Sanki ayrıImadan önce bitmemiş bir işin hesabını görmek istemiş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | إنهما يبدوان كأنه أراد الأعتناء ببعض الأعمال الغير منتهية قبل أن يموت |
Eğer Peter Jackson, o yüzük filmleriyle benim aklımı başımdan almak istemiş olsa, üçüncüyü mantıklı bir kapanış noktasında bitirirdi. | Open Subtitles | دعنى أقول لك شيئاً لو أراد بيتر جاكسون أن يخرسنى بأفلام الخواتم تلك كان قد أنهى الجزء الثالث بنهايه منطقيه |
Ardından ejderha, Kensei'nin sarayına gelmiş ve prensesin hayatını istemiş. | Open Subtitles | , بعدها جاء التنين إلى قصره و طلب حياة الأميرة |
Birkaç gün sonra ortaya çıkmış. Polis sorguya çekmek istemiş. | Open Subtitles | أعاد كساء عدّة أيام لاحقا، والشرطة أرادت لإستجوابه، لكنّه رفض. |
İstemiş olduğunuz lise yahut üniversite öğrencisine verilebilecek armağan listesi. | Open Subtitles | هذه هي لائحة الهدايا التي تُفضلها النساء الشابات كما طلبت |
Burada ökseotu yok, çünkü babanız Kurt'un içeri girmesini istemiş. | Open Subtitles | لا دبق هنا، لأن أبيك أراد للذئب أن يدخل هنا |
Zavallı kadının kalbini çıkartmak... Birisi onun acı çektiğini görmek istemiş. | Open Subtitles | انتزاع قلب المرأة المسكينة شخص ما أراد أن يراها وهي تعاني |
Yukarıdaki birisi işini bitirdiğinden emin olmak istemiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | كأن شخصاً ما هناك أراد التأكد بأن العمل قد إنتهي |
Bazı parlamento üyeleri Çin'e gitmelerinden önce heyetle birlikte olmak istemiş. | Open Subtitles | أحد أعضاء الكونغرس أراد أن يقابل الوفد قبل أن يذهبوا للصين |
Hiç kimseyi incitmek istememiş o çocuğu, sadece şans istemiş o çocuğu. | Open Subtitles | الذي لم يتعمد إيذاء أي شخص هذا الطفل الذي أراد مجرد فرصه |
İzlerini örtmek için kullanmak istemiş ya da bunu yapmaktan korkmuştur. | Open Subtitles | أما أراد أن يستخدمه وكان يغطي على آثاره أو خائف منه |
Fakat hastanın önceki doktoru ona göz kulak olmasını istemiş olabilir. | Open Subtitles | لكنّني أظنُّ أنّ الطبيب المحيل لربّما طلب منها أن تهتمّ به |
Birkaç aylık bekleyişten sonra komşu sabırsızlanmaya başlamış ve ödünç verdiği parayı geri istemiş. | TED | و بعد عدة شهور من الانتظار، نفذ صبر الجار، و طلب إعادة الأموال التي دفعها. |
Araştırmacılar, internette değerlendiricilerden hukuk firmasında çalıştıklarını düşünmelerini istemiş. | TED | طلب الباحثون من مقيّمين من أطراف ثالثة عبر الإنترنت تخيل أنهم يعملون في مكتب محاماة. |
Orada dönen bazı gizli kapaklı işlerle ilgili görüşmek istemiş. | Open Subtitles | أرادت أن تتحدث عن أمرٍ . غير قانوني يحدث هناك |
Listede olmayan birisi için ödeme yapmasını mı ne istemiş, öyle bir şey. | Open Subtitles | أرادت شخص ما أن يدفع لها ولم تكن على القائمة أو شىء كهذا |
Ablam ondan canavarı birlikte yakalamalarını istemiş. | Open Subtitles | أختي الكبرى طلبت منها أن تمسك بالوحش معها |
Herkes gidince o da kola istemiş çünkü sadece ona ihtiyacı kalmış. | Open Subtitles | نعم الكل بالخارج لذا هو اراد فحما فقط هذا كل ما اراده |
Sadece seninle vakit geçirmek istemiş Tek ihtiyaç duyduğu buydu | Open Subtitles | أراد أن يقضي الوقت معكِ ليس إلا هذا كل ما أراده |
Prodüktor, program sunucusunun anneliği bilen gerçek bir anne olmasını istemiş. | Open Subtitles | حسنا .. المنتج يريد أن تكون مقدمة البرنامج أمًّا حقيقة .. |
Senin doğum gününde alacağı şeyler için onun tavsiyesini istemiş. | Open Subtitles | لقد ارادت نصيحته بشأن شئ ارادت شرائه بمناسبة عيد ميلادك |
Levritt benim için sadece bir tercih olduğundan emin olmak istemiş. | Open Subtitles | ليفريت أرادَ التَأْكيد بأنّني كَان عِنْدي فقط خيارُ واحد متوفر لي. |
İstemiş olduğunuz bilgiler masanızın üzerinde hazır. | Open Subtitles | ستجد المعلومات التي طلبتها على مكتبك عندما تصل |
Onlar da bunun parçası olmak istemiş, olanları görmek istemişlerdi. | Open Subtitles | لذلك أرادوا أن يكونوا جزءاً من الحدث، أرادوا أن يعرفوا ماهيـة هـذا السلاح الـذى يتم تحميله |
Uslu çocuklar Noel için ne istemiş? | Open Subtitles | ما هو الشيء الذي يريده جميع الفتيات و الأولاد الجيدين في عيد الميلاد ؟ |
Çünkü senden şarkı söylemeni istememiş sadece para kazanmak istemiş. | Open Subtitles | لأنه لم يطلب منك أن تغني وأراد كسب كل المال. |
Aynı bu çiçek gibi güçlü olmamızı istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادنا أن نكبر بقوّة تمامًا كتلك البراعم الصغيرة |
Barnes'ın lisede ki not ortalaması DAAKP için yeterince yüksek değilmiş ve bunu öğrendiğinde kontratını iptal ettirtmek istemiş. | Open Subtitles | وتبين ان معدل درجاته ليست كافية لكي يلتحق ببرنامج المجندين للتقاعد وعندما تم الاحتيال عليه رغب في فسخ العقد |