorum! | Open Subtitles | . أنا الغي طلبي بأن تكوني أشبينتي |
Bunu gizli tutma isteğimi anlayacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك فهمتِ رغبتي في ابقاء الموضوع سريا |
Baldırlarına bir zararları yoktu. Benim seninle sevişme isteğimi öldürüyorlardı. | Open Subtitles | لم تكن سيّئة لساقيك، بل على رغبتي في ممارسة علاقة معك. |
Bu yastık yaşama isteğimi emiyor. Eğlenceli ve neşe saçıyor. | Open Subtitles | تضعف الوسادة رغبتي للعيش - أنها مرحه و مبهجة - |
Uyuşturucu ilaca olan isteğimi bir arzu değil de hastalık olarak değerlendirirsem o zaman bir tedavisi de var demektir. | Open Subtitles | إذا قُمت بالتعامل مع رغبتي في العقاقير على أنها ليست بشهوة إنما مرض فهذا يعني أن هُناك علاج |
Eğer bu basit isteğimi reddedersen, ölürler. | Open Subtitles | وإذا رفضت طلبى البسيط ، سيموتون |
Ondan sonra da, isteğimi kaybettim. | Open Subtitles | وعندما انتهيت منها فقدت الرغبة في الإنتحار. |
Bütün yaratıkları duvarların ötesinde tut Kardeşleri kurtar, şimdi isteğimi dinle" | Open Subtitles | تخلص من هذه المخلوقات في هذا المكان, احفظ الأخوات الثلاثة لبّي نداءنا الآن |